Burun Boşluğu ve Orta Kulağın Kanserleri
Nadir görülen, genellikle burun tıkanıklığı ya da burun kanaması gibi semptomlar ile ortaya çıkan kitlelerdir
Burun içindeki kitlelerin en sık görülen şikâyeti burun tıkanıklığıdır. Burun tıkanıklığının nedeninin belirlenmesi konusunda en önemli bilgiler burnun muayenesi ile elde edilir. Bu muayene endoskopik olarak yapılırsa kitle daha net olarak görülebilir. Birçok kez burun tıkanıklığının kesin sebebi muayene ile anlaşılır. Ancak bazen bilgisayarlı tomografi, MRI gibi ileri tetkikler de gereklidir.
İyi huylu tümörler:
Sinüs mukozasının ödemi ile ortaya çıkan polipler bir yana bırakılırsa, şunlar ayırıcı tanıya girer
- Bağ dokusu tümörleri, damar tümörleri ve kıkırdak tümörleri
- Embriyo artıklarından gelişmiş burun bölmesi kistleri;
- Damar bölgesinde yerleşen ve tekrarlayıcı burun kanamalarıyla kendilerini belli eden kanamalı polipler (tekrarlamalarını önlemek için, çıkarma işlemi yalnızca polipi değil, altındaki kıkırdaksı bölümü de kapsamalıdır).
Kötü huylu tümörler
Çok ender olarak burun düzeyinde sarkomlara, silindirsi ya da çok katlı epitelyum tümörlerine ve melanomlara rastlanabilir. Tedavisinde Cerrahi ve RT uygulanır.
SİNÜS TÜMÖRLERİ
Tümörler burun boşluğundan daha sıklıkla sinüsler içinde görülürler
İyi huylu Tümörler
Kemik tümörü (osteom) genellikle, alın sinüsü ya da kalbur kemik sinüsü düzeyinde yerleşir. Hastaların çoğunda teşhis, görüntüleme yöntemleri ile konur. Genellikle çok yavaş ilerler; ama bazı kemik tümörlerinin boyutları, dışarıdan görülen bir biçim bozukluğu ile göz kürelerinin dışarı ya da aşağıya itilmesine yol açacak kadar büyüyebilir.
Kistler, özellikle üst çene kemiğine yerleşirler. Embriyo artıklarından ya da diş kaynaklı olarak (diş kökü kisti v.b.) gelişirler. Mükoseller, alın sinüsü ve kalbur kemik sinüsü düzeyinde yerleşirler. Teşhis, biçim bozuklukları evresinde konur ve görüntüleme yöntemleri ile doğrulanır. Tedavi cerrahi olarak kitlenin çıkarımıdır.
Kötü Huylu Tümörler
En sık rastlananları kalbur kemik(ethmoid) ve üst çene (maksiler)sinüslerinde yerleşirler. Nedenleri hala tam olarak bilinmemektedir; ama süreğen enfeksiyonların, travmaların ve bazı tozların (bu kanser tipine marangozlarda ve mobilyacılarda sık rastlanmaktadır) ortaya çıkmalarını kolaylaştırdığı kesindir.
Haberci belirtileri çok çeşitlidir. Bir bölümü (yüzde biçim bozukluğu ya da kanlı burun akıntısı gibi), hastayı bir burun uzmanına başvurmaya yöneltir. Dişlerde oynama, damağın şişmesi, göz fırlaklığı (egzoftalmi) ya da çift görme (diplopi) gibi bir bölümüyse, yanlış teşhise yol açabilir.
Klinik belirtiler çok değişiktir. Gözle görülen ya da elle muayenede fark edilen bir biçim bozukluğu, geri döndürülemeyen bir göz fırlaklığı ya da tümörün bir göz çukurunu kaplaması, yanak cildinde duyu azalması ya da yokluğu, burun muayenesinde yeni bir oluşum (kitle, v.b.) görülmesi, hastalığı akla getirir. Enfeksiyon belirtileri, iyi huylu polipler, teşhisi yanıltabilir.
Görüntüleme yöntemleri, özellikle de tomografi, teşhisin konulmasında (niteleyici belirti kemik yıkımıdır) ve yayılımın değerlendirilmesinde son derece önemlidir.
Kesin teşhis biyopsiyle konulur. Biyopsi, tedaviye başlanacağı zaman ya da cerrahi girişimde bulunulacaksa hazırlık yapılmadan önce uygulanmalıdır.
TEDAVİ
Tedavisi genellikle cerrahidir. Tümör, çevre yakın dokularla blok halinde çıkarılır ve ameliyat ışın tedavisiyle (tümör çıkarıldıktan sonra yerinde kalan boşluğa radyum koyma ya da kobalt tedavisi) tamamlanır. Lenf düğümü büyümesi varsa, boyundaki lenf bezleri de temizlenir.
HAZIRLAYAN; Dr. Arif ŞANLI