Hantavirüs Hastalığı
Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Altındiş, "Hantavirüsün insandan insana bulaşması kanıtlanmamıştır" dedi.
Dünyada yılda 300 bin insanın "hantavirüs" hastalığına yakalandığını belirten Doç.Dr. Mustafa Altındiş, şöyle konuştu: "Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, 1993-2004 yılları arasında Amerika'da kayıtlara geçmiş 1910 hantavirüs enfeksiyonu olduğu anlaşılmaktadır. Bunlardan 384 tanesi ölümle sonuçlanmıştır." Yüzde 20 oranında ölüme neden olan hantaviruse son günlerde ülkemizde de rastlandığını belirten Altındiş, şunları söyledi: "Sağlık Bakanlığı, Zonguldak ve Bartın illerinde görülen 'hantavirüs'
vakaları ile ilgili bugüne kadar benzer hastalık tablosu olan toplam 16 şüpheli vaka tespit edildi ve bunlardan 8 vakanın hantavirüs enfeksiyonu olduğu belirlendi. Vakalardan biri maalesef kaybedilmiştir. Halen beş vakanın takip ve tedavilerine devam edilmektedir. İki vaka taburcu edilmiştir."
Hantavirüsün çeşitli kemirgen türleri vasıtasıyla taşındığını anlatan Altındiş, sözlerine şöyle devam etti: "Hastalığın bulaşması hastalıklı kemirgenlerin dışkısı, idrarı veya salyasıyla doğrudan temas yoluyla olmakta ya da bu hastalıklı kemirgenlerin dışkısı, idrarı veya salyasının hava yoluyla solunmasıyla meydana gelir. Hantavirüsün insandan insana bulaşması kanıtlanmamıştır. Fareler bu virüsten etkilenmez, sadece taşıyıcıdırlar ve virüsü dışkı veya idrar yolu ile etrafa yayarlar."
YETERİNCE GÜNEŞ IŞIĞI ALMAYAN MEKANLARDA HASTALIK ETKİLİ OLUYOR
Altındiş, özellikle farelerin yoğun olarak bulunduğu, iyi havalandırılamayan, yeterince güneş ışığı almayan mekanlarda çalışan veya yaşamını sürdüren kişilerin risk altında olduğunu söyledi.
Doç.Dr. Altındiş, belediyelerde temizlik ve çöp toplama işçileri, liman işçileri, gemi işçileri, depo ve antrepolarda çalışan işçiler, çiftçiler ve askerlerin bu hastalık için yüksek risk grubunu oluşturduğunu anlattı. Ayrıca deney hayvanlarının bakıldığı ortamlarda çalışanlar ve hayvan deneyleri ile meşgul olan bilim adamlarının da bu hastalık için risk grubuna dahil kişiler olduğunu belirten Doç. Dr. Altındiş, farelerden insanlara geçen hantavirüsün halen kesin bir tedavisinin olmadığını söyledi.
Altındiş, bilim adamlarının bu virüse karşı aşı geliştirme çalışmalarının devam ettiğini anlattı. Hastalığın belirtilerinin grip ile benzerlik gösterdiğini ifade eden Doç.Dr. Altındiş, "Ateş ve titreme, böbreklerde fonksiyon bozukluğu, baş ağrısı, kas, kol ve bel ağrısı, bulantı veya kusma, ishal, geçici olarak bulanık görme, öksürük, solunum bozukluğu, deri veya mukozal kanama (ciltte kanama) gibi belirtiler görülebilir" diye konuştu.
Doç.Dr. Altındiş, hantavirüs enfeksiyonunun akciğer hastalığı, akut böbrek yetmezliği, kanamalı ateş gibi hastalıklara da neden olabileceğini söyledi.
KEMİRİCİLERİN BULUNDUĞU YERLERDE TEMİZLİĞİN İYİ YAPILMASI GEREKİYOR
Hantavirüs enfeksiyonuna karşı korunmak için neler yapılması gerektiğine değinen Doç.Dr. Mustafa Altındiş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kemiricilerin atıkları ile kirlenme ihtimali olan yerlerin temizliğinin toz kaldırmadan deterjan veya çamaşır suyu kullanılarak yapılması, farelerin bulunduğu ortamlarda çalışırken eldiven ve ağızlık kullanılmalı, bulaşma şüphesi olan durumlarda ilk olarak vücudunuzun bu virüsle temas etme ihtimali olan kısmının dezenfekte edilip kısa zamanda doktora başvurulmalıdır. Öte
yandan kemiricinin ısırması veya tırmalaması yoluyla hastalık bulaşabileceği için kemiricilerin canlı yakalanmaması gerekir. Ölü bir kemiriciye çıplak elle temas etmek de tehlikeli olup hastalık bu yolla da bulaşabilir.(iha)