Ekonomi

Vodafone'un Türkiye'ye yatırımının reel değeri 63 milyar TL'ye ulaştı

Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi Engin Aksoy:
- "Vodafone Türkiye olarak son 15 yılda Türkiye ekonomisine sağladığımız doğrudan, dolaylı ve tetiklenen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla katkısının reel değeri 334 milyar TL'ye ulaştı, toplam yatırımımızın reel değeri ise 63 milyar TL olarak gerçekleşti" - "Yerli ve milli üretimin desteklenmesini önceliklerimiz arasında görüyoruz. Bu çerçevede, son 5 yılda 553 milyon TL'lik alımı yerli belgeli ürünlerden sağladık" - (Türk Telekom'un BTK'ya yaptığı indirimli tarife başvurusu) "Örneğin, şu an öyle bir imkanımız yok ama biz iki istasyonu birbirine kendimiz kazıp bağlarsak 1 TL, bunu yerleşik operatörden indirimli fiyatla alırsak 4,5 TL. Yapılan indirim bile bizim maliyetimizin 4,5 katı" - "Vodafone Grubu Türkiye'ye yaptığı yatırımdan memnun. Grup içinde 15 yılda en hızlı büyüyen ülke, Türkiye" - Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel:
- "Türkiye Vodafone Vakfı olarak son 14 yılda reel değeri 104,3 milyon TL olan 16 projeye destek olduk. Bu projelerle, 1,1 milyonu çocuk ve genç olmak üzere toplam 4,2 milyon kişiye ulaştık"

İZMİR - Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, "Vodafone Türkiye olarak son 15 yılda Türkiye ekonomisine sağladığımız doğrudan, dolaylı ve tetiklenen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla katkısının reel değeri 334 milyar TL'ye ulaştı. Toplam yatırımımızın reel değeri ise 63 milyar TL olarak gerçekleşti, ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz." dedi.

İzmir'de basın mensupları ile bir araya gelen Aksoy, Türkiye'de 15. yılını kutlayan Vodafone'un bugüne dek yaptığı çalışmalar, gelecek hedefleri ve 15. yıl dönümü vesilesiyle hazırladıkları "Ekonomik Etki Analizi" çıktıları hakkında bilgi verdi.

Türkiye pazarına duydukları güven ve pazarın kendileri için önemine işaret eden Aksoy, Türkiye'nin en büyük uluslararası doğrudan yatırımlarından biri olarak ekonomiye katkılarını artırarak sürdüreceklerini söyledi.

Aksoy, Türkiye'nin en büyük uluslararası doğrudan yatırımlarından biri olarak 2006 yılında faaliyetlerine başladıklarını anımsatarak, bu süreçte uygulanan dönüşüm programlarıyla pazara rekabet ve dinamizm getiren güçlü bir marka olduklarından bahsetti.

Bugün 24 milyona ulaşan mobil müşteri sayısıyla Türkiye'nin ikinci büyük mobil iletişim şirketi olduklarının altını çizen Aksoy, şunları kaydetti:

"Vodafone markasını Türk tüketicisinin hayatında olumlu fark yaratan ve değer katan bir güven markası olarak inşa etme vizyonuyla, müşteri memnuniyetini tüm faaliyetlerimizin merkezine alarak, kalite ve inovasyon odaklı hizmet anlayışıyla çalıştık. Vodafone, 3 bini aşkın çalışanı ve 55 bini aşkın kişinin oluşturduğu ekosistemi ile ülke ekonomisine katkısını artırarak sürdürüyor. 15. yıl dönümümüz vesilesiyle hem kendi ekosistemimiz üzerindeki dönüştürücü etkileri, hem de ülke ekonomisine sunduğumuz katkıları değerlendirmek amacıyla, Politika Analiz Laboratuvarı iş birliğiyle bir Ekonomik Etki Analizi hazırladık.

