ideal Sünnet önerileri
Sağlık açısından faydalı bulunduğu için Amerika'da bile uygulanan sünnet için en ideal dönemin, yeni doğan çağı-2 yaş ve 6-10 yaş arası dönem olduğu belirtildi.
Sünnetin ameliyat şartlarında yapılması ve operasyonu gerçekleştirecek hekimin de, çocuk cerrahisi veya çocuk ürolojisi uzmanı olması öneriliyor. Lokal anestezi ile adeta şiddet gösterisi şeklinde cereyan eden sünnette psikolojisi aşırı hırpalanan çocuk ise, bu korkuyu ömür boyu üzerinden atamıyor. Bunun önlenmesi için de sünnet operasyonlarında genel anestezi tavsiye ediliyor.
Bahçelievler Ömür Hayat Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Fatih Akova, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 'Sünnet' işlemini, "Erkek çocuklarında penisin ucundaki fazlalık olan cilt dokusunun, penisin baş kısmı tamamen ortaya çıkacak şekilde uzaklaştırılması" olarak tarif etti. Dr. Akova, Amerika'da doğan bebeklerin yüzde 70'inin hastaneden çıkarken veya ilk bir ay içinde sünnet edildiğini bildirdi.
Penisin ucundaki fazlalık cilt dokusunun tıkanıklıklara, idrar akımının engellenmesine ve idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabildiğini vurgulayan Dr. Fatih Akova, bu derinin alınmasıyla bu sorunların büyük oranda ortadan kalktığını kaydetti. Dr. Akova, sünnet olmamış çocuklarda idrar yolları enfeksiyonlarının yaklaşık 10 kat daha fazla görüldüğünü, sünnet olmamış erkeklerde, cinsel yolla bulaşan hastalıklara ve penis kanserine daha sık rastlandığını söyledi. Dr. Akova, sünnetsiz erkeklerle evli kadınlarda ise rahim boyu kanserlerinin daha sık geliştiğinin de bilindiğini belirtti.
Erken Sünnet Durumları
Psikolojik açıdan bazı sakıncaların olduğu 2-6 yaş arası dönemde, tıbbi zaruret yoksa sünnetten kaçınılması gerektiğini ifade eden Dr. Akova, erken sünnet gerektiren durumları ise şöyle sıraladı: "Doğuştan böbrek ve idrar yolları anormallikleri, sünnet derisinin uç kısmı normal idrar akımına izin vermeyecek kadar dar ise, sık sık sünnet derisinde ve penisin baş kısmında iltihaplanmalar ve 5 yaşına geldikten sonra sünnet derisinin geriye itilememesi".
Dr. Akova ayrıca, 'yarım sünnet' veya 'peygamber sünneti' olarak bilinen ve tıp dilinde ismi "Hipospadyas" olan doğuştan anormallik durumunda ise çocuklara kesinlikle sünnet yapılmaması gerektiği uyarısında bulunarak, "Çünkü sünnet derisi, 1 yaş civarında yapılması gerekecek ameliyatta kullanılacaktır." dedi.
Sünnetin, çocuklarla ilgili cerrahi eğitim almış hekimler tarafından yapılması gereğine dikkat çeken Dr. Fatih Akova, "İdeali, sünneti yapacak hekimin, çocuk cerrahisi veya çocuk ürolojisi uzmanı olmasıdır. Sünnet de bir ameliyat olduğu için, her ameliyat gibi ameliyathanede ve ameliyat şartlarında yapılmalıdır. Doğru olanı, genel anestezi ile hiç bir ağrı ve korku duyulmadan yapılan sünnettir. Çocuk ameliyathaneye alınmadan önce, ağızdan sakinleştirici bir şurup verilir. Rahat şekilde ameliyathaneye alındıktan sonra, anestezinin hemen başlangıcında penise giden sinirler lokal anestezi ile uyuşturularak, hem anestezinin çok hafif yapılması sağlanır, hem de operasyon sonrasındaki dönemin ilk saatleri ağrısız geçirilir." diye konuştu.
ömür Boyu Sünnet Korkusu
Dr. Akova, çocuğun psikolojik olarak aşırı hırpalanmasının, sünnetin en büyük risklerinden biri olduğunu hatırlatarak, bu durumun, lokal anestezi ile adeta bir şiddet gösterisi şeklinde cereyan eden sünnetlerden sonra görüldüğünü ve bu korkunun çocuğun üzerinde uzun yıllar devam edebildiğini söyledi.
Seçilen cerrahi teknikle de bağlantılı problemler olabileceğine dikkat çeken Dr. Fatih Akova, "Bunların başında, kanama, enfeksiyon ve estetik yönden çirkin sünnetler gelir. Ülkemizde hala yetkisiz ve yetersiz kişiler tarafından da oldukça sık yapılan bu cerrahi işlemin komplikasyon oranı yüzde 2'ye kadar çıkabilmektedir. Zaman zaman, idrar borusunun kesildiği, penisten fazla dokunun çıkarıldığı veya tam tersine gerekenden az bölümü kesildiği için düzeltilmek üzere bize getirilen hastalar olabilir." dedi.
Dr. Akova, sünnet sonrasında peniste erken dönemde ödeme bağlı olarak şişme, iyileşme sürecinde ise önce sarı sonra koyu renkli kabuklar oluşabileceğini vurgulayarak, "Bunlar aileleri korkutmamalıdır. Kullanılan dikiş materyali kendiliğinden erir ve bu sırada sarımsı bir görünüm kazanır." diye konuştu.