Yapı Kredi'nin sürdürülebilirlik taahhütlerine SBTi onayı
Yapı Kredi CEO'su Gökhan Erün:
- "Topluma, insana ve doğaya dost ve sürdürülebilir bir gelecek adına bütün gücümüzle sınırları kaldırmak için çalışmayı sürdürüyoruz"
İSTANBUL - Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi), Yapı Kredi'nin 2030'a kadar, kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarını ve kapsam 3 finanse edilen kredi portföyü kaynaklı emisyonlarına yönelik belirlediği azaltım hedeflerini tescil etti.
Bankadan yapılan açıklamaya göre, Yapı Kredi, Koç Holding tarafından hayata geçirilen Karbon Dönüşüm Programı dahilinde, 2021'de başlatılan ölçümleme ve modelleme çalışmaları sonucunda belirlenen hedeflerin onaylanması ile SBTi doğrulaması aldı.
Banka, SBTi tarafından doğrulama alan diğer Türk bankaları arasında yüzde 29 ile en yüksek kredi portföyü hedef kapsamını sunarak, zorunlu hedef portföyünün tamamı için taahhüt veriyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Erün, Yapı Kredi olarak sürdürülebilir ekonominin gelişimini destekleyecek çok kapsamlı bir yol haritasını hayata geçirdiklerini belirtti.
Erün, Yapı Kredi olarak, sürdürülebilir gelecek için bir adım önde olma vizyonuyla stratejik adımlar atmaya ve sorumluluk almaya devam ettiklerini belirterek, "Bu kapsamlı program ile kredi ve yatırım portföyümüzü net-sıfır karbon hedeflerimizle uyumlulaştırırken, şirketleri de düşük karbon dönüşümünde aktif olarak destekleyecek, onları net sıfır uyumlu geçiş stratejileri ve planlarını belirlemeye teşvik edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Sektörel Dekarbonizasyon Yaklaşımı (SDA) ile belirlenen finanse edilen emisyonlarını 2030'a kadar çok ciddi oranda azaltacaklarını aktaran Erün şunları kaydetti:
"Diğer uzun vadeli kurumsal krediler portföyümüzdeki yatırım değerine göre, kapsam 1 2 3 portföy sıcaklık skorunu ise 2021 yılındaki 3,2 santigrat dereceden 2026 yılına kadar 2,75 santigrat dereceye düşürmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Hedef ve taahhütlerimizin SBTi tarafından onaylanması, Yapı Kredi olarak yaptığımız ölçümleme, modelleme, hedef ve taahhütlerimize ilişkin yaklaşımlarımızın Paris Anlaşması'na uygun olarak bilime dayalı olduğunu da teyit ediyor. Topluma, insana ve doğaya dost ve sürdürülebilir bir gelecek adına bütün gücümüzle sınırları kaldırmak için çalışmayı sürdürüyoruz."
