Türkiye'deki kullanıcıların yüzde 43'ü eşleri ve partnerleriyle fotoğraf paylaşmıyor
Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar:
- "Kişisel veya başka bir kişiyle paylaşılan, beraberinde açıklama içeren bir fotoğrafı yayınlamadan önce, böyle bir yayının herhangi birine zarar verip vermeyeceğini düşünmek ve gönderiyi yayınlamadan önce izin istemek önemlidir"
İSTANBUL - Kaspersky, Dijital Batıl İnançlar anketi sonuçlarını açıkladı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Kaspersky tarafından gerçekleştirilen Dijital Batıl İnançlar anketi, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika bölgesindeki katılımcıların yarısından fazlasının (yüzde 55) partnerleri veya eşleriyle sosyal ağlarda fotoğraf paylaşmadığını ortaya koydu. Türkiye'de bu oran yüzde 43 olarak belirlendi.
Kişisel fotoğrafların sosyal medyada paylaşılmasının bazı olumsuz sonuçları olabiliyor. Veri ihlalleri nedeniyle fotoğraflar istenmeyen kişiler tarafından ele geçirilebiliyor ve kişisel bilgilerin açığa çıkması riski doğabiliyor. Sonrasında siber suçlular bu fotoğrafları kimlik hırsızlığı veya oltalama saldırıları için bilgi toplamak amacıyla kullanabiliyor. Fotoğraflara gömülü konum verileri, kullanıcının nerede olduğunu açığa çıkararak fiziksel güvenliği dahi tehlikeye atabiliyor.
Kullanıcılar sevdikleriyle fotoğraf paylaşmaktan kaçınmalarına dair farklı nedenler sunuyor. Türkiye'de insanların yüzde 60'ı özel hayatları hakkında kimsenin bilgi sahibi olmasını istemiyor. Her beş katılımcıdan biri (yüzde 19) fotoğraflardaki görünümünü beğenmiyor. yüzde 20'si partnerlerinin ortak fotoğraflarının herkese açık olarak paylaşılmasını istemediğini söylüyor (erkekler bu görüşü kadınlardan daha sık dile getiriyor). Türkiye'den ankete katılan her dört kişiden biri (yüzde 25) fotoğrafların herkese açık olarak paylaşılması halinde kendilerinin veya ilişkilerinin uğursuzluğa uğrayacağından korkuyor.
Olası risklerden biri de doxing saldırılarıyla karşı karşıya kalmak
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar, Bazı durumlarda, sosyal ağlardaki fotoğrafların davetsiz misafirler ve siber suçlular için bilgi kaynağı haline gelebildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Özellikle fotoğraflara açıklamaların veya coğrafi etiketlerin eşlik ettiği durumlarda bu geçerli. Olası risklerden biri de doxing saldırılarıyla karşı karşıya kalmak. Bu, kötü niyetli kişilerin kurbanın itibarına zarar vermek veya sorun yaşamasına neden olmak için hakkındaki bilgileri kamuya açık bir şekilde yayınladığı bir saldırı şeklidir. Doxing yapanlar örneğin kişiyi zor durumda bırakabilecek kişisel fotoğraflar veya videolar, genellikle bağlamından koparılmış kişisel yazışma parçaları, ev adresi, telefon numarası, iş yeri hakkında bilgiler kullanırlar. Bu nedenle kişisel veya başka bir kişiyle paylaşılan, beraberinde açıklama içeren bir fotoğrafı yayınlamadan önce, böyle bir yayının herhangi birine zarar verip vermeyeceğini düşünmek ve gönderiyi yayınlamadan önce izin istemek önemlidir."
Kaspersky, sosyal ağlarda paylaşılan fotoğrafların risk oluşturmaması için şunları öneriyor:
"Taranmış belgeler gibi gizli veriler içeren fotoğraflar yüklemeyin. Hesabınız herkese açıksa, arkadaşlarınız ve aile üyeleriniz hakkındaki bilgileri sosyal ağlarda paylaşmayın. Sosyal ağlardaki gizlilik ayarlarınızı kontrol edin. Profilinizi gizli tutun ve sadece kişisel olarak tanıdığınız kişileri arkadaş olarak eklemeyi tercih edin. Her hesap için güçlü ve farklı parolalar kullanın. Bunları periyodik olarak değiştirin ve parola oluşturmak ve saklamak için parola yöneticileri kullanın. Platform izin veriyorsa iki aşamalı kimlik doğrulama kullanın. Diğer kişiler hakkındaki verileri onların izni olmadan üçüncü kişilere aktarmayın."