Hamileler Diş Röntgeni Çektirebilir Mi?

Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dt. Sevgen Eralp, diş hekimliğinin vazgeçilmez bir parçası haline gelen röntgen kullanımının, çevreye yaydığı radyasyon açısından hep tartışıldığını söyleyerek, "Diş tedavisi ile ilgili röntgen çekildiği takdirde, yaklaşık 0.01 mrad radyasyon yayılır. Dolayısıyla anne karnındaki bebeğin diş röntgen filminden dolayı zarar görme ihtimali çok düşüktür" dedi.

Clinic Plus Uzman Diş Hekimi Ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, konuyla ilgili olarak yaptığı bilgilendirmede, teknolojik gelişmeler sayesinde artık röntgen cihazlarının oldukça yaygın kullanıldığını belirterek, "Yine teknolojik gelişmeler sayesinde bu cihazların yaydığı radyasyon miktarı da minimuma düşürülmüştür. Ülkemizde bir aile de en az 2 akıllı telefon ve bilgisayar ya da diz üstü bilgisayar olduğunu varsayarsak, bir senede çekilen 2 ya da 3 diş röntgen filminin sebep olduğu radyasyon miktarından korkmak anlamsızdır. Diş hekimliğinde röntgen filmi, ağız içi durumların klinik değerlendirmesinde vazgeçilmez bir tanı aracıdır. Tedavi gerektiren durumlarda, hamilelik şüphesi olmayan bireyler bile kurşun önlükler giydirilerek olası radyasyon zararlarından korunmalıdır" diye konuştu.

Yapılan araştırmalara göre, 5 rad (5000 mrad) altındaki radyasyon dozunun gebelik üzerinde düşük, ölüm, anomali, gelişme geriliği, zeka geriliği gibi kötü etkilere sebep olduğuna dair bir kanıt olmadığını ifade eden Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, daha sonra şunları kaydetti; "10 rad dozun üzerinde radyasyın alındığı takdirde konjenital malformasyon riskinin arttığını gösteren çalışmalar vardır.

Diş tedavisi ile ilgili röntgen çekildiği takdirde, yaklaşık 0.01 mrad radyasyon yayılır. Dolayısıyla anne karnındaki bebeğin diş röntgen filminden dolayı zarar görme ihtimali çok düşüktür. Amerikan Aile Hekimliği Akademisi, hamilelikte çekilen diş röntgen filmlerini güvenli olarak sınıflamaktadır. Yapılan araştırmalara göre ağız içinden çekilen 21 adet röntgen filmi sonucu, anne karnındaki bebeğe ulaşan radyasyon dozu, anne adayının doğadan güneş ışınları vb. ile 3 günde aldığı dozdan daha az olduğu belirtilmiştir. Bu kadar düşük bir dozun anne karnındaki bebeğe kalıcı hasar vermesi ve ileride kansere yol açma ihtimali yok denecek kadar düşük bir olasılıktır.

Yapılan ağız içi muayene sonucu, bir anne adayının diş tedavisi ve röntgen ihtiyacı var ise, yüksek ihtimalle dişlerinde ya da dişetlerinde iltihabi bir durum vardır. Bu iltihabi durumun, anne karnındaki bebeğe çok daha fazla zarar verebileceği ihtimali göz önünde bulundurularak, tedavi için röntgen gerekiyorsa çekilmelidir. Fakat her türlü önlemi almak adına, mutlaka, kurşun yelek, karın bölgesini örtecek şekilde giydirilmelidir.

Anne karnındaki bebeğin, radyasyon gibi anomali yapabilen faktörlere karşı en dirençli olduğu zamanların 20-25. haftalardan sonra olduğu biliniyor. Mümkünse, diş tedavileri ve röntgen alımları da bu haftalardan sonraya ertelenerek, anne adayına da kendini rahat hissettirerek, güvenli bir şekilde diş tedavileri tamamlanabilir.

Hamileliğin başlangıcında farkında olmadan, vücudun farklı yerlerinden röntgen çekilerek radyasyona maruz kalınmış olabilir. Bütün dünyada, farklı amaçlarda kullanılan röntgen cihazlarının, yaydığı radyasyon miktarı kesin olarak bilinmektedir. Dolayısıyla gebelik şüphesi olmasına rağmen, farkında olarak ya da olmadan radyasyona maruz kalındığında, alınan doz hesaplanabilir. Farklı miktarlarda alınan dozların, anne karnındaki bebeğe etkileri bilinmektedir. En doğrusu bu miktarın bebek üzerindeki etkilerini, kadın doğum uzmanının değerlendirmesi olacaktır."(İHA)