Akut Tubulointerstisyel Hastalıklar
Böbrekteki patolojik değişikliklerin öncelikle tubullerde ve interstisyumda geliştiği bu hastalık klinik olarak hızla gelişen böbrek fonksiyon bozukluğu (serum üre, kreatinin değerlerinin yükselmesi) ile karakterizedir. Tübüllerin en önemli görevleri sıvı-elektrolit ve asit-baz metabolizmalarını düzenlemesi ve birtakım hormonların metabolizmalarına katkıda bulunmaktır. Böbrek tubulusları ve interstisyumu birbiriyle yakın ilişkide olan böbreğin iki anatomik yapısıdır. Bu iki yapıdan birinde olan herhangi bir hasar zaman içerisinde diğerini de etkileyebilir. Bu nedenle bunlar bir bütün olarak tübülointerstisyel hastalıklar olarak adlandırılır. Bu hastalıkların en önemli histoljik bulgusu iltihabi hücrelerin bu dokularda birikmesidir. Klinik olarak tübülointerstiyel hastalıklar akut ve kronik olmak üzere iki forma ayrılmaktadır. Akut tubulointerstisyel nefrit (TİN)'in, akut böbrek yetmezliği hastalarının %15-20'sinden sorumlu olduğu görülmüştür. Bu hastalıkların yarısından fazlasında neden bir ilaç alımı ya da çevresel bir toksin maruziyetidir ve toksik nefropati olarak adlandırılır. Aslında böbrekte geri dönüşümsüz fonksiyon kaybı başlamadan önce erken tanı konduğu zaman bu hastalıklar önlenebilir veya tedavi edilebilirler.
Akut Tubulointerstisyel Hastalıklarla Birlikte Görülen Başlıca Durumlar;
1- İLAÇLAR
Antibiyotikler: penisilinler, sefalosporinler, rifampisin
Sülfonamidler: sülfametaksazol, kotrimoksazol
Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar: ibuprofen, naproksen, fenoprofen
Diğer ilaçlar: fenitoin, tiazidler, allopurinol, simetidin
2- İNFEKSİYONLAR
Viral ve bakteriyal infeksiyonlar
3- SİSTEMİK HASTALIKLAR
Sistemik lupus eritamatozus
Lenfoproliferatif hastalıklar
Ürik asit nefropatisi
Sjögren sendromu
Sarkoidoz
İlaçlar akut TİN'in en sık nedenidir. İlaca bağlı akut TİN doza bağımlı olmayan bir aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Tedavinin başlangıcından sonraki 2–40 gün içerisinde görülebilir. İlaçların akut TİN'in önemli bir nedeni olmalarını kullanım sıklıkları belirler. Antibiyotik kullanımına bağlı gelişen akut TİN olgularında aşırı duyarlılık reaksiyonunun sistemik bulguları daha sık görülmektedir. Antibiyotik kullanımına bağlı akut TIN olgularının %60-100'ünde ateş, %30-50'sinde ciltte geçici kaşıntılı lezyonlar % 30-60'ında kanda eozinofil hücre artışı görülebilir. Spesifik olmayan eklem ağrıları % 15–20 hastada görülebilmektedir. Böbrek kapsülünün gerilmesine bağlı olarak gelişen böbrek ödemine bağlı yan ağrısı görülebilir. Hastaların % 80'inden fazlasında idrarda mikroskobik düzeyde kan, protein ve iltihabi hücre saptanması görülür. İdrarda eozinofil hücre artışı (tüm lökositlerin %5'ini oluşturur) görülmektedir.
Ani gelişen böbrek yetmezliği genel olarak akut tubulointerstisyel hastalıkların ilk bulgusudur. Böbrek fonksiyonlarındaki bozulma değişken olabilmektedir. Eğer böbrek tubullerindeki fonksiyon bozukluğu ve hafif böbrek yetersizliği saptanamaz ve ilacın kullanımına devam edilirse idrar miktarında azalma(günlük 400 ml altında) gelişebilir. Bu durumda böbrek yetmezliği daha ciddidir ve yaşlılarda daha sık görülebilmektedir. Böbrek ultrasonografisinde sıvı birikmesine bağlı büyümüş böbrekler gösterilebilse de kesin tanı için böbrek biyopsisi yapılması gerekmektedir.Tedavinin en önemli unsuru erken tanı,sorumlu ilacın belirlenmesi ve kesilmesidir.Erken tanı aşamasında ilaç kesildikten sonra böbrek fonksiyonlarında tam düzelme sağlanacaktır.Böbrek fonksiyonlarında ciddi kayıp olan hastalarda destek tedavisi ve hastanın idrar çıkışında azalma mevcutsa diyaliz tedavisi gerekebilmektedir.
İnfeksiyonlar akut tubulointerstisyel nefritin önemli nedenlerinden biridir. Günümüzde antibiyotik tedavilerinin yaygınlaşmasından dolayı infeksiyonlara bağlı akut TİN sıklığı azalmıştır. İnfeksiyonlara bağlı akut TİN altta yatan infeksiyonun tedavi edilmesiyle gerilemektedir. İnfeksiyonlara bağlı akut TİN hastalığında en önemli etken hantavirusudur. Diğer infeksiyon etkenleri:
Bakteriyel; Brusella, campilobakter jejuni, E.coli, mikobakterium tuberculosis, salmonella, stafilokoklar, streptokoklar
Viral; Adenovirus, sitomegalovirus, ebstein barr virusu, hepatit A ve B virusu,human immundeficiency virusu, hanta virusu
Paraziter; Toksoplazma, leismania
HAZIRLAYAN; Doç Dr Serdar KAHVECİOĞLU