Tunceli Yaşam

Tunceli'de kadınlar "cicim" dokumacılığını yaşatmaya çalışıyor

Haftanın belirli günlerinde cicim atölyesine gelen 12 kadın, usta öğreticiden aldıkları eğitimlerle dokumacılığın püf noktalarını öğreniyor - Kursiyer Gülistan Kayarcı:
- "Bu mesleği tamamen öğrendikten sonra ekonomik anlamda aileme destek olmayı amaçlıyorum. Sadece tanıtım amaçlı değil, ileriye dönük de bir şeyler yaparak kültürümüzün yok olmamasını istiyorum"

TUNCELİ - SİDAR CAN EREN - Tunceli'de aile destek merkezi bünyesinde açılan kursa katılan kadınlar, kaybolmaya yüz tutmuş ve yörede "cicim" olarak adlandırılan el dokumalarını yaparak gelecek nesillere aktarıyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca il merkezi ve 7 ilçede hizmet veren destek merkezlerinde, kadınlara mesleki eğitim ve istihdam imkanı sunuluyor.

Bu sayede sosyal ve ekonomik hayata katılan kadınlar, aşçı çırağı, aşçı yardımcılığı, yaşlı ve hasta bakımı, manikür, pedikür, kuaförlük, cilt bakımı, deri tasarımı, el sanatları ve cicim (nakışlı ince kilim) dokuma alanında meslek sahibi oluyor.

İsmet İnönü Mahallesi'ndeki merkezde de yaklaşık 5 ay önce yörede kaybolmaya yüz tutmuş ve "cicim" olarak adlandırılan el dokumacılığı kursu açıldı.

Kayıt işlemleri sonrası kursa başlayan 12 kadın, haftanın belirli günlerinde atölyeye gelerek usta öğretici Zerican Tunç'tan cicim dokumacılığının püf noktalarıyla ilgili eğitimler alıyor.

El becerilerini geliştirerek meslek öğrenen kadınlar, kurs için çevre köylerden toplanan keçi ve koyun yünlerini yün tarağı sayesinde ipliğe dönüştürüyor.

İpleri daha sonra kök boyasıyla renklendiren kadınlar, cicim motiflerinde genellikle vişne kırmızısı, kınalı sarı, lacivert, siklamen, mor, siyah ve ceviz yeşili renkleri tercih ediyor.

İğ aleti yardımıyla da ipliğin düzgün sarılmasını sağlayan kadınlar, yaptıkları kilim, çanta, heybe ve çuval gibi ürünleri satarak kazanç sağlıyor.

Yeniden canlandırmaya başladık

Usta öğretici Zerican Tunç, AA muhabirine, yaklaşık 20 yıldır cicim dokumacılığıyla ilgilendiğini söyledi.

Mesleğini atalarından öğrendiğini belirten Tunç, "Herkes bu işi öğrensin, atölye açsın ve mesleğim kaybolmasın istiyorum. Çünkü yıllar önce kaybolmaya yüz tuttu ve biz yeniden canlandırmaya başladık. Cicim yapabilmek için ilk olarak yünlerimizi tarıyoruz ve ondan sonra eğirmeye başlıyoruz. Bu işlemin ardından ipleri boyuyoruz ve tezgahta çözgüye başlayıp renkleri ve desenleri ayarlıyoruz." dedi.

Tunç, bir cicimin tamamlanmasının yaklaşık 1 ya da 3 ay sürdüğünü dile getirerek, "Kursa gelen öğrenciler yaptığı ürünlerden kazanç da sağlıyor. Bir ürünü satıp diğer ürünü kuruma veriyorlar. Çok güzel ve neşeli bir iş. Başladığım zaman gerçekten bırakmak istemiyorum. Mesleğimi çok seviyorum ve devam ettirmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

- Kültürün yok olmaması için tezgah başına geçtiler

Şükran Çakıcı da aile destek merkezlerinde açılan kurslara zaman zaman katıldığını anlattı.

Yaklaşık 2 ay önce cicim kursuna kayıt yaptırdığını kaydeden Çakıcı, şöyle konuştu:

"Cicim dokumayı meslek olarak çok beğeniyorum. O yüzden öğrenmek için bayağı gayret gösteriyorum. Eskiden annem ve ninelerim de yün ipleriyle çok uğraşıp böyle şeyler yapardı. Bu mesleğin geçmişten günümüze gelmesi ve yaşatılması güzel bir örnek. Daha önce zamanımın çoğunu evde geçirip televizyonda programlar izliyordum. Burası açıldığından beri bana çok katkısı oldu."

Gülistan Kayarcı ise tezgahta oturup cicim dokumanın keyif verdiğini ifade etti.

Kayarcı, kursta başarılı çalışmalar yaptığını dile getirerek, "Bu mesleği tamamen öğrendikten sonra ekonomik anlamda aileme destek olmayı amaçlıyorum. Sadece tanıtım amaçlı değil, ileriye dönük de bir şeyler yaparak kültürümüzün yok olmamasını istiyorum." dedi.

Tunceli
Kaynak: ANADOLU AJANSI