Hangi mevsimde hangi balık yenir?

Balık, sofraların baş tacı ve doğal vitamin deposudur. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz, her geçen gün artan çevre kirliliğine rağmen balık çeşitleri açısından zenginliğini korumayı başarıyor. Beslenme uzmanlarınca etin en sağlıklısı olarak nitelendirilen balığın da mevsimi var.
Tavası, ızgarası, buğulaması, çıtlatması… Nasıl yerseniz yiyin… Balık vücudun dostu, doğal vitamin deposudur. İçinde şeker ve karbonhidrat yok denecek kadar azdır.
Etin en sağlıklısı
Protein açısından zengin. İnsan vücudu bu proteinin yüzde 93'ünden faydalanıyor. Bu oran kırmızı et ve diğer beyaz etlerde ise çok düşük. Adeta madensel tuz ve mineral deposu gibi. Bol miktarda fosfor, kalsiyum, iyot ve flor içeriyor. A, B1, B2 ve D vitaminleri bolca bulunuyor.
Tazeliği nasıl anlaşılır?
Ağız tadıyla bir balık yemek için birinci şart, tazeliktir. Peki, balığın taze olup olmadığını nasıl anlayacaksınız? Çok basit. İşte size bir bakışta bu ayırımı yapabileceğiniz püf noktaları.
Taze balığın gözleri parlak ve dışa bombeli olur. Balık tazeliğini yitirmeye başlayınca gözleri buğulanmaya başlar ve daha sonra içeri çöker.
Taze balığın derisi gergin ve parlak olur. Pulsuz balıklarda bayatlamaya başladıkça derisinin parlaklığı azalır ve özellikle karın tarafında buruşmalar meydana gelir. Taze balığa parmakla dokununca meydana gelen çukurluk anında düzelir. Hâlbuki bayatlamış balıklarda bu iz kalır. Balığın parlaklığıyla yetinmemek gerekir. Çünkü tezgâhtaki balıklara devamlı su serpildiği için parlak görünebilirler.
Taze balığı başından tutup kaldırınca kuyruğu aynen tepsideki gibi dimdik kalkar. Hâlbuki bayat balığı bu şekilde kaldırınca kuyruk kısmı aşağı doğru sarkar.
Taze balığın solungaçları canlı kırmızı olur. Balık bayatladıkça bu renk değişir. Ancak bazı balıkçıların solungaçları kırmızı mürekkep ile boyadıklarını belirtmek lazım. Solungaçlardan aşağı doğru akan kırmızı sıvıyı çok kişi kan zannederse de aslında bu mürekkeptir. Böyle bir aldatmacaya başvuran tezgâhtan kesinlikle balık alınmamalıdır.
Taze balık hemen hemen kokusuzdur. Bayatlamaya başlayınca asit kokusu yaymaya başlarlar.
Pullu balıkların pulları tazeyken vücuda sıkıca yapışıktır. Elimizi kafadan kuyruğa doğru sürtünce pulların gelmemesi gerekir.
Hangi mevsimde hangi balık alınır?
Barbunya:
Ege ve Akdeniz'de bulunuyor. En lezzetli zamanı Temmuz ile Ekim ayları arasıdır. Tavası, ızgarası ve kâğıtta kebabı çok güzel olur.
Çipura:
Her mevsimde zevkle yenebilen bu balığın ızgarası, buğulaması, çorbası, fırını çok güzel olur.
Hamsi:
Hamsi özellikle Karadeniz yöremizin temel gıdası, temel protein kaynağıdır. Hemen her türlü yemeği yapılır. Izgara, tava, fırın, kâğıt kebabı, buğulama, pilaki, yahni gibi. Yaz aylarında yağsız olduğu için ızgara yerine tava veya buğulaması tercih edilmelidir. Kış aylarında yakalanan hamsi tuzlanıp saklanır.
Uskumru:
En lezzetli olduğu dönem Eylül ayından yumurtlamaya başladığı Ocak ayı sonuna kadardır.
Lüfer:
Eylül ortasından Ocak sonuna kadar olan zamanı en yağlı ve lezzetli zamanıdır. Bu devre içinde ızgarası tavsiye edilir.
Palamut:
Avı Ağustos ayında başlar. Önce Karadeniz'den sürüler halinde vanoz ve Çingene palamudu, Eylül'den itibaren de palamut gelmeye başlar. En lezzetli zamanı da Eylül başından Şubat ortalarına kadar olan zamandır.
Levrek:
En güzel mevsimi kış ayları ve ilkbaharın başıdır.
İstavrit:
Her mevsimde yakalanan istavritin en lezzetli olduğu zaman Kasım ila Şubat ayları arasıdır.
Kalkan:
Her mevsim avlanan kalkan bütün sene boyunca yenebilir. En lezzetli zamanı Ocak sonundan Mart ortalarına kadardır. Tavası çok güzel olur. Buğulaması ve kağıt kebabı da yapılır. İlkbahar sonlarından itibaren Ağustos ayına kadar yakalanan yavruların tavası nefis olur.
Kefal:
Sonbahar, Kış ve İlkbahar'da çok lezzetlidir. Kefalin buğulaması ve pilakisi çok güzel olur.
Mezgit:
Tavuk balığı olarak da bilinen mezgit bütün denizlerimizde bulunmakla beraber en çok Karadeniz'de bulunur. Yaz hariç devamlı yumurtalı durumdadır. Mezgitin yumurtalı tavası, domatesli sotesi güzel olur.
Sebzeli mönü
Balığın pişirilmesine göre kullanacağımız sebze ve baharatlar da değişiyor. Keyifli bir yemek için bunları uygulamayı sakın ihmal etmeyin…
-Fesleğen: Yengeç, ıstakoz ve karides gibi kabuklu deniz ürünlerinden yapılan yemeklerde,
-Defne yaprağı: Balık buğulamalarında, haşlamalarda, balık şişte,
-Zencefil: Şark usulü bütün balık yemeklerinde, kavurmalarda, ıstakozda, sos yapımında, midyede,
-Mercanköşk: Balık yanında sunulan tereyağında, sos ve dolmalarda,
-Hardal: Toz halinde güveçlerde, yapılmış olarak yengeçle,
-Muskat: Yengeç ve ıstakozla,
-Nane: Balık ızgaralarda, balık çorbasında, cumbo karides tavada,
-Maydanoz: Balık yanında sunulan tereyağında, soslarda (özellikle limon sosunda), dolmalarda,
-Karabiber-beyaz karabiber (tane ve toz): Bütün balık ve deniz ürünü yemeklerinde marine etmek ve tatlandırmak için,
-Kırmızı biber (toz veya pul): Buğulama ve haşlamalarda, çorbalarda,
-Adaçayı: Dolma ve güveçlerde,
-Kekik: ABD'de bütün deniz ürünleri ile birlikte,
-Biberiye: Tadı nispeten yavan olan balıkların fırın, soslu fırın, kavurma ve yahnilerinde,
-Sarımsak: Buğulamalarda, soslarda, kavurmalarda, çorbalarda, zeytinyağlı soslarda,
-Ceviz: Tarator ve benzeri soslarda,
-Badem: Cevizin kullanıldığı yerlerde alternatif olarak.