Ekonomi

Yeditepe Üniversitesi'nden otomotiv teknolojisine Almanca katkısı

Yeditepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Otomotiv Teknolojileri Bölümü Başkanı Öğr. Gör. Talip Yılmaz:
-"Mezunlarımız servis ve satış organizasyonlarının yanı sıra fabrikaların Ar-Ge, üretim, planlama, satış, satın alma, kalite, bakım-onarım, arıza teşhis ve doğrudan üretim bölümlerinde çalışabilirler" -"Otomotiv teknolojisine olan ihtiyaç artarak devam edecek. Bu eğitimi Almanca almak büyük bir avantaj"

İSTANBUL(AA) - Yeditepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Otomotiv Teknolojileri Bölümü Başkanı Öğr. Gör. Talip Yılmaz, "Otomotiv teknolojisine olan ihtiyaç artarak devam edecek. Bu eğitimi Almanca almak büyük bir avantaj." ifadelerini kullandı.

Yeditepe Üniversitesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Yılmaz, tüm dünyada Çin'in son yıllarda ABD, Japonya, Almanya ve İngiltere'nin ürettiği otomotivi tek başına ürettiğini belirterek, "Gelecekte, ilk 10 içine gireceğimizi tahmin ediyorum" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, "Türkiye'deki otomotiv sektörü, 15 yıldır ihracat şampiyonu. Yılda 1,5 milyon adet üretim yapılıyor. Bunun 1 milyon adedi ihraç ediliyor ve otomotiv sektörünün toplam ihracatı 30 milyar doların üzerinde. Bu sektör 500 bin kişiye istihdam sağlıyor. Böyle büyük bir sanayi kolunun, muhakkak eğitimli çalışanlara ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de 13 büyük otomotiv firmasının bulunduğunu anımsatan Talip Yılmaz, Alman otomotiv devlerinin de içinde bulunduğu Alman otomotiv şirketlerinin Türkiye'de üretim yaptığını, irili ufaklı tamamı Alman ya da Türk-Alman ortaklı 8 bine yakın şirketin bulunduğunu kaydetti.

Yılmaz, Türkiye'deki Alman ağırlıklı otomotiv sektörünün yanı sıra Almanya'nın da Türkiye'nin yetiştirdiği elemanlara ihtiyaç duyması nedeniyle Almanca eğitim veren Meslek Yüksekokulu'nun ilk kez Yeditepe Üniversitesi bünyesinde açıldığını vurguladı.

Otomotiv teknolojisine olan ihtiyaç devam edecek

Günümüzden 6 bin yıl önce döner tabla ile hızlı ve simetrik kap-kacak üretilmeye başladığını, bu döner tablanın ise tekerin bulunuşu olarak kabul edildiğini ifade eden Yılmaz, "O günden bugüne değişmeyen tek şey var: Motorlu, benzinli, dizel, hibrit, elektrikli, sürücüsüz olmuş hiç fark etmez, hareketin olduğu her yerde otomotiv teknolojisi vardır ve olacaktır da. Otomotiv teknolojisine olan ihtiyaç artarak devam edecektir. Bu nedenle otomotiv teknolojisi eğitimi ihtiyacı her zaman devam edecektir. Bu bölümü Almanca okumak büyük avantajdır." açıklamasında bulundu.

Yılmaz, Yeditepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu bünyesinde açılan Otomotiv Teknolojileri Bölümü'nün eğitim sürecine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Türkiye'nin ilk ve tek Almanca eğitim veren otomotiv programıyız. Öğrencilerimiz ilk yıl Almanca hazırlık okuyorlar. Hazırlıkta başarılı olan öğrencilerimiz Otomotiv Teknolojileri programında üç dönem (1,5 yıl) teorik ve uygulamalı öğrenim alıyorlar. Programımızın son dönemi olan dördüncü döneminde şartları sağlayan öğrencilerimize Almanya'da ya da Türkiye'deki işyerlerinde uygulamalı öğrenim imkânı sağlıyoruz. Öğrencilerin İşyeri Uygulaması eğitimlerini yurt dışında yapabilmeleri için başta yeterli Almanca bilgisine sahip olmaları gerekiyor.

Üniversitelerin istediği şartları sağlayan öğrencilerimiz Türkiye'de veya Almanya'da öğrenimlerine devam edebilirler, mühendislik bölümlerine dikey geçiş yapabilirler. Öğrencilerimizin bilgi ve görgülerini artıracak Erasmus Öğrenci hareketliliği programına katılmalarını da teşvik ediyoruz. Bu yıl Meslek Yüksekokulumuzdan Erasmus'u kazanan altı öğrencimizden üçü Otomotiv Teknolojileri Programı'ndan. Öğrencilerimize diğer programlarda, çift ana dal yapma imkânı da sağlıyoruz."​​​​​​​

Programda okuyanların otomotiv firmalarının her kademesinde çalışabileceğini aktaran Yılmaz, "Mezunlarımız servis ve satış organizasyonlarının yanı sıra fabrikaların Ar-Ge, üretim, planlama, satış, satın alma, kalite, bakım-onarım, arıza teşhis ve doğrudan üretim bölümlerinde çalışabilirler. Şirketler işe alımda tecrübeli eleman arıyor. Bu programda okuyanlar, son dönem Almanya'da veya Türkiye'de uygulamalı eğitim aldıkları için daha mezun olmadan tecrübe kazanmış oluyor. Öğrenci tecrübe kazanırken işveren de öğrenciyi tanıyor." değerlendirmesinde bulundu.Kaynak:AA