insan vücudunun enerji kaynakları
Uzmanlar, insan vücudunun bağışıklık sisteminin en büyük silahı ve sağlığın sigortacısı konumundaki vitaminlerden B-2'nin, özellikle gözler açısından çok önemli olduğunu belirtirken, B-6 vitamininin ise 'mekanizmanın depresyona karşı direnmesini sağlayan serotonini oluşturduğunu' bildiriyor.
Hücre oluşumunu sağlayan folik asidin vücutta azalmasının kanser ve kansızlık riskini gündeme getirdiğine dikkat çeken uzmanlar, kemiklerin ve dişlerin güçlenmesinin, alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılı olduğunu vurguluyor. Uzmanlar, magnezyumun, proteinlerin kana karışmasını, kasların ve sinirlerin düzenli şekilde çalışmasını sağladığını ifade ederken, kanın, oksijeni vücuda dağıtmasını sağlayan hemoglobinin, demir sayesinde oluştuğunu kaydediyor. Uzmanlar, çinkonun, bağışıklık sisteminin sağlıklı şekilde çalışabilmesi bakımından bolca ihtiyaç duyulan bir mineral olduğunun da altını çiziyor.
Uzmanlar, sağlıklı bir hayatın "Olmazsa olmazları" arasında yer alan 7 ana vitamini ve minerali şöyle tanıtıyor:
B-2 Vitamini: Gerçek bir enerji deposu olan B-2 vitamininin, kanda alyuvarların oluşmasını sağladığı için, derinin, özellikle de gözlerin sağlığı açısından çok önemli olduğunu belirten uzmanlara göre, alkol, bu vitaminin en büyük düşmanı. Ayrıca antibiyotikler ve sakinleştiricilerin de vücutta B-2'yi azalttığını bildiren uzmanlar, B-2 vitamininin en çok bulunduğu gıdaları şöyle sıralıyor: Et, tavuk eti, balık, süt ve süt ürünleri, turp, ıspanak, yumurta, mısır ve beyaz undan yapılmış ekmek.
B-6 Vitamini: Bağışıklık ve sinir sisteminin en büyük destekçisi olan B-6 vitamininin, vücudun proteinleri ve yağları öğütmesine yardımcı olduğunu ifade eden uzmanlar, vücuda oksijeni dağıtan hemoglobinin, yine B-6 vitamini sayesinde meydana geldiğine dikkat çekerek, en önemli görevlerinden birini de 'mekanizmanın depresyona karşı direnmesini sağlayan serotonini oluşturması' olarak açıklıyor. B-6 vitamini bakımından da alkol, sigara ve kan basıncı düşüren ilaçların oldukça sakıncalı olduğunu vurgulayan uzmanlar, tavuğun göğüs eti, böbrek, karaciğer, yumurta, pirinç, soya fasulyesi, yulaf, fındık, fıstık, muz, patates, avokado ve somon balığının en fazla B-6 vitamini içeren besinler arasında yer aldığını kaydediyor.
Folik Asit: Hücre oluşumunu sağlayan folik asidin, insan sağlığı açısından oldukça önemli yere sahip olduğunu belirten uzmanlar, folik asidin vücutta azalmasının kanser ve kansızlık riskini gündeme getireceğinden, ihmal edilmemesi gereken unsurlardan bir tanesi olduğunu bildiriyor. Anne adayının yeterli folik asit alamaması durumunda, doğacak bebeğin özürlü olma tehlikesi bulunduğunu ifade eden uzmanlar, çok fazla aspirin kullanmak, kolestrol düşürücüler, doğum kontrol hapları, sara ilaçları ve alkolün de vücuttaki folik asit miktarını azalttığını vurguluyor. Uzmanlar, folik asit bakımından karaciğer, yumurta sarısı, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, brokkoli, portakal ve portakal suyunun oldukça zengin olduğunu kaydediyor.
Kalsiyum: Kalsiyumun, vücudun en önemli destekçilerinin başında geldiğini hatırlatan uzmanlar, çünkü kemiklerin ve dişlerin güçlenmesinin, alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılı olduğunun altını çiziyor. Kalsiyumun ayrıca kaslar ve sinirler için de oldukça önemli mineral olduğunu belirten uzmanlar, kanın pıhtılaşmasını sağladığını ve kalın bağırsak kanserine karşı en güçlü silah olduğunu bildiriyor. Uzmanlar, süt ve süt ürünleri, mısır, sardalya balığı, kalamar, ıstakoz ve brokkolinin, bol miktarda kalsiyum içeren besinler olduğunu kaydediyor.
Magnezyum: Magnezyumun, vücut sağlığı açısından çok önemli rolü olan bir mineral olduğunu vurgulayan uzmanlar, proteinlerin kana karışmasını, kasların ve sinirlerin düzenli şekilde çalışmasını sağlayanın yine magnezyum olduğunu belirtiyor. Yaşlılar, diyet yapanlar ve alkollü içki kullananların, magnezyum takviyesine ihtiyaç duyan kesim arasında yer aldığını ifade eden uzmanlar, magnezyum yetersizliğinin iştah kaybına, depresyona, kasların zayıflamasına ve zaman zaman göz kararmasına sebep olabildiğini bildiriyor.
Demir: Kanın, oksijeni vücuda dağıtmasına sağlayan hemoglobinin, demir sayesinde oluştuğunu kaydeden uzmanlar, kadınlarda regl ve hamilelik dönemlerinin, vücuttaki demir seviyesini azaltan faktörlerden olduğunu vurguluyor. Aynı zamanda yaşlılar, diyet yapanlar, vejetaryenlerin de tedbir alması gerektiğini belirten uzmanlar, çünkü demir eksikliğinin, anemi (kansızlık) hastalığına sebep olduğunu bildiriyor. Uzmanlar, demir içeren besinlere örnek olarak, kırmızı et, balık türleri, kuru fasulye, kurutulmuş meyve, yumurta sarısı ve yeşil yapraklı sebzeleri sayıyor.
Çinko: Çinkonun, bağışıklık sisteminin sağlıklı şekilde çalışabilmesi bakımından bolca ihtiyaç duyulan bir mineral olduğuna dikkat çeken uzmanlar, çinko eksikliğinin, vücudu enfeksiyonlara karşı dirençsiz kıldığını, ayrıca tat ve koku duyularını da zayıflattığını kaydediyor. Özellikle diyabet ve böbrek hastalarının çinko eksikliği tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunan uzmanlar, kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri, fasulye, bezelye ve fındığın, bol miktarda çinko içerdiğini belirtiyor. Uzmanlar, çinkonun yüksek oranda alınmasının ishal, saç dökülmesi, tırnak kırılması ve yorgunluk belirtilerine sebep olabileceğine de dikkat çekiyor.
iha