Yolculuklarda hareketsiz kalmayın
4 saati aşkın yolculuklarda, kanın bacaklarda toplanması ölüme bile sebep olabiliyor..
Hareket etmeksizin oturularak yapılan sık seyahatler ile 4 saati aşkın yolculuklarda, kanın bacaklarda toplanması ve dolaşım yavaşlamasının venöz trombo emboliye (bacaklarda kan pıhtılaşması) neden olabileceği, bu durumun sık rastlanmasa da ölümle sonuçlanabileceği bildirildi.
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ilgazlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sık seyahat edenler ile seyahatlerde 4 saatten fazla hareketsiz kalanların venöz trombo emboli riski taşıdığını, riskin seyahatten sonra 1 ay daha devam ettiğini belirtti.
Bacaklar oturur pozisyondayken diz eklemi ve büküm yerlerinin bir sıkışıklığa maruz kaldığını, bacaklardaki kan akışının damarların bükülmesinden dolayı kesintiye uğrayabileceğini ifade eden Ilgazlı, kanın bacakların alt kısmında göllenmeye başlaması ve rahat devir daim yapamamasına neden olduğunu söyledi.
Dolaşımın yavaşlamasından dolayı damar duvarında oluşan küçük bozukluklarda kanın yoğunlaştığına, kişinin yeterli sıvı almamış olmasının da etkisiyle diz altında birikmeye başladığına dikkati çeken Ilgazlı, şu bilgileri verdi:
'Kanın bacaklarda birikmesinin sonucu pıhtı oluşuyor, bu pıhtının bacak damarını tıkamasına 'venöz trombo emboli', buradan kopan parçanın dolaşım yoluyla akciğere gitmesi durumuna 'akciğer embolisi' (pulmoner emboli) oluşuyor.
Damarın tıkanmasıyla bacakta şişme, ağrı, kızarıklık, ödem oluşuyor. Eğer bu pıhtı kopar, dolaşıma katılır akciğer damarlarına gelir, burada büyük bir damarı tıkarsa öksürük, ani göğüs ağrısı, nefes darlığı oluşur, tıkanan damarın büyüklüğüne bağlı olarak terleme, tansiyon düşüklüğü, şok, ani ölüm dahi olabilir.'
Dünya Sağlık Örgütünün yılda 2 milyar insanın uçakla seyahat ettiğini, normal sağlıklı kişilerde bu durumun görülme olasılığını 6 bin uçuşta bir olduğunu açıkladığını dile getiren Ilgazlı, çok sık görülen bir durum olmadığına, ancak yalnızca uçak seyahatlerinin değil, otobüs, tren ve otomobil yolculuklarında da bu duruma dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
-EKONOMİ SINIF SENDROMU-
Uçak yolculuğundaki 'derin ven trombozu' adı verilen genellikle bacak veya baldır toplardamarlarında oluşan pıhtının bir parçasının yerinden kopup dolaşıma katılması durumunun, yaklaşık 70 yıl önce fark edildiğine değinen Ilgazlı, şöyle devam etti:
'Uçaklarda, koltuk araları daha dar, bacak hareketlerinin daha kısıtlı olduğu ekonomi sınıflarında risk artmasından dolayı 1980'li yıllarda buna 'Ekonomi Sınıf Sendromu' denilmiş. Ancak lüks sınıflarda da görülebilir, kişi lüks sınıfta da hareket etmeksizin seyahat ettiyse risk taşımaktadır.'
-TAVSİYELER-
Seyahatlerde, susuz kalanlar, şişmanlar, aşırı kısa ve aşırı uzun boylular, hamileler, yaşlılar, kanser, şeker ve tansiyon hastalığı olanlar ile daha önce cerrahi müdahale geçirmiş kişilerde riskin arttığına dikkati çeken Ilgazlı, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
'Kan akışkanlığının artması için sıvı alınmalı, alkol ve kahve türü içecek kullanımından kaçınılmalı, bacaklara masaj yapılmalı, ayaklar sıklıkla çevrilerek, kasıp germe hareketleriyle kan dolaşımına katkı sağlanmalı. Uçak ve tren yolculuklarında koridorlarda küçük gezintiler, otomobil ya da otobüs seyahatlerinde ise 4 saati aşmayacak sürelerde molalar verilmelidir. Seyahatlerde sıkı çoraplar giymemek, bacakları çok sıkan dar pantolon giymemek, bacak bacak üzerine atmamak hayati önem taşımaktadır. Doğuştan, kalıtsal risk faktörü varsa, kişi önceden emboli geçirmişse hekim kontrolünde seyahat öncesi ve sonrasında kan sulandırıcı ilaç kullanılabilir.'
Ilgazlı, seyahatler dışında, bacağı kırık kişilerin, damar duvarları bozuk olan yaşlıların, şeker, hipertansiyon hastalarının da emboli oluşumu için risk taşıdığını kaydetti.
AA
Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=53287&cat=220&dt=2008/01/29