Ketojenik Diyet Nedir ve Nasıl Yapılır
Ketojenik diyet; karbonhidrat içeriği düşük, yağlar ve proteinler açısından zengin bir diyettir.
Zayıflamak için çok fazla önerilmeyen ancak kanser, sara gibi hastalıklarda uygulanması önerilen bir diyet türüdür.
Normalde günlük hayatımızda kişilerin uyguladıkları diyet programında karbonhidrat içeriği daha yoğundur. Çünkü; insan vücudunun günlük enerjisi, tüketilen karbonhidratlardan karşılanmaktadır. Yüzde 7 karbonhidrat, yüzde 30-35 oranında yağ ve protein içeren diyet iyi bir diyettir.
Fakat ketojenik diyetin bir özelliği, daha çok kanser hastalığında uygulanması sebebiyle karbonhidratın sınırlanmasıdır.
Karbonhidrat tüketimi günlük maksimum 50 gram olmalıdır. Bunun dışında günlük gereken enerji ihtiyacı daha çok et, balık, süt ürünleri gibi yağlı ve proteinli besinlerden karşılanır.
Kanser hastalarının dışında ketojenik diyet, sara (epilepsi) hastalığında da sıkça uygulanır. Özellikle epilepsi nöbetine sıkça yakalanan hastalarda diyet, çocukluk yıllarından itibaren uygulanmaya başlanır. İlaç tedavisine alternatif olarak tedavi amaçlı uygulanır.
Ketojenik diyette, alacağımız yağın miktarı ve vücuda faydası da önemlidir. Özellikle Omega-3 yağları önerilmektedir.
Omega-3 yağlarının, kanser hastalarında tümör oluşumunu engelleyici etkisi vardır. Bu yüzden diğer yağlara göre daha fazla önerilir.
Omega-6 yağından ise mutlaka kaçınılması gerekir. Omega-6, vücutta iltihap oranını yükselttiğinden bağışıklık sisteminin çalışmasını engellediği için ketojenik diyet yapılırken kullanılmamalıdır.
Kenevir tohumu yağı, keten tohumu yağı gibi bitkisel ürünler satan aktarlardan bulunabilen ürünler Omega-3 bakımından oldukça zengindir. İnternet ortamından siparişle de temin edilebilen ürünler ketojenik diyette mutlaka kullanılmalıdır. Omega-6 ise ayçiçeği yağında bulunmaktadır. Bu yüzden ayçiçeği yağından kaçınmak gerekmektedir.
Daha çok Omega-3 balık yağı, Omega-9 zeytinyağı, palmiye yağı ve Hindistan cevizi yağında bulunmaktadır. Ama bunlar da diğer Omega-3 kaynakları gibi zor bulunabilecek yağlardır.
Palmiye yağı ve hindistan cevizi yağı, orta zincirli yağ asitleri içerdikleri için tavsiye edilmektedir. Orta zincirli yağ asitleri, vücutta enerji sarf etmeden depolanabilen ve hücrelere aktarılabilen yağ asitleridir.
Buna bağlı olarak da tümör hastalıklarında, zayıflatmamak için ve enerjiyi yüksek tutması gereken bir diyet olması gerektiği için de orta zincirli yağ asitleri önerilmektedir.
En sağlıklı protein kaynakları olarak; kırmızı et, tavuk, balık önerilmektedir. Ancak protein bakımından zengin olan tahıl ürünlerinden kaçınılmalıdır. Çünkü, tahıl ürünlerinde bol miktarda bulunan karbonhidrat, ketojenik diyetin sağlıklı uygulanabilmesinin önüne geçer ve diyetin özelliğini bozar.
Sadece ketojenik diyette, günlük hayatta alacağımız karbonhidratı taze sebze ve meyvelerden sağlamak gerekir. Buradaki amaç da taze sebze ve meyvelerle C Vitamini sağlamak ve bağışıklık sistemini güçlendirmektir. Özellikle bunların hepsi bir bütün olarak ketojenik diyetin etkinliğini arttırmaktadır.
Zayıflamak ve kilo vermek için uygulanması pek bir etki göstermeyen ketojenik diyetin, belirtilen hastalıklarda kullanılması önemlidir. Daha ciddi sorunlar için en yakın sağlık kuruluşuna ya da doktora başvurulması gerekmektedir.
Bir cevap yazın