Her 10 kişiden biri panik atak hastası
Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz bir hastalık ‘panik atak.’ Her şey, ‘Ya benim de başıma gelirse?’ sorusuyla başlıyor, korku nöbetleriyle sürüyor… Hastalığın teşhisi konusunda uzmanlar hâlâ tartışırken, dünyada panik atağa yakalananların sayısı da her geçen gün artıyor. Türkiye’de de her 10 kişiden biri bu hastalığın kucağında… Ve birçok kişi ‘Ya bana da olursa?’ demeye başladı…
Panik Atak Derneği (PANDOST) Başkanı Dr. Muzaffer Uyar, panik atak hastalığının tarifinin çok güç olduğunu söylüyor. Ve hastalığı kısaca şöyle tanımlıyor: “Korku ya da endişenin fiziksel belirtilerle beraber yaşanması. Panik duygusunun da bu fiziksel belirtilere eşlik etmesi. Örneğin şiddetli kalp çarpıntısı veya uyuşma ya da felç oluyor hissine, eşlik eden şiddetli bir panik. Türkiye’de bu vakalar ciddi boyutlarda. Zira her 10 kişiden biri panik atak.”
Yaşanan şoklar panik atağı tetikliyor
Panik atak vakalarının genellikle yaşanan ‘şoklardan’ sonra görüldüğünü söyleyen Dr. Uyar, “En çok ölüm ya da ayrılıklardan sonra başlıyor. Kötü olaylar tetikliyor” diye konuşuyor ve hemen ekliyor: “Güzel gelişmelerden sonra da yaşanıyor. Yeni müdür olan kişiler de panik atak oluyor. Çünkü sorumluluk ve bir yeni konum geliyor.”
Kısır döngü
Panik atağın arada bir gerileyip tekrar ortaya çıktığını söyleyen Dr. Uyar, tedavi süresini de şöyle anlatıyor: “Panik atak, tekrarlayan, arada bir gerileyen, kaybolan bir hastalık. Bu yüzden tam anlamıyla geçti denemiyor. Hasta tedavi olduktan sonra, 1-2 yıl daha takip ediliyor. Bu yüzden biz ‘geçti’ kelimesini kullanmak istemiyoruz. Biz panik ataklara ‘yendim, yeniyorum’ kelimelerini kullanmalarını tavsiye ediyoruz…”
Bankacılar ve gazeteciler dikkatli olmalı
Dr. Muzaffer Uyar, panik atağa en çok gazeteci ve bankacıların yakalandığını söylüyor. Uyar, ‘Bu sektördekiler krizle birlikte ‘ya işsiz kalırsam’ endişesi yaşıyor” diyor. Dr. Uyar, panik atak belirtilerini de 4 bölüme ayırıyor:
Beden belirtileri: Avuç içlerinde terleme, şiddetli kalp atışları, ellerde titreme, ağız kuruluğu, boğazda yumruk hissi, sersemlik.
Düşünce belirtileri: Ölmek üzereyim, kontrolümü kaybediyorum, , Kaçınmalar: Evden uzaklaşamamak, yolculuğa çıkmamak.
Beklenti sıkıntısı: Gün içinde anlamsız sıkıntılar, gerginlik, sürekli endişe hali.