Orta Kulak İltihabı Ameliyatı Riskleri, Tehlikeleri ve Ameliyat Sonrası
Özel Optimed Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Tugay Çevik, kulak iltihapları ve kulakta sıvı toplanmasının çok önemli rahatsızlık olduğunu, tedavisinin yapılmaması durumunda telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekerek, "Kronik iltihaplarda oluşan kolesteatom, iç kulağa yayılım sonucu tam işitme kaybı ve baş dönmesi, beyine doğru yayılım sonucu beyin abseleri, yüz felci ve menenjit gibi komplikasyonların oluşmasına sebep olabilir" dedi.
Kulak hakkında aydınlatıcı bilgi veren Op. Dr. Tugay Çevik, kulağın, ış, orta ve iç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılarak incelendiğini belirterek,
"Dış kulak yolunun sonunda kulak zarı bulunur. Kulak zarı dış ve orta kulağı birbirinden ayırır. Yani orta kulak, kulak zarının daha iç tarafında bulunur ve bir boşluktan oluşur. Bu boşluğun içinde örs, çekiç ve üzengi adı verilen kemikçikler bulunur. Bu kemikçikler dış kulaktan gelen sesi iç kulağa aktarma görevi görür. Orta kulak bir kanal aracılığıyla (östaki borusu) geniz boşluğuna bağlanır. Bu kanal orta kulağın basıncını ayarlar" diye konuştu.
ORTA KULAK İLTİHABININ OLUŞUMU
Op. Dr. Tugay Çevik, "Orta kulak iltihabı genellikle bakterilere bağlı olarak gelişir. Bu iltihap yeni oluşmuşsa akut orta kulak iltihabı, uzun süreden beri var ve kendini kulak zarında bir delik ile gösteriyorsa kronik orta kulak iltihabