Ekonomi

Uzmanından "Aile öyküsünde meme kanseri olan her kadın yıllık muayene yaptırmalı" uyarısı

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi-Meme Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Pelin Basım:
- "Özellikle stres, göbek çevresinde aşırı yağlanmayla sonuçlanan beslenme bozuklukları, fast-food ve işlenmiş gıda tüketimi, sigara ve alkol tüketimi, radyasyon ve manyetik alana maruz kalma meme kanserine zemin hazırlıyor"

İSTANBUL - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi-Meme Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Pelin Basım, "Aile öyküsünde meme kanseri olanlar ve 35 yaşını geçen her kadın bulguların hiçbirine sahip olmasa dahi yıllık meme muayenesi yaptırmalı. Unutmayalım ki meme kanseri tedavisindeki başarıya giden yol hastalığın erken dönemde yakalanması ile başlar." ifadelerini kullandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Pelin Basım, meme kanserinin en sık rastlanan bulgusunun memede ele gelen ağrısız kitle olduğunu aktardı.

Basım, Bazı hastalarda ise kitle fark edilmeksizin ilk bulgular; meme derisinde kabalaşma, portakal kabuğu görünümü, meme derisinde gamzeleşme, çukurlaşma, meme ucunda görsel değişiklikler, meme ucunun içine kaçması, meme başı kanaması, renk değişikliği, damarlarda belirginleşme ya da bunların hiçbiri olmaksızın koltuk altındaki şişlik olduğunu ifade etti.

Her 10 kadından 1'inin hayatı boyunca bir kez meme kanserine yakalandığını aktaran Basım, "Aile öyküsünde meme kanseri olanlar ve 35 yaşını geçen her kadın bulguların hiçbirine sahip olmasa dahi yıllık meme muayenesi yaptırmalı. Unutmayalım ki meme kanseri tedavisindeki başarıya giden yol hastalığın erken dönemde yakalanması ile başlar." ifadelerini kullandı.

Basım, "Meme kanseri bir gen kırılması sonucu ortaya çıkıyor. Bu da genetiğimizin meme kanseri üzerine etkin rol oynadığını göstermekte ancak tüm gen kırılmalarında olduğu gibi meme kanserinde de çevresel faktörlerin etkisini göz ardı etmemeliyiz.

Özellikle stres, göbek çevresinde aşırı yağlanmayla sonuçlanan beslenme bozuklukları, fast-food ve işlenmiş gıda tüketimi, egzersizin arka plana itildiği sedanter yaşam, uzun süreli kontrolsüz ve dengesiz hormon preparatları, sigara ve alkol tüketimi, radyasyon ve manyetik alana maruz kalma meme kanserine zemin hazırlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Erken tanıda kilit noktanın ise KKMM (Kendi kendine meme muayenesi) olduğunu belirten Basım, şunları aktardı:

"Kendi kendine meme muayenesi 25 yaşından itibaren basit, hızlı ve güvenilir bir şekilde tüm kadınların ayda bir defa 10-15 dk içerisinde uygulayabilecekleri bir tarama yöntemidir. KKMM için adet gören kadınlarda en uygun zaman adetin 4 ila 7. günleri, adet görmeyenlerde ise her ayın belirli bir günüdür. KKMM uygulaması ayna karşısında memelerin incelenmesi ile başlanır; memelerin simetrisi gözle görülür kitle varlığı, deri ve meme ucu değişiklikleri, koltuk altı ve üst koldaki şişlikler bu şekilde kolaylıkla değerlendirilir.

Takiben yatarak ya da ayakta, elin orta uç parmağı ile karşı meme ve koltuk altını dairesel hareketlerle olası bir kitle, yumru ya da sertlik varlığına karşı orta kompresyon derecesinde bastırarak muayene etmek hayati önem taşır. Her ay kendi kendini muayene eden bir kadının memede oluşabilecek bir tümörü 10 kat erken yakalayabileceğine dair yayınlar bulunmaktadır."

Kaynak: ANADOLU AJANSI