Bu çerçevede Vodafone Türkiye'nin, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'dan sürdürülebilirliğe, pek çok alanda sağladığı katkı incelendi. Vodafone'un son 15 yılda Türkiye ekonomisine sağladığı doğrudan, dolaylı ve tetiklenen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla katkısının reel değeri 334 milyar TL'ye ulaşırken, toplam yatırımının reel değeri ise 63 milyar TL olarak gerçekleşti."

Ekonomiye katkı sağlayan önemli oyunculardan biriyiz

Engin Aksoy, doğru temellere dayanan doğru stratejilerle hedeflerine ulaştıklarını bildirdi.

Uyguladıkları dönüşüm programlarıyla pazara rekabet ve dinamizm getiren güçlü bir marka olduklarının altını çizen Aksoy, "Büyüyen Türkiye'nin büyüyen operatörü olmaya odaklandık. Ticari operasyonlarımız kadar sosyal sorumluluklarımıza da öncelik verdik ve 2007 yılında Türkiye Vodafone Vakfı'nı kurduk. Vakfımız, ülkemizde toplumun gelişmesine ve yaşam kalitesinin artmasına katkıda bulunmak misyonuyla faaliyet gösteriyor. Ülkemizin dijitalleşmesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.

Vodafone'un Türkiye ekonomisine katkı sağlayan önemli oyunculardan biri olduğunu aktaran Aksoy, etki analizine ilişkin şu bilgileri verdi:

"Ekonomik etki analizi ile Vodafone faaliyetleri sonucu Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya etkilerimizi inceledik. Bu inceleme temel olarak ekonomik bir faaliyet sonucu ekonomi genelinde oluşan katma değerin hesaplanması yöntemine dayanıyor. Vodafone faaliyetleri ile ortaya çıkan katma değeri hesaplarken üç temel etki alanına odaklandık. İlki, doğrudan etkilerimiz, burada Vodafone bünyesinde oluşan katma değeri inceliyoruz. İkincisi, dolaylı etkilerimiz, bu başlıkta ise Vodafone'a hizmet ve ürün tedarik eden paydaşlarımız ile satış kanallarımız üzerinden ortaya çıkan katma değeri inceliyoruz. Üçüncü etki alanı ise tetiklenen etki. Bu etki, ücret, vergi gibi bileşenlerin yurt içi ekonomiye yeniden katılmasıyla ortaya çıkıyor.

Bu üç başlıkta gerçekleştirilen analiz, Vodafone'un son 15 yılda ekonomiye doğrudan 152 milyar TL'lik etkisi olduğunu, ekosistemimizle birlikte oluşan çarpan etkileriyle bu rakamın 334 milyar TL'ye ulaştığını ortaya koyuyor. 2020-2021 mali yılında ise Vodafone'un doğrudan etkisi 10,6 milyar TL. Tedarikçiler, çağrı merkezleri ve bayiler üzerinden ortaya çıkan dolaylı etki ise 8,6 milyar TL düzeyinde hesaplandı. Ayrıca, yurt içinde yeniden harcama yapılarak ortaya çıkan tetiklenen ekonomik değer 8,8 milyar TL düzeyinde. Son 15 yılda yaptığımız toplam yatırımın reel değeri ise 63 milyar TL olarak gerçekleşti."

58 bin kişilik doğrudan ve dolaylı istihdam sağladık

Aksoy, analiz çıktılarında yer alan Vodafone'un ülke istihdamına ve bölgesel kalkınmaya katkısını paylaştı.

Vodafone Türkiye'nin doğrudan oluşturduğu istihdamın yanı sıra tedarikçilerden satış kanallarına, teknoloji ortaklarından çağrı merkezlerine kadar yayılan Vodafone değer zinciriyle, 2020-21 mali yılında, toplam 58 bin kişilik doğrudan ve dolaylı istihdam oluşturduğunu bildiren Aksoy, tetiklenen etki ile bu sayının 127 bini bulduğunu söyledi.

Aksoy, Vodafone Holding bünyesinde sağlanan her 1 kişilik istihdamın, Türkiye ekonomisinde 41 kişilik istihdamı tetiklediğini belirterek, Vodafone sayesinde oluşan istihdamın Edirne, Bolu, Yalova, Ağrı, Rize, Malatya, Trabzon gibi 45 ilin sigortalı sayısından daha fazla olduğuna dikkati çekti.

11 ilde bölgesel kalkınmaya katkı sağladık

Aksoy, Vodafone'un merkezi operasyonları ve bayi faaliyetleri ile başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere Türkiye'nin metropollerinde istihdam sağlarken, bayiler ve çağrı merkezleri üzerinden Anadolu kentlerinin kalkınmasına ve bu illerde hizmet sektörünün gelişimine de önemli katkılar sunduğunu dile getirdi.

Özellikle 11 ilde şirketin sağladığı istihdamla bölgesel kalkınmaya katkı sunduğunun altını çizen Aksoy, "Bu iller, Elazığ, Mardin, Gümüşhane, Afyonkarahisar, Adıyaman, Van, Samsun, Şanlıurfa, Uşak, Diyarbakır, Adana olarak sıralanıyor." dedi.

Bugüne kadar ULAK kapsamında 24,5 milyon TL'lik yerli alım gerçekleştirdik

Aksoy, yerli ve milli üretimin desteklenmesini öncelikleri arasında gördüklerini belirterek, "Son 5 yılda 553 milyon TL'lik alımı yerli belgeli ürünlerden sağladık. Bugüne kadar ULAK kapsamında 24,5 milyon TL'lik yerli alım gerçekleştirdik. Vodafone, Uçtan Uca Yerli Milli 5G Projesi'ne ise 21'in üzerinde uzman ile 1.500 adam/günü aşan çabayla yaklaşık 2,5 milyon TL değerinde Ar-Ge desteği sağladı." bilgisini paylaştı.

Vodafone'un 2017-2021 arasında Ar-Ge harcamalarının 1,6 katına çıkarak 54,3 milyon TL'ye ulaştığını bildiren Aksoy, şunları söyledi

"Vodafone'un Ar-Ge operasyonlarının yüzde 70'i yaklaşık 300 kişinin çalıştığı OKSİJEN'de yürütülüyor. Bugüne kadar toplam 97 Ar-Ge projesi yürüten OKSİJEN'in toplamda 352 patent başvurusu, 51 tescilli patent ve 25 yerli malı belgesi bulunuyor.

Vodafone, Türkiye'yi bir mükemmeliyet merkezi olarak konumlama hedefi doğrultusunda, yurt dışına teknoloji ve deneyim ihracatı yapma konusunda çalışmalarını da OKSİJEN bünyesinde sürdürüyor. Ayrıca, Türkiye'nin önde gelen üniversiteleriyle Ar-Ge iş birlikleri yapıyor ve İTÜ Vodafone Future Lab kapsamında 5G projelerine burs desteği sağlıyor."

Fiberde bizim mücadelemiz, düzenlemelerle ilgili

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aksoy, 5G'nin geleceğin değil, günümüzün teknolojisi olduğunu belirterek, en kısa zamanda kullanıma geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Tüm dünyada olduğu gibi 5G'nin yatırımcıların Türkiye'ye gelmesi için de önemli bir kriter olduğunun altını çizen Aksoy, 5G ihale süreci ve açıklanan takviminde bir gecikme olmasını istemediklerine, hatta mümkün olursa daha da erken olmasını istediklerine işaret etti.

5G ihalesinde pazarda üç operatör arasında rekabetin korunması konusuna özel önem verdiklerini dile getiren Aksoy, ancak bu şekilde tüketiciye en iyi hizmetin verilebileceğini, kendileri için değil tüketiciler için adalet istediklerini söyledi.

Aksoy, operatörler arasında fiber paylaşım konusundaki soru karşısında, "Fiberde bizim mücadelemiz, düzenlemelerle ilgili. Yapılan düzenlemelerde, fiber kazı iznimiz tamamen elimizden alındı. Ortak altyapı şirketi kurulması konusunda Cumhurbaşkanımızın bir çağrısı oldu, Bakanlığın bunu destekleyen görüşleri oldu. Biz Vodafone olarak Varlık Fonu kapsamında bu şirketin kurulmasını da başka bir alternatif şirketin hayata geçirilmesini de üç operatörün ortak kurmasını da destekliyoruz. Biz yatırım yapmak, her yere fiber götürmek istiyoruz. Bu alanda önemli bir olumlu siyasi irade var." yanıtını verdi.

-"Şimdi çağrıda bulunuyorum; hadi gelin üç operatör birlikte Afyon'a fiber götürelim"

Sadece avantajlı bölgelerde fiber izni istedikleri yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Aksoy, "Böyle bir şey yok, örneğin Afyon'da fiber yok. Şimdi çağrıda bulunuyorum, hadi gelin birlikte Afyon'a fiber yapalım. Diğer iki operatör de onay versin, Afyon'daki her haneye beraber fiber götürelim." çağrısında bulundu.

5G çerçevesinde baz istasyonlarının fiberle bağlanmasının daha uygun maliyetle yapılması adına, Türk Telekom'un BTK'ya yaptığı indirimli tarife başvurusunun hatırlatılması üzerine Aksoy, "Örneğin, burada şu an öyle bir imkanımız yok ama biz iki istasyonu birbirine kendimiz kazıp bağlarsak 1 TL, bunu yerleşik operatörden indirimli fiyatla alırsak 4,5 TL. Yapılan indirim bile bizim maliyetimizin 4,5 katı. Oradaki indirim hiç yeterli değil ve bu indirim bu konuyu çözen bir konu değil." açıklamasında bulundu.

Türkiye'den diğer ülkelere teknoloji ihracatı yapıyoruz

Vodafone Grubu'nun Türkiye'ye yaptığı yatırımdan memnun olduğunu belirten Aksoy, Grup içinde 15 yılda en hızlı büyüyen ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekti, Türkiye'de hayata geçirilen bir çok uygulamanın, diğer ülkelere teknoloji ihracatı yaptıklarını söyledi.

Aksoy, "Avro cinsinden gelir açısından baktığımızda da Vodafone'nun faaliyet gösterdiği 21 ülke içinde 7'nci sıradayız." dedi.

Pandemiyle mücadeleye 114,7 milyon TL değerinde destek sağladık

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, şirketin sosyal faaliyetlerinde önemli rol oynayan Türkiye Vodafone Vakfı'nın son 14 yılda reel değeri 104,3 milyon TL olan 16 projeye destek olduğunu belirterek, bu projelerle, 1,1 milyonu çocuk ve genç olmak üzere toplam 4,2 milyon kişiye ulaşıldığını bildirdi.

Vodafone'un pandemiyle mücadele kapsamında bireysel müşterileri, bayi çalışanları ve kurumsal müşterileri kapsayan destek paketlerinin toplam değerinin 114,7 milyon TL olduğunu da dile getiren Süel, şu bilgileri verdi:

"Bu tutar, pandemi sürecinde sağlık çalışanlarına, aile hekimlerine, Sağlık Bakanlığı saha personeline, öğrencilere, bakımevlerine farklı miktarlarda sağlanan internet paketleri, hediye dakikalar ve indirimlerin yanı sıra yardım kampanyalarına katılım ve hastanelere solunum cihazı desteğini içeriyor. Bunun yanı sıra çevresel ayak izini azaltmayı hedefleyen Vodafone'un operasyonları için harcadığı toplam enerji, 2018-2020 döneminde, abone sayısındaki artışa rağmen neredeyse hiç artış göstermedi. Bu dönemde, Türkiye'de kişi başına enerji tüketimi yüzde 10 artış gösterirken, Vodafone'un abone başına enerji tüketimi yüzde 12 düştü."

Süel, şebekeleri için yalnızca sertifikalı yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjiyi satın alan tek operatör olan Vodafone'un, 2030'a kadar tedarik zinciri, yatırımlar ve ürün kullanımındaki emisyonun yarı yarıya indirilmesini, 2040'a kadar da karbon nötr olmayı hedeflediğini aktardı.

Kaynak: ANADOLU AJANSI