Bebeklerde Anne Sütünün Önemi
Doğumdan sonra annelere bebeklerini hemen emzirmeleri tavsiyesinde bulunan uzmanlar, anne sütüyle beslenmenin bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimine katkı sağladığını, anne ve bebeği birbirine yaklaştırdığını ve bebeğin annenin göğsünde kendini güvende hissetmesine neden olduğunu belirtti. Uzmanlar, doğumdan sonra bebeğe verilecek en güzel hediyenin anne sütü olduğunu kaydetti.
Doğumdan hemen sonra, hatta henüz doğum masasından kalkmadan bebeğin emzirilmesinin anneyle bebek arasındaki ilk temas açısından son derece önemli olduğunu söyleyen uzmanlar, uzun süreli ve başarılı bir emzirme için bunun önemli olduğunu belirtti. Bebeğin en geç 1 saat içinde anne memesine anlar, uzun süreli ve başarılı bir emzirme için bunun önemli olduğunu belirtti. Bebeğin en geç 1 saat içinde anne memesine verilerek emmeye teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı. Bebeğin emmek için en istekli olduğu bu dönem geçirilirse uzun süre isteksizlik yaşanacağı da açıklayan uzmanlar, sezeryanlı annelere bir başkasının yardımıyla bebeklerini emzirmelerini tavsiye etti. Anne sütünün önemi şu şekilde açıklandı:
"Anne memesinden süt salgılanmasını prolaktin adındaki hormon sağlıyor. Prolaktin hormonunun uyarılmasıyla süt salgılanmaya başlıyor. Bu hormonu uyaran etki ise bebeğin anne memesini emmesi oluyor. Yani bebek ne kadar çok emerse, o kadar çok süt salgılanıyor. Anne sütünün besinsel ve hücresel içeriği sabit kalmayıp, sütün üretim basamağına, çocuğun erken veya zamanında doğmasına göre, anneden anneye ve günden güne değişiyor.
Anne sütü, emzirmenin ilk günlerinde koyu sarımsı bir sıvı olarak salgılanıyor ve buna kolostrum adı veriliyor. Kolostrum; yüksek değerli protein, antikor ve mineral içeriyor. Bu süt doğumdan itibaren sadece birkaç gün üretiliyor ve bebeğin ihtiyacı olan tek besin olma özelliğini taşıyor. Sütün bileşiminde, emilmeye başladıktan sonra bir takım değişimler gerçekleşiyor. Protein ve mineral miktarında düşme gözleniyor. Yağ, laktoz ve enerjisi ise artmaya başlıyor. Bu dönemde salgılanan süte ise geçiş sütü deniyor ve yaklaşık 2 hafta sürüyor. Daha sonra, daha açık renkte ve daha sıvı olan olgun süt üretilmeye başlanıyor."
Bebek için en uygun gıdanın anne sütü olduğunu bildiren uzmanlar, "Bu doğal gıda steril olduğu için hiçbir canlı bakteri içermiyor. Bebeğinizin bağışıklık sistemini güçlendirecek ve onu hastalıklardan koruyacak maddeler olan antikorları içeren anne sütü, her zaman hijyenik, pratik ve ekonomik olma özelliklerini taşıyor. Bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendiren ve sindirim sistemini düzenleyen prebiyotik lifler içeren anne sütüyle beslenen bebeklerde alerjik reaksiyonlar görülmüyor. Anne sütü, bebeğin sindirebileceği en ideal besin olduğundan, bebeklerde sık sık görülen kabızlık, ishal, gaz gibi problemlerin oluşumunu en aza indiriyor.
Anne sütünün protein ve mineral içeriği, bebeğin henüz gelişmemiş böbreklerini zorlamıyor, kolay sindirim sağlıyor. Bebek için gerekli olan tüm vitaminleri ve mineralleri de ideal oranlarda içeriyor. Bebeğin sinir sistemi hücrelerinin, beyin hücrelerinin, gözde görmeyi sağlayan retina tabakası hücrelerinin gelişimi için hayati öneme sahip Omega-3/Omega-6 yağ asitleri açısından zengin olan anne sütü, bu yağ asitlerini olması gereken oranlarda ve doğru miktarlarda sağlıyor. Yapılan araştırmalarda, anne sütüyle beslenen bebeklerde kalp hastalıkları, kanser, şeker hastalığı, ağız ve diş gelişimi bozuklukları, bağırsak hastalıkları, alerji gibi durumların daha az görüldüğünü saptanmış bulunuyor.
Unutmayın; hamilelik süresince büyük bir özlem duyarak bebeğini dünyaya getiren annenin, bebeğine verebileceği en güzel armağan anne sütüdür. Anne sütüyle beslenmek, bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimini en iyi şekilde sağlayacak, bebekle anneyi birbirine yakınlaştıracak ve dolayısıyla bebeğin, annesinin göğsünde kendini güvende hissetmesini sağlayacak tek yoldur. Ayrıca, bebeği anne sütüyle beslemenin en ekonomik yol olduğunu da dikkate almak gerekir. Bu sebeplerle bebek, doğar doğmaz emzirilmeye başlanmalıdır" açıklamasında bulundu. (İHA)
Bir cevap yazın