Kalp krizi riskinizi azaltmak elimizde
Vücudumuza kan pompalamakla sorumlu yaşamsal bir organımız olan kalbimiz; dokulara oksijen ve besin taşıyarak, vücudun işlevlerini sürdürebilmesini sağlar. Karbondioksit gibi atık ürünleri de uzaklaştıran kalbimiz, her gün yaklaşık 100 bin kez çarpar! Tüm bu işleri gerçekleştirebilmek için, kalbimizin oksijen ve besine ihtiyacı vardır.
Kalbimizi çevreleyen damarlar olan koroner arterler, kalp kaslarına oksijen ve besin iletimini sağlar. Tüm dünyada her 3 ölümden 1′inin sebebi olan kalp hastalıkları, çok yaygın bir tehdit oluşturmaktadır. En yaygın kalp hastalığı, koroner kalp hastalığıdır.
Göğüs ağrıları olursa önemseyin
Koroner, arterlerin iç çeperlerinde biriken yağ zerrecikleri (kolesterol) sebebiyle meydana gelir. Bu yağ tabakası yıllar boyunca biriktikçe, arter çapları giderek daralır ve kan akışının yavaşlamasına veya hatta tamamen durmasına sebep olur. Kan akışı sınırlandırıldığında, göğüs ağrıları ortaya çıkabilir. Kan akışı ciddi ölçüde azaldığında veya tamamen kesildiğinde, kalp krizi meydana gelebilir. Herkes kalp hastalıklarına yakalanabilir, fakat riski artıran birçok faktör (risk faktörleri) bulunmaktadır. Sigara, hareketsizlik, sağlıksız beslenme, stres, yüksek kolesterol düzeyleri, fazla kilolar, şeker hastalığı, yaş, cinsiyet ve genetik faktörler, kalp hastalığına yakalanma riskini artırabilir.
Riskler kontrol edilmeli
Sahip olduğunuz risk faktörleri arttıkça, kalp hastalığına yakalanma riskiniz de o oranda artacaktır. Risk faktörlerinden bazıları, örneğin artan yaş değiştirilemeyecekken, birçoğuna ise müdahale edilebilir. Bu faktörlerden çoğunu, mümkün olduğu kadar kontrol altına alabilmek gerekmektedir. Kalp hastalığı eğiliminizi, sahip olduğunuz risk faktörlerini azaltarak önemli ölçüde düşürebilirsiniz. Kalbinize iyi bakmak sadece yaşamınızı uzatmakla kalmayacak, ayrıca genel anlamda sağlığınızı da iyileştirecektir.