Selülitlerden nasıl kurtulmalı?
Genelde 25 yaş üstündeki kadınların güzelliklerinin üstüne çöken korkulu rüya haline gelen selülitlerin oluşumundan sonra uygulanabilecek çeşitli yöntemlerle selülitlerden kurtulmak mümkün.
Selülit, obur, canlılığını yitirmiş, sert dokulu yağ birikintisi, aynı zamanda bağ dokularının değişimidir. Selülitin teşhisinde en önemli faktör, başlangıç evrelerinde görünür olmayan, ancak çimdiklenip, sıkıştırmak suretiyle hissedilen, cildin tipik portakal kabuğu yapısıdır.
İkinci aşamada ise, tepecikler cilt üzerinde belirmeye başladığından, kolayca teşhis edilirler. Selülitlerin oluşumları aşağıdaki semptomlarla saptanabilir…
- Sinir liflerinin sıkışması,
- Kan damarlarının sıkışması ve sirkülasyon bozuklukları,
- Bacaklarda kramplar, uyuşmalar,
- Sirkülasyon bozuklukları nedeniyle ciltte kuruluk, renk değişimleri ve kılcal damar genişlemeleri…
Her şeyden önemlisi selülitli bölgede, kan damarları üzerine daraltıcı bir baskı başlar. Bu da damarların yeterli hizmet vermesini engeller. Hücreler arası sıvıların artmasına, bu bölgede su tutulmasına, sinir uçlarının hassasiyetini kaybederek, dolaşım yapısının bozulmasına neden olur. Ayrıca bazı bölgelerde şekilsizlikler oluştururlar.
Hangi bölgelerde selülit görülür?
Diz üstünde, bileklerde vs. görülebilir. En çok kalça ve baldır, bazen de basen bölgelerinde oluşur. Bu bölgelerde korse ve benzeri giyecekler kullanmak çözüm değildir. Bu durum, zaten bozuk olan iç sirkülasyonu daha da arttırarak, problemi çoğaltabilir.
Selülit beraberinde, şişmanlık vakalarını getirebilir. Böyle durumlarda, doktor kontrolünde diyetetik tedavi ele alınarak, kilo problemleri daha kolay çözülebilir. Selülit genelde 25 yaş grubu üzerindeki bayanlarda görülür.
İşte selülitin nedenleri
- Böbreküstü bezlerinin az çalışması, iyi çalışamaması,
- Hormonların yetersiz ve düzensiz çalışması,
- Overlerdeki (yumurtalık) düzensizlikler
- Aşırı kilo alımı,
- Hareketsiz masa başı işleri selülit oluşumlarının başlıca nedenleridir.
Alınacak önlemlerin başında spor, yürüyüş ve jimnastik gelmektedir ki tembelleşmiş dokular arasındaki, lenf drenaj sistemi, ancak bu şekilde çalıştırılabilir. Ancak ne yazık ki günümüz insanı, aktif çalışma temposunda bu saydıklarımıza vakit ayıramamaktadır.
Bu gibi durumlarda, pasif jimnastik aletlerinden faydalanarak, yağ blokelerinin parçalanması sağlanabilir. Daha sonra, kür halinde yosun tedavilerinden yararlanılarak, el masajı ile işlem bütünleştirilebilir. Bu şekilde çalışmak suretiyle çok iyi sonuçlar elde edilerek, önlemler alınabilmektedir. Unutulmaması gereken; lokal selülitler için en iyi çözümün masaj olduğudur… En tabii ve kuvvetli masaj ise deniz dalgasıdır.
Selülit oluşumundan sonra
Selülit hiç de kalıcı bir problem değildir. Enstitü bakımlarında bölgeye göre, bilinçli ellerde birçok çözümler mevcuttur. Oligomar deniz yosunlarından, insan vücudunun biyolojik eksiklerinin tamamlanmasında yardım alınarak, başarılı çalışmalara ulaşılmıştır.
Uzmanlar, Oligomar okyanus yosunları ile çalışmakta ve sadece selülitli bölgede değil, kireçlenme ve strese karşı da olumlu sonuçlar almaktadırlar. Ancak had safhalardaki problemlerde uzman doktorlar tarafından, ‘liposuction' dediğimiz, yağ çekme veya mezoterapi yöntemleri de uygulanmaktadır.