Vodafone'dan "sadece fiber altyapıda değil, mobilde de ortak paylaşım" önerisi
Vodafone Türkiye CEO'su Engin Aksoy:
- "Fiberde ortak altyapıyı biraz geç konuşmaya başlamış olabiliriz. Sadece fiber altyapıda değil, mobilde de ortak paylaşım, ortak altyapıda neler yapılabilir konusu zamanında konuşulabilirdi, hala da konuşulabilir" - "Kulelerin ortak olması, altyapının bazı yerlerde gerekiyorsa ortak olması, bazı sistemlerin ortak kullanılması gibi sektörün önünü açacak hizmetin yaygınlaşmasını sağlayacak çözümler hayata geçirilebilir" - "Fiberde ortak altyapı kullanımı için kamuda somut bir niyet var. Bu kadar somut niyeti daha önce görmemiştik, yani bardağın yarısı dolu, yarısı boş diyebiliriz. Daha önce yarısı da dolu değildi. Şimdi somut adım bekliyoruz" - "5G hizmetinin sağlıklı şekilde verilebilmesi için baz istasyonlarının fiberle birbirine bağlanması gerek, ya fiber izni verilmesi ya da fiber kiralamanın makul bir seviyeye getirilmesi gerek" - "Baz istasyonu bağlamak için Türk Telekom'dan da fiber kiralarız ancak maliyet fiyatının olması lazım. Burada acil bir düzenlemeye ihtiyacımız var. 5G için öncelikli gereken hazırlık bu" - "Türkiye'nin yeni bir mobil operatöre ya da sektörde yeni bir altyapı sağlayıcısına ihtiyacı yok"
İSTANBUL - EDA TOPCU - Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, "Fiberde ortak altyapıyı biraz geç konuşmaya başlamış olabiliriz. Sadece fiberde değil, mobilde de ortak paylaşım, ortak altyapıda neler yapılabilir konusu zamanında konuşulabilirdi, hala da konuşulabilir." dedi.
Aksoy, salgın sürecinde yaşanan gelişmeler, 5G süreci, operatörlerin ortak altyapı paylaşımı talebi, gelecekte yaşanması beklenen gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Salgın sürecinin beklenmemesine karşın bu sürece hazırlıklı olduklarını ifade eden Aksoy, uzun zamandır yatırımlarını ve kaynaklarını hep dijitale aktardıklarını söyledi.
"Pandemi sürecinin dijitalleşmeyi 6-7 yıl öne çektiği" değerlendirmelerine atıfta bulunan Aksoy, Vodafone'un bu sürece, yaptığı yatırım ve çalışmalarla hazırlıklı olduğunu kaydetti.
Salgının kullanım oranlarını artırdığına işaret eden Aksoy, şu bilgileri verdi:
"Dijital kanallarımızdaki aktif müşteri sayımızı aylık ölçüyoruz. Vodafone Yanımda, Online Self Servis ve Vodafone TV uygulamaları gibi dijital kanallarımızı kullanan aylık aktif dijital müşteri sayımız 17 milyonu aştı. Diğer yandan, müşterilerimizin son bir yıldaki toplam mobil data kullanımı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 51 artarak 2 bin 416 petabyte olarak gerçekleşti. Pandemi öncesi Vodafone'un yeni müşteri alımlarının yaklaşık yüzde 20'si dijitalden geliyordu.
Pandemide, Nisan-Mayıs 2020 aylarında bu oran yüzde 50'lere çıktı. Bugün geldiğimiz noktada da yaklaşık yüzde 30. Bu, önemli bir değişim. Bu durum, dijital servislere ilgiyi artırdı. Müşterilerimize tüm işlemlerini tek bir platformdan yapma kolaylığının yanı sıra e-ticaretten sigortaya farklı dijital servisler de sunduğumuz Vodafone Yanımda uygulamasını kullanan müşteri sayımızda yaklaşık yüzde 20'lik artış oldu. Vodafone Yanımda'nın kullanımında en çok artış Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşandı. Türkiye genelinde ise özellikle 40 yaş ve üzerinde kullanımın yoğun olarak arttığını gördük."
Salgın sürecinde data kullanım artışı Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da daha fazla
Salgın sürecinde data kullanım oranlarında da önemli artışlar yaşandığını aktaran Aksoy, mobilde yüzde 10, sabit internette yüzde 60'a varan artışlar yaşandığını bildirdi.
Söz konusu artışların bölgesel dağılımlarına değinen Aksoy, data kullanım artışının Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da daha fazla olduğunu söyledi.
Son bir yılda 1,9 milyar TL yatırım gerçekleştirdiklerini bildiren Aksoy, yapılan yatırımlar sayesinde data artışından hizmetlerin olumsuz etkilenmediğini, bu artışın iyi yönetildiğini kaydetti.
Aksoy, artık dijitalde gelinen noktada geriye dönüş olmayacağına işaret ederek, bundan sonra ancak ileriye gidileceğini, bu çerçevede sektörün de tüketici beklentileriyle orantılı şekilde içerik üretmek için çalışacağını ifade etti.
Tüketicilerin yeni alışkanlıklar edindiğini belirten Aksoy, "Dolayısıyla data trafiğinin de bu süreçten sonra düşeceğini zannetmiyorum. Biz de planlarımızı buna göre yapmıyoruz, tam tersine artacağına göre yapıyoruz." dedi.
Türkiye'nin yeni bir mobil operatöre ya da sektörde yeni bir altyapı sağlayıcısına ihtiyacı yok
Engin Aksoy, farklı sektörlerden farklı şirketlerin mobil operatör hizmeti vermesini değerlendirirken, "Türkiye'deki hem yatırım yükümlülükleri hem vergi yapısına baktığımızda aslında şu anda ne tüketicinin ne Türkiye'nin yeni bir mobil operatöre ya da sektörde yeni bir altyapı sağlayıcısına ihtiyacı yok. Burada önemli olan iki şey var. Birincisi, müşteriye fayda sağlamak. Müşteriye fayda sağlamak için yatırım ortamının tüketici lehine gelişmesi lazım. Bu gelişim için de yatırımın önünde birtakım engeller var, onların kaldırılması lazım. Onun dışında vergi yükümlülükleri var, vergi yükümlülüklerinin düzenlenmesi lazım. Sektörde birinci öncelik aslında bunları düzeltmek ki müşteriye daha iyi bir hizmet verilsin." ifadelerini kullandı.
Sektörde 3 ana oyuncu olsa da fiberde altyapı sağlayıcısı, neredeyse tek operatör
Vodafone Türkiye CEO'su Aksoy, sektörde 3 ana oyuncu olsa da fiberde altyapı sağlayıcısının neredeyse tek operatör olduğuna dikkati çekti. Burada 3 operatörün aynı şekilde aktif olamadığını belirten Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Fiberde ortak altyapı kullanımı için somut bir gelişme olmasa da somut bir niyet beyanı var. Cumhurbaşkanımızın konuya ilişkin ağustos ayında yaptığı bir açıklama var; daha sonra bunu takiben 1-2 kez gündeme getirdi. En sonuncusu da çok yeni, 1-2 hafta önce Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye'nin fiber altyapıya ihtiyacı olduğunu gündeme getirdi. Ulaştırma Bakanı, tüm operatör CEO'larının topladı, Varlık Fonu ile birlikte aralık ayında bir inisiyatif başlattı ortak altyapı şirketi kurmaya yönelik. Bundan sonraki yatırımlar ve mevcut altyapının kullanılması da gündemde...
Dolayısıyla uzun yıllar sonra kamuda böyle bir niyet olduğunu görüyoruz, somut bir şey çıkmasını bekliyoruz. Operatörler arasında bu konuda fikir ayrılıkları olabilir ama kamuda Sayın Cumhurbaşkanı'ndan gelen böyle bir niyet var. Biz de bu niyeti çok önemsiyoruz ve destekliyoruz. Herkesin altyapıya aynı şekilde erişebilmesi gerek, rekabet üstyapıda olmalı. Ben altyapıdaki ürünü 50 TL'ye alırken, başkası 60 TL'ye, başkası 40 TL'ye almasın ki adil bir rekabet ortamı olsun, gerekiyorsa yatırım yapılsın. Biz Vodafone olarak her türlü çözüme varız. Bununla ilgili kamuda hakikaten somut bir niyet var. Bu kadar somut niyeti daha önce görmemiştik, yani bardağın yarısı dolu, yarısı boş diyebiliriz. Daha önce yarısı da dolu değildi. Şimdi somut adım bekliyoruz."
Ortak altyapı şirketinin Varlık Fonu çatısı altında olmasını destekliyoruz
Engin Aksoy, yapıyı kuracak ortak altyapı şirketinin Varlık Fonu çatısı altında olmasını da desteklediklerini, bu adımın müşteriye gidecek hizmet, operatörlerin verimliliğinin artması gibi faydaların dışında ülke ekonomisine önemli bir sermaye girişi sağlayacağını kaydetti.
Aksoy, "Sadece 3 operatör değil, iyi bir kurgu olursa buraya yabancı bağımsız yatırımcılar, fonlar da yatırım yapabilir. Çünkü Türkiye bu açıdan cazip bir ülke, yeter ki doğru düzenleme olsun ve doğru çatı kurulsun. Konuya artık bardağın yarısı doldu diye bakabiliriz." ifadelerini kullandı.
Ülkemizde 5G teknolojisinin geç kalınmadan hayata geçirilmesini istiyoruz
Vodafone Türkiye CEO'su Aksoy, 2022 yılında yapılması planlanan 5G ihalesine değinirken, dünyada birçok ülkenin 5G teknolojisini kullanmaya başladığını, Türkiye'de 5G teknolojisinin geç kalınmadan hayata geçirilmesini istediklerini ifade etti.
Aksoy, şunları kaydetti:
"Uygun yatırım koşullarının oluşması sağlanarak önümüzdeki yıl frekans ihalesinin yapılması ve 5G'nin tüketicilerle 2023'te buluşması gerektiğine inanıyoruz. Yani dolayısıyla artık Türkiye için de geç kalmanın bir maliyeti vardır, bir işe geç girmenin bir maliyeti vardır. Türkiye, geç kalmadan bu yatırımı yapmalı. 2022'de ihale yapılmasının mantıklı bir zamanlama olacağını düşünüyoruz. 2022'de ihale yapılması demek, 2023'de 5G'yi kullanmamız demek. Bu mantıklı olur ama daha da geç kalmamamız lazım. Geç kaldıkça yeni teknolojiler de çıkıyor. Bizim artık 5G'ye geçiş yapmamız lazım. Burada müşteri deneyimi anlamında hazırız. Türkiye'nin en büyük uluslararası doğrudan yatırımcılardan biri olarak, bu alandaki küresel birikimimizi ve deneyimimizi ülkemize aktarmaya hazırız. Bu çerçevede tüm hazırlıklarımızı hızla yapıyoruz. Türkiye'nin 5G'ye hazırlanması konusunda kamu otoriteleriyle iş birliği halindeyiz.
İhale sonrası 5G teknolojisinin tüm sektörlerde önemli bir katma değer yaratması bekleniyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın tahminlerine göre, 5G teknolojisi, Türkiye'ye altyapı ve dikey uygulamalar dahil 10 milyar doların üzerinde yatırım çekecek. Pandemi sonrası dönemde dijital dönüşüm sürecinde ileride olan ülkeler önemli bir avantaj elde etmiş olacak. Ülkemizin de bu oyunda gecikmeden yerini alması için gereken adımların atılması önem taşıyor."
Türkiye'nin en büyük yabancı sermayelerinden biri olarak Vodafone, Türkiye'de fiber kazı hakkına sahip değil
Engin Aksoy, 5G hizmetinin sağlıklı şekilde verilebilmesi için baz istasyonlarının fiberle birbirine bağlanması gerektiğini belirterek, "Bugün maalesef bizim fiber kazma iznimiz yok. Türkiye'nin en büyük yabancı sermayelerinden biri olarak Vodafone, Türkiye'de fiber kazı hakkına sahip değil. 'Fiberi kiralayalım' dediğimizde de şu anki fiyatlar çok yüksek." dedi.
Fiberle baz istasyonu bağlama konusunda, maliyetinden çok yüksek fiyatlar bulunduğunu, acil bir düzenlemeye ihtiyaçları olduğunu aktaran Aksoy, "Ya fiber izni verilmesi ya da fiber kiralamanın makul bir seviyeye getirilmesi gerek. Biz burada ikisine de 'evet' diyoruz. Baz istasyonu bağlamak için Türk Telekom'dan da fiber kiralarız ancak maliyet fiyatının olması lazım. Burada acil bir düzenlemeye ihtiyacımız var. 5G için öncelikli gereken hazırlık bu, gerisi için biz hazırız." diye konuştu.
Taksit sınırının esnetilmesi veya 3 bin 500 TL bareminin ayarlanmasının uygun olacağını düşünüyoruz
Vodafone Türkiye CEO'su Aksoy, akıllı telefon satışındaki taksit sınırlamasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Ağustos 2018'de akıllı telefonlara taksit sınırı getirildiğini, buna göre, 3 bin 500 TL'nin üzerindeki cep telefonlarının en fazla 3 taksitle satılabildiğini anımsatan Aksoy, aradan geçen 3 yılda hem cep telefonlarına yönelik ÖTV'de yüzde 25'ten yüzde 50'lere varan bir artış olduğunu hem de kurdaki dalgalanmalardan dolayı fiyatların yükseldiğini söyledi.
Aksoy, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bu 3 bin 500 TL sınırı çok yetersiz gelmeye başladı. Hem müşterilerin dijital ihtiyaçlarının karşılanması için hem iletişimin daha da kritik hale geldiği doğal afet gibi durumlarda akıllı telefonların ne kadar gerekli olduğunu bildiğimiz için hem de ülkemize yakında gelecek 5G teknolojisi için akıllı telefonlara ihtiyaç olacağından akıllı telefonların önündeki ticaret engellerinin yumuşatılmasını uygun görüyoruz.
Mevcut durumda vatandaşlarımız, daha çok taksit imkanı olan 3 bin 500 TL'nin altındaki telefonlara yöneliyorlar. Bu telefonlar adet olarak baktığımızda pazarın neredeyse yüzde 80'ini kapsıyor. Bununla birlikte bu telefonlar, dijital teknolojilerden yararlanmayı sağlayacak uygulamaları kapsamıyor ya da 4.5G, 5G gibi yeni nesil teknolojilere cevap veremiyor. Akıllı telefon ticaretine getirilen bu kısıtlama, dünyanın en iyi havalimanını inşa edip oraya inecek uçakların sayısını sınırlandırmaktan farksız. Bu taksit sınırının esnetilmesinin veya 3 yıl önce 3 bin 500 TL olarak belirlenen baremin ayarlanmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Bugün 5G destekli bir telefon minimum 5 bin TL'den başlıyor. Dolayısıyla 3 bin 500 TL baremi artık güncelliğini yitirdi. Mevcut baremin en azından 7 bin 500-8 bin TL civarına çekilmesini istiyoruz."
Cep telefonlarının, cari açığın ve ithalatın yüzde 1'inden azını oluşturduğuna işaret eden Aksoy, faturaya yansıtılan borcun ödenememesi durumuyla ilgili ise bu konuda çıkarılan bir yönetmelik bulunduğunu aktardı. Aksoy, kamuoyunda konuşulan "operatörden telefon alan tüketicinin faturasını ödemediği hallerde cep telefonlarının operatör tarafından kullanım dışı bırakıldığı" söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını da söyledi.
Sadakat platformunu Türkiye'de yazıyoruz, ihraç etmeye başladık, eylülde Vodafone Almanya kullanmaya başlayacak
Vodafone Türkiye'nin ihracat çalışmalarına da değinen Aksoy, uzun yıllardır Vodafone Grubu'na ve Vodafone Grubu'nun dışındaki operatörlere Türkiye'den araç takip, kişi takip gibi lokasyon bazlı hizmetleri ihraç ettiklerini bildirdi.
Aksoy, "Şimdi Vodafone Grubu, Vodafone Türkiye'yi bu sadakat programlarında bir mükemmeliyet merkezi olarak seçti. Kişiye özel ürünlerin ya da kampanyaların olduğu sadakat platformunu artık Türkiye'de yazıyoruz ve bunu da ihraç etmeye başladık. Portekiz'de lansmanı yapıldı. Eylül ayında Vodafone Almanya'da bizim ürünümüzü kullanmaya başlayacak." şeklinde konuştu.
Sektör olarak birlikte çalışmayı daha iyi yapabilirdik, hala da yapabiliriz
Engin Aksoy, neyi daha iyi yapıp neyi yapamadıkları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Ortak altyapı konusunu daha erken ve daha yüksek dozajda konuşmalarının daha iyi sonuçlar getireceğini ifade eden Aksoy, şunları kaydetti:
"Fiberde ortak altyapıyı biraz geç konuşmaya başlamış olabiliriz. Sadece fiberde değil, mobilde de ortak paylaşım, ortak altyapıda neler yapılabilir konusu zamanında konuşulabilirdi, hala da konuşulabilir. Kulelerin ortak olması, altyapının bazı yerlerde gerekiyorsa ortak olması, bazı sistemlerin ortak kullanılması gibi sektörün önünü açacak hizmetin yaygınlaşmasını sağlayacak çözümler hayata geçirilebilir.
Kulenin paylaşımı, kulenin üzerindeki ekipmanların paylaşımları gibi konular yapılıp hızlandırılabilir. Hem fiber ortak altyapı hem mobil ortak altyapı operatörler arasında çalışılabilecek konular. Sektör olarak birlikte çalışmayı daha iyi yapabilirdik, hala da yapabiliriz."Kaynak:AA