Bakterilere karşı bitkisel antibiyotikler
Bakteriler, birçok etken maddeye sahip olan bitkisel antibiyotiklere karşı bağışıklık geliştiremediğinden, hastalıkların tedavisinde uzun yıllar aynı şekilde etkisini korur. Bu nedenle uzmanlar, hastalıkların tedavisinin bitkilerle desteklenmesi gerektiği görüşünde birleşiyor.
Virüslerin, bakterilerin her geçen gün antibiyotiklere karşı bağışıklık kazandığı bilinmektedir. Dolayısıyla gelecek yıllarda şu an kullandığımız birçok antibiyotiğin işe yaramayacağı bir gerçektir. Bakterilerin bitkisel antibiyotiklere karşı bağışıklık kazanması pek mümkün değildir.
Bakterilerin bitkilere karşı bağışıklık kazanamamasının nedeni bir bitkinin içerisinde antibiyotik özelliği gösteren birçok maddenin var olmasıdır. Örneğin sarımsakta 50 civarında, civanperçeminde 100 den fazla değişik bileşimli antibiyotik özelliği gösteren madde vardır. Bunların hepsi birbirini tamamlayan maddelerden oluşmuştur. Dolayısıyla bakteriler bu kadar değişik bileşiğe karşı bağışıklık oluşturamamaktadır.
Antibiyotiği yarım bırakmayın
Buna karşılık, penisilin penisilindir, tetrasiklin tetrasiklindir. Fakat bu "kesinlikle antibiyotik kullanmayın' anlamına gelmemelidir. Antibiyotikler, tarihimizde verem gibi ölümcül hastalıklardan insanları kurtarmıştır ve daha birçok sağlık sorunlarımızda başarıyla kullanılmaktadırlar. Gerektiğinde antibiyotikleri doktor kontrolünde dikkatlice kullanmak gerekmektedir. Antibiyotikler yarım bırakılmamalıdır. Hatta rahatsızlık geçtikten sonra bile birkaç gün devam edilmelidir.
Sarımsak bakterilere etkili
Antibiyotik tedavisine başladıktan sonra bakterilerin direnci kırılmaya başlar ve kişi iyileşme belirtileri gösterir. Bu sırada kişi kendini iyi hissedip de antibiyotik tedavisini yarım bırakırsa bir müddet sonra zayıflatılmış olan bakteriler tekrar güç kazanarak kişiyi yine hasta ederler. Üstelik kullandığınız antibiyotiğe karşı direnç geliştirerek. Yani o antibiyotik artık o bakteriye karşı etkili olamayabilir. Bakteriler, birçok etken maddeye sahip olan bitkisel antibiyotiklere karşı bağışıklık geliştirememektedir. Sarımsağın karmaşıklığına örnek verecek olursak, sarımsakta otuza yakın etken maddenin yanı sıra, bilinmeyen en az 35 bileşik daha bulunmaktadır. Dolayısıyla sarımsak sürekli olarak fayda sağlayan bir madde olarak kullanılabilmektedir.
Bağışıklık sistemini güçlendirin
Günlük hayatımızda antibiyotik özelliği olan besinleri kullanarak ve iyi beslenip bağışıklık sistemimizi güçlü tutarak hastalıklardan korunabiliriz.
Bal, sarımsak, soğan, zercefil, meyankökü, tane karanfil, adaçayı, ekinezya, okaliptüs ve kekik günlük hayatımızda kullanabileceğimiz, çayını yapıp içebileceğimiz antibiyotik özelliği olan bitkisel maddelerdendir.
Keten tohumu bağırsakları çalıştırıyor
Gerekli malzemeler: Keten tohumu (çekilmiş, toz), sinameki, rezene, anason.
Kullanılışı: Bir su bardağı kaynar su içerisine 5-6 yaprak sinameki yaprağı, birer çay kaşığı anason ve rezene havanda ezilerek konulacak. 15 dakika demlenerek aç iken günde 1-2 bardak içilecek (sinameki miktarını artırmayın, bağırsak tembelliği yapabilir). Günde 1 defa aç iken bir yemek kaşığı keten tohumu tozu su ile içildiğinde de bağırsakları çalıştırmaktadır. Yan etkisi yoktur. Günde 3 yemek kaşığı alınabilir. Ayrıca kayısı, erik, incir kurusu veya tazesi öğün aralarında yendiğinde bağırsakların çalışmasını hızlandırır. Çay, kahve, kola, muz, çikolata, bira ve şarap kabız olmanızı kolaylaştıran yiyeceklerdendir.
Kanser tedavisinde sarı civanperçemi
Civanperçemi de birçok rahatsızlıkta kullanılan etkili bir bitkidir. Yara kapatıcı, damar büzücü etkisi vardır. Dahilen ve haricen hemoroid tedavisinde kullanılabilir. Ülser ve gastritte de faydalıdır. Adet söktürücüdür ve adet sancılarına iyi gelir. Menopoz dönemlerinde faydalıdır. Mesane (İdrar kesesi) sarkmalarında kullanılabilir. Kanser tedavisinde de yer alması gereken bitkilerdendir.
Hemoroid için; 2 litre kaynar suya 30 gr sarı civanperçemi atılarak 1 dakika kaynatılır. 15 dakika bekledikten sonra ılık hale getirilip oturma banyosu yapılmalıdır.
İçmek için ise; 1 su bardağı kaynar suya 1 tatlı kaşığı civanperçemi ezilerek konulur. 20 dakika demlenip süzülerek içilmelidir.
Adet düzensizliğine rezene
Kullanılması gerekenler: Adaçayı, hayıt tohumu, sarı civanperçemi, rezene, papatya, kırkkilit otu (atkuyruğu)
Kullanılışı: 3 su bardağı kaynar su içerisine bu bitkilerden ezilmiş olarak birer çay kaşığı atılarak 20 dakika demlenecek. Sonra süzülüp sabah, öğlen, akşam 1 su bardağı aç iken içilecek (yemeklerden 20 dakika önce). 2 ay düzenli olarak devam edilmelidir. Gün içerisinde çay, kahve, kola, sigara mümkün olduğunca içilmemelidir. Çay olarak kuşburnu, melisa, ıhlamur, adaçayı içilebilir.
Önemli not: Bitkiler toz haline getirilip bekletilmemelidir. Toz haline getirilip hemen kullanılmalıdır. Bitkileri parçalayıp toz haline getirilip bekletildiğinde içeriğindeki etken uçucu maddeler azalabiliyor.