Akciğerde Hava Kaçakları
Akciğer dokusu içine veya dışarı doğru olan hava sızıntıları en sık, yenidoğan döneminde görülür. Akciğeri çevreleyen zarların arasına hava kaçması (pnömotoraks), akciğerdeki damar ve hava boşluklarının arasına hava sızması (interstisyel amfizem), akciğer ile göğüs boşluğu arasına hava kaçması (pnömomediastinum) ve akciğer ile kalp zarı arasına hava sızması (pnömoperikardium) şeklinde görülen formları vardır. Bu tabloların hepsi yenidoğanlarda ani kötüleşmeye yol açar ve acil tedavi gerektirir.
Hava kaçaklarının esas nedeni akciğerdeki keseciklere hava girip ve çıkarken havanın fazla tutulması nedeniyle keseciklerin aşırı gerilmesi ve patlamasıdır. Küçük hava yollarının tıkanması sonucuda gelişebilir.
PNÖMOTORAKS
En sık rastlanan form olup yeni doğan döneminde hayatın diğer dönemlerine göre daha sık görülür. Tüm yeni doğanlarda yapılan araştırmalarda %1 oranında saptanırken bunların %10'u hastada klinik olarak bulgu verir. Altta yatan bir akciğer hastalığı varsa %4, hasta solunum cihazında ise %26-35 oranında görülebilir.
Her iki akciğerde görülebildiği gibi vakaların çoğunda tek taraflıdır.
Doğumdan hemen sonra ilk nefes almada oluşan yüksek basınç nedeniyle olabildiği gibi solunum cihazında olan bebeklerde hava keseciklerindeki ani basınç değişiklikleri nedeniyle ve nadiren ailesel olarak gelişebilir.
Küçük olan hava kaçakları çoğu zaman hastada bulgu vermez. Büyük olanlarda solunum sıkıntısının bütün belirtileri görülür. Çok büyük olan hava kaçaklarında hastada şok tablosu gelişebilir. Solunum hastalığı olan bebeklerin durumunda ani kötüleşme olursa hava kaçağından şüphelenilmelidir. Akciğerin tek tarafında kaçak varsa bu tarafta solunum sesleri alınamaz.
Tanı akciğer röntgeni ile konulur.
Tedavi; küçük ve bulgu vermeyen hava kaçaklarında tadavi gerekmez. Hafif bulguları olan hastalara oksijen verilerek izlem yapılır. Daha büyük ve bulgu veren hava kaçaklarında ise enjektör ucuna takılan kalın bir iğne ile hava boşaltılır ve tüp takılarak havanın tam boşalması sağlanır. Tüp takıldıktan sonra 72-96 saat bırakılmalı ve tüp çıkarılmadan kapatılarak tekrar hava dolup dolmadığı izlenmelidir.
Akciğeri çevreleyen zarlarda büyük yırtık varsa cerrahi olarak düzeltme yapılır.
Uygun tedavi ile hastaların çoğunluğu düzelir. Erken doğan ve altta yatan başka hastalığı olan bebeklerde seyir kötü olabilir.
AMFİZEM
Hava kesecikleri ve küçük hava yollarındaki havanın akciğerin içine sızması sonucu görülen ve röntgen ile tanı konan bir durumdur. Sıklıkla bebek Yeni doğanın Solunum Yetmezliği tanısı ile izlenirken gelişebilir. Ayrıca aspirasyon sendromlarında (bebeğin doğum sırasında kakasını akciğerlerine kaçırması sonucu gelişir) da amfizem görülebilir.
Hastada ciddi solunum yetmezliği vardır. İlk 24 saate amfizem gelişen erken doğan prematüre bebeklerde ölüm oranı yüksektir. Bulguların şiddeti ve tedaviye cevap etkilenen akciğer alanının büyüklüğüne bağlıdır. Tedavide hasta solunum cihazına alınarak izlenir. Bu tedaviye cevap vermeyenlerde etkilenen akciğer alanı cerrahi olarak çıkarılır.
PNÖMOMEDİASTİNUM
Sıklığı tüm canlı doğumlarda 1000 de 2.5 olup solunum yetmezliği, aspirasyon sendromu, pnömoni olan hastalarla, solunum cihazında takip edilen bebeklerde görülür. Sadece pnömomediastinum olan vakalarda solunum sıkıntısı genellikle hafiftir. Tedavi gerekmez. Solunum sıkıntısı varsa oksijen verilir düzelmeyen hastalarda tüp takılarak izlenir.
PNÖMOPERİKARDİUM
Genellikle tansiyon düşüklüğü, kalp atımlarında yavaşlama ve şoka kadar değişebilen ağır bulgulara neden olur. Sıklıkla solunum cihazında olan düşük doğum ağırlıklı erken doğan bebeklerde görülür. Göğüs röntgeninde kalbin etrafını saran hava gölgesi tanı koydurucudur. Nadiren bulgu vermeyecek kadar hafif olabilir. Tedavide göğüs tüpü takılır. Ölüm oranı %80-90' dır. Yaşayanlarda nörolojik bozukluklar görülebilir.
PNÖMOPERİTONEUM
Karın boşluğu içine göğüsten hava sızması nedeniyle gelişir. Eğer büyük ise tanı röntgen ile konur. Göğse baskı yaparak solunum sıkıntısına neden olmaz ise tedavi gerekmez. Solunum sıkıntısı varsa iğne ya da tüp takılarak hava boşaltılır.
HAZIRLAYAN;
Dr. Emel ALTUNCU,
Dr. Hayrettin YILDIZ,
Dr. M. Gönül AYDOĞAN
KAYNAKLAR:
Mac Donald MG, Mullett MD, Seshia MMK. Avery's Neonatology Pathophysiology & management of the Newborn. 6 th ed. Lippincott Williams&Wilkins comp. O. Neyzi, T. Ertuğrul. Pediatri. TürkanDağoğlu. Neonatoloji, 2000. Nobel Tıp Kitabevleri.