Tifo Hastalığının Sebepleri ve Tifodan Korunma Yolları

Tifo, kirli içme suları ve pis yiyecekler yoluyla bulaşan bulaşıcı bir mikrobik hastalıktır.

Tifo mikrobu salgın halinde, yaz ve sonbahar aylarında görülür. Tifo kalp, beyin, böbrekler, akciğerler, karaciğer göz ve kulak sinirlerini etkiler, bu yüzden önlem alınmaz ve iyi tedavi edilmezse ölümle neticelenir.

Hastalık, tifo mikrobu vücuda girdiği andan itibaren yaklaşık bir hafta içinde ortaya çıkar. Hastalığın ilk günlerinde yorgunluk ve baş ağrıları hissedilir. Fakat hasta uyuma ihtiyacını hissedemez.

Birkaç gün sonra ateş yükselmeye başlar. Daha sonra iştahsızlık, baş ağrısı, burun kanaması, bronşit, mide rahatsızlıkları ve ishal ortaya çıkar.

Bu belirtilerin ortaya çıkmasıyla birlikte birkaç gün içinde ateş daha da yükselir. Göğüs, karın ve sırt bölgesinde kırmızı lekeler oluşur.

Ayrıca tansiyon düşer ve nabız yavaşlar. Hastalığın üçüncü aşamasında ise karın iyice gerginleşir ve şişer. Dışkı yumuşaklaşır, bağırsak kanamaları görülür.

Bademcikler iltihaplanır ve hasta iyice zayıflar. Üç haftadan sonra ateş düşmeye ve diğer belirtiler kaybolmaya başlar.

Tifo mikrobu, genellikle tifolu hastaların dışkılarında, idrarlarında, kanlarında, tükürüklerinde veya vücutlarında oluşan deri döküntülerinde bulunur.

Lağım suları karışan içme suları ve lağım sularından mikrop kapmış yiyecekler tifo salgınına neden olabilir. Salgın daha çok yaz ve sonbaharda görülür.

Tifo tedavisi uygulanan hastaya süt, yoğurt, ayran, hoşaf, meyve suları, yumurta sarısı, iki kere çekilen etle yapılan köfteler, sebze ve meyve püreleri gibi protein, vitamin ve karbonhidrat bakımından zengin gıdalar verilir.

Bol su içirilir ve bunların yanında antibiyotik tedavisi de uygulanabilir.

Tifo mikrobundan korunmak için içme suyunun hijyen açısından kontrolü, besin temizliği, lağım ve kanalizasyonların hijyenik hale getirilmesi önemlidir.

Tifo aşısı kesin koruyucu olmasa da % 51-67 oranında koruma sağlar. Bu nedenle tifo aşısını yaptırmak da faydalı olacaktır.