Sigarayı nasıl bıraktım?
İlk sigaramı 17 yaşında 3 kafadar gittiğimiz okulun karşısındaki kafede denemiştim. O gün satın aldığım bir paket meltem sigarasını arkadaşlarım eve götürmeye cesaret edemeyince" tamam bende kalsın" diye alıp eve getirmiştim. Son sigaramı ise Kaş'a yerleştikten bir ay sonra 2000. yılbaşına tam bir ay kala içtim. Demek ki ben sigarayı bırakalı tam 7 yıl olmuş.
ankarada da sigara bırakma denemelerim olmuştu. bir tanesini hiç saymıyorum. üniversiteye devam ederken 15 gün içmeyim bakim noluyo demiştim. bilinçsiz bir denemeydi. Daha önemlisine ise 98 de giriştim. bu sefer şartlar bir sigara bağımlısını zorlayacak denli ağırdı. Bayram öncesi bıraktım ve bir hafta boyunca aklıma her sigara geldiğinde ertesi sabah daha erken uyanıp kilometrelerce yürüdüm. Bayramda Bodruma arkadaşlarımızı görmeye gitmemiz aslında bir tür sınavdı. Ben o sınavı geçtim gerçi. herkes barda hoplayıp zıplıyor ve sigaraları tüttürüyorken ben elimde bir dark birası bir basamakta onları seyrediyordum. Daha sonra dayanamayıp kaldığım otele yatmaya gittim tabii. Ben sigaradan kaçıyorken o beni bulmaya çalışıyordu sanki. Sigara bana göre eroin kadar beter bir illettir.
şehre döndükten sonra sabah yürüyüşlerime bir de akşam yürüyüşlerini ekledim. hafta sonları eğmir gölü etrafındaki yolu ve her fırsatta her yere yürümeyi de tabii. gerçekten nefesim açılıyor ve rahatladıkça ve giderek zahmet çektikçe hedefim daha da değerleniyordu. bu tam bir ay sürdü. sonra yenik düştüm. yine bir arkadaş ortamında yine içki varken masada. ama kafamda bir milat yaratmaya çalışıyordum sürekli. 30 yaşıma girerken bırakayım, yok yılbaşında yok şurda, yok burda. ertelenen milatları sigara içerek kutluyordum bir yandan.
kaşa yerleşmek hayatımı değiştirdiği andan itibaren bu miladı 2000 yılı yılbaşına koyuverdim bir anda. ben bir fikri kafamda döndürmeye başladıysam onu bir şekilde hayata geçirmek isterim. ve gerçekleştirmek için fırsatlar yaratırım. yine öyle yaptım. sabahları hiç bir zorunluluğum olmamasına rağmen 7 de kalktım. başladım dağlarda yürümeye. bildiğiniz yürüyüş. bu arada Akdenizin muhteşem otlarını daha yakından tanımak için bir kitap edindim. elimde ot kitabı, kafamda sigara bırakma hayali adımladım çevreyi.
derken bir sabah "artık bugün hiç sigara içmeyeceksin" dedim kendime. hem de belki bir gün yine başlarım diye değil. SİGARAYI HAYATINDAN TAMAMEN VE ÖLENE DEK ÇIKARACAKSIN dedim. çünkü "bir deneyelim bakalım bırakabiliyomuyuz" diyerek ya da eğer gerçek bir tiryakiyseniz SİGARAYI AZALTARAK BIRAKAMAZSINIZ. sigarayı hiç sigara içmeyerek bırakabilirsiniz. ve bu zorlanmayı yaşamak durumundasınız. kendinize acımasız olmanızı tavsiye ederim özellikle bağımlılık konusunda. çünkü sigara başka tür bağımlılıkların yarattığı denli fiziksel acıya neden olmaz. sinirli, huzursuz, unutkan olabilirsiniz belki. tüm bunların nikotin eksikliğinden olduğu doğrudur. bunun için yardım almanız gerekebilir. ve gerekiyorsa bir psikologtan, bir psikiyatrdan, ya da kendinize iyi geleceğini düşündüğünüz her hangi birinden yardım isteyin.
bir bağımlılıktan kurtulmanın yolu, kendinizi kandırmamaktan geçiyor. kendinize opsiyonlar tanıyabilirsiniz, amaca yönelik çabalarınızı belli bir sıralamaya da koyabilirsiniz. ama asla kendinizi kandırmayın.
"bir taneden birşey olmaz" gerçek bir yalandır. çünkü hafızamıza bir şeyi unutturmak istesek bile, bu bisiklete binmek gibi bir şeydir. deneyim yoluyla öğrenilmiştir ve hafızanızı kaybetseniz bile bana kalırsa kaybolmaz. en küçük bir tekrarda zaman silinir ve herşey anımsanır. bu yüzden sadece hafızanızdan değil, bedeninizden de sigaranın izlerini silmeniz gerekli. çünkü ağız ve el de sigarayı sizden bağımsızmışlar gibi kaydederler sanki.
sigarayı bıraktığım ilk 6 ayda yaptığım tek şey çayı ve kahveyi önemli ölçüde hatta ilk zamanlar tamamen kaldırmak oldu. onun yerine bitki çayları içtim. çünkü koku alma duyunuz giderek hassaslaşıyor ve kokular da insanın hafızasını tetikliyor. içkili, sigaralı yerlere gitmekten kaçındım bir süre en azından.
kilo almaktan korktuğunuzu biliyorum. herşeyin bir bedeli var. ben bu ilk 6 ayda 5 kilo aldım. çünkü elbette ki daha fazla atıştırıyor ve aklıma sigara geldikçe ufak tefek de olsa bir şeyler yiyor ya da sofrada yemek sonrası sigaraya sıra gelmesin diye yemekleri uzatıyordum. tüm bunları yaşamaya hazırlıklı olun. bu gerçek bir mücadeledir. bedeninizle, hafızanızla ve kendinizle verdiğiniz bir mücadele.
kilo almanın önüne geçmek için kendinize uygun bir egzersiz programı uygulayabilirsiniz. bu, benim için yürüyüşler ve daha sonrasında da yüzme oldu. yüzmeyi öyle geliştirdim ki şimdi hiç durmadan bir kaç kilometre yüzebilirim. ama bu bana uymaz derseniz bahçe işleriyle uğraşmak, yoga programına katılmak, ya da paten kaymak da hem eğlenceli hem de keyifli egzersizler sunar. zamanla verdiğiniz bu çabaların sonucunda kilonuz normal hale dönecektir. ben şu anda sigara içtiğim zamanlara göre daha kiloluyum ama o zamanlar etiyopyalı gibiydim şimdi normal ve sağlıklı görünüyorum. ayrıca pembe yanaklar, çökmüş yanaklardan her zaman daha güzeldir bence.
herkes sigarayı bırakabilir. ben, elimde sigara ölünceye dek içerim diyecek kadar keyifle sigaraya bağımlı biriydim. onu hayatımdan bir daha bir alternatif olmamacasına çıkardım. aklına sigara gelmiyor mu diye soran olursa söyliyeyim, aklıma sigara geliyor bazen. geldiğinin hemen ardından da aklıma ondan kurtulmak için verdiğim onca çaba geliyor. hiçbirini bir kenara atmaya değmeyeceğini de düşünüyorum. bu mücadelenin ömür boyunca süreceğini, ama giderek sizin, bırakmak isteyen iradenizin güçleneceğini ve bu savaştan galip çıkacağınızı söyleyebilirim. ben bunu yapabiliyorsam, herkes yapabilir.
Başak ALTIN