Soğuk ve donma konusunda bilinmesi gerekenler
Değişik fizyolojik mekanizmalar ve giyilen kıyafetler normal sıcaklığı 36-37 derece arasında olan insanın vücut sıcaklığının dış ortamın artan veya azalan ısısına karşın bu sınırlar içinde tutulması sağlanmalıdır. Donma gibi durumlarda insan yaşamı için bu noktaya özellikle dikkat edilmesi gerekir.
Genel hipotermi
Dış ortam ısısının aşırı düşmesi ve buna karşın vücudun normal sıcaklığını sürdürememesi sonucunda, "genel hipotermi' tablosu ortaya çıkar.
Hipotermi durumu, sistemik nörolojik bulgularla seyreden ve şoka giden bir tablodur. Bu konudaki bilgilerimizin çoğu maalesef İkinci Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarında Nazi doktorların esirler üzerinde yaptığı "hipotermi deneyleri' sonucunda elde edilen bilgilerdir.
Genel hipotermi tablosundan başka, soğuğa maruz kalmanın düzeylerine göre farklı klinik durumlar ortaya çıkar.
- Kişi nemli soğuğa (donma derecesine yakın) maruz kalıyorsa "soğuk çalması' ve "siper ayağı' tabloları oluşur.
- Eğer kuru soğuğa (donma derecesinin altında) maruz kalıyorsa "soğuk ısırığı' durumu ortaya çıkar.
Ağırlaştıran etkenler
Soğuk yaralanmalarında soğuğun şiddeti dışında tabloyu ağırlaştıran etkenler şunlardır:
- Açlık
- Kansızlık
- Yorgunluk
- Sıvı kaybı
- Aşırı alkol alımı
- Damarsal hastalıklar
- Polisiteminin (kanda şekilli elemanların aşırı üretimi) varlığı
- Kalp-damar hastalıklarına bağlı dolaşım bozukluklarının olması
- Diğer kronik bir hastalığın varlığı.
Soğuktan bebekler, çocuklar, hamileler ve yaşlılar daha çabuk ve daha fazla etkilenirler. Nemli ve yetersiz giysiler, bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı ve bazı aklı hastalıklarında çok düşük olmayan sıcaklıklarda bile hipotermi tablosu gelişebilir.