Şekerbank 6 uluslararası finans kuruluşundan 160 milyon dolarlık kaynak sağladı
Şekerbank Genel Müdürü Aybala Şimşek Galpin:
- "Kaynağın tutarından ziyade, hem yatırımcı kitlesinin hem kullanım amacının yüzde 100 sosyal ve çevresel başlıklar altında toplanması oldukça değerlidir" - FMO Doğu Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Müdürü Ruhi Coşgun:
- "FMO olarak, gerçek kalkınmanın yerel işletmeleri güçlendirmek, eşitsizliği azaltmak ve herkes için fırsatlar yaratmakla başladığına inanıyoruz"
İSTANBUL - Şekerbank Genel Müdürü Aybala Şimşek Galpin, uluslararası kalkınma kuruluşlarının Şekerbank'ı birçok açıdan anahtar bir banka olarak gördüğünü belirterek, "Şekerbank, FMO liderliğinde tamamı sosyal ve çevresel amaçlarla kullanılmak üzere 160 milyon dolar tutarında 5 yıl vadeli 6 uluslararası finans kuruluşundan bir kaynak temin etmiştir." dedi.
Şekerbank, kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşlarıyla olan köklü ilişkisini daha da geliştirme yönünde önemli bir işbirliğine imza attı.
Banka, Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) liderliğinde yaklaşık 160 milyon dolar tutarında, 5 yıl vadeli, tamamı sosyal ve çevresel kalkınmaya yönelik kullanılmak üzere 6 ayrı kalkınma odaklı uluslararası kuruluşun katılımıyla sendikasyon kredisi sağladı. Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) Şekerbank'a sağladığı krediyle Türkiye'de ilk kez özel sektöre yönelik finansman desteği sundu.
Şekerbank'ın temin ettiği kredinin imza töreni, sendikasyona öncülük eden FMO ile Fransız Kalkınma Ajansının (AFD) özel sektör temsilcisi Proparco, JICA ve çevresel ve sosyal kalkınma odaklı etki fonları olan Güneydoğu Avrupa Fonu (EFSE), Blue Orchard Mikrofinansman Fonu (BOMF) ve ILX Fonu (ILX) dahil toplam 6 uluslararası finans kuruluşunun katılımıyla gerçekleştirildi.
İmza töreninde konuşan Şekerbank Genel Müdürü Galpin, imza töreninin, Türkiye'de milyonlarca kişiye istihdam sağlayacak yüz binlerce çiftçiye, esnafa can suyu olacak önemli bir projenin tanıtımı olduğunu belirterek "Şekerbank, FMO liderliğinde tamamı sosyal ve çevresel amaçlarla kullanılmak üzere 160 milyon dolar tutarında 5 yıl vadeli 6 uluslararası finans kuruluşundan bir kaynak temin etmiştir." ifadesini kullandı.
Kredinin detaylarına değinen Galpin, JICA'nın Şekerbank'a yaptığı bu yatırımın Türkiye'deki ilk özel sektör yatırımı olduğuna dikkati çekti.
Galpin, 160 milyon dolarlık kaynağın kullanım amaçları hakkında bilgi vererek, "Öncelikle kırsal bölgeler olmak üzere bu alanlarda mikro işletmelerin, küçük ve orta boy işletmelerin finansmanı, bankamızın kuruluş misyonu olan sürdürülebilir tarımın finansmanı ve kadın bankacılığı kapsamında, yine kadınların ekonomiye dahil edilmesinin desteklenmesi üzerine bu kaynaklar kullandırılacak." diye konuştu.
Avro ve dolar bazında farklı birimlerde edindikleri kaynakla, gelecek 5 yıl içerisinde 230 bini aşkın çiftçiye, esnafa, kadın işletmeye ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Galpin, şu açıklamalarda bulundu:
"Kaynağın tutarından ziyade, hem yatırımcı kitlesinin hem kullanım amacının yüzde 100 sosyal ve çevresel başlıklar altında toplanması oldukça değerlidir. Bankamız, Türkiye'de özellikle özel sermayeli mevduat bankaları arasında 71 yıldır koruduğu, sürdürülebilir kalkınma misyonuyla öne çıkmaktadır. Bankamızın kurucuları olan Anadolu çiftçisine olan borcumuzu bugün de yerine getiriyor, yüzde 72'si Anadolu'da bulunan şube ağımızla beraber küçük işletmelere, çiftçimizi önceliklendirmeye ve Türkiye'nin dört bir yanına ulaşmaya gayret ediyoruz."
Galpin, kendi portföylerinde KOBİ ve tarım kredilerine ayırdıkları payın yüzde 55 olduğunun altını çizerek, sektörün yaklaşık 2 katı civarında olduğu bilgisini paylaştı.
Uluslararası kalkınma kuruluşlarının Şekerbank'ı gerçek kırsal nüfusa ulaşmak, Anadolu'daki çiftçi ve işletmelere ulaşmak ve finansal kapsayıcılık açısından her zaman anahtar bir banka olarak gördüğünü vurgulayan Galpin, "Diğer taraftan finansal performansımızda özellikle son yıllarda süregelen başarılı seyrimiz bu edindiğimiz yurt dışı kaynaklarda önemli bir payı var. Tabii ki Türkiye'nin ortaya koyduğu kararlı ve istikrarlı bir şekilde uygulanan politikaların oluşturduğu güven ortamının da bu kaynakların ediniminde çok önemli bir payı var. Yurt dışında ilgiyle ve övgüyle konuşulan bir Türkiye hikayesi var." ifadelerini kullandı.
Galpin, "Gerçekten yurt dışında Türkiye'ye ilişkin uygulanan politikalara ilişkin ilgi ve övgüyle karşılanan bir Türkiye hikayesi var. Bunu hep beraber gördük. 5 yıl vadeli birçok geniş katılımlı birçok kuruluşun yer aldığı aslında bu kredi de orta ve uzun vadeli beklentilerin Türkiye hakkında ne kadar olumlu olduğunu teyit eder nitelikte. Bu kapsamda Türkiye'nin ortaya koyduğu bir başarı hikayesinin Şekerbankın performansıyla ve misyon odaklı bankacılık anlayışıyla birleşerek Türkiye'ye yeni yatırımcılar kazandırmasından oldukça mutluyuz." şeklinde konuştu.
Kredinin 30 milyon avrosu doğrudan FMO'dan geliyor
FMO Doğu Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Müdürü Ruhi Coşgun da bu büyük sendikasyon kredisinin ana düzenleyicisi olmaktan son derece gurur duyduklarını aktardı.
Coşgun, kredinin, ilişki gücünü ve uluslararası finansörler olarak Şekerbank'a duydukları güveni kanıtladığını vurguladı.
Türkiye'nin orta vadeli ekonomik görünümünden ve sürdürülebilir etki potansiyelin de değinen Coşgun, şunları kaydetti:
"Bu kredinin 30 milyon avrosu doğrudan FMO'dan geliyor ve geri kalan büyük kısmı değerli ortaklarımız, ağımız aracılığıyla sağlandı, Bunların neredeyse yarısı özel sermaye yatırımcılarından, hatta Avrupa vatandaşlarının emeklilik fonlarından geliyor. Şekerbank'ı yeni finansörlerle tanıştırmış olmaktan özellikle heyecan duyuyoruz; bazıları Türkiye'de ilk özel yatırımlarını yapıyor. Özellikle JICA'nın 30 milyon dolarlık katkısı, onların Türkiye'deki ilk özel yatırımı olarak öne çıkıyor."
Coşgun, Şekerbank'ın, Türkiye'nin birçok alanda öncü bankası olmuş ve sürdürülebilirlikle ilgili birçok yeniliğin öncüsü olduğuna dikkati çekti.
Şekerbank'ın, FMO ile birlikte, finansal etkiyi sürdürülebilir kalkınma etkisiyle ilişkilendirerek Türkiye'de KOBİ bazlı bir "COVID Destek" platformu başlatan ilk banka olduğunu hatırlatan Coşgun, "Eko Kredi'nin benzersiz formatını da hatırlıyoruz. O zamanlar bir yenilik olan bu ürün, şimdi birçok banka tarafından iklim değişikliği ile mücadele etmek amacıyla benimsenmiş, yaygın bir ürün haline gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Şekerbank'ın son beş yılda başarıyla uyguladığı dönüşüm programı ile gurur duyduklarının altını çizen Coşgun, bankanın ne kadar yol kat ettiğini ve Türkiye'nin finans sektörüne yaptığı önemli katkıyı görmenin gerçekten ilham verici olduğunu söyledi.
Coşgun, bu dönüşüm programının, finansal kapsayıcılık ve Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelesi konusunda da önemli bir etkiye sahip olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Şekerbank özellikle hizmet götürülmesi zor olan kırsal alanlarda kapsayıcı büyümeyi desteklemede kritik bir rol oynamaktadır. Küçük ve orta ölçekli işletmelere, özellikle daha küçük ve kırılgan olanlara odaklanması, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini desteklemek için anahtar niteliğindedir. FMO olarak, gerçek kalkınmanın yerel işletmeleri güçlendirmek, eşitsizliği azaltmak ve herkes için fırsatlar yaratmakla başladığına inanıyoruz. Ayrıca, bu hedefleri gerçekleştirmek için güçlü ve kararlı bir yönetimin, net bir vizyonla birlikte gerekli olduğuna inanıyoruz. Şekerbankın kapasitesi ve bu misyona olan bağlılığı, kalkınma bankası olarak bizim misyonumuzla mükemmel bir şekilde örtüşmektedir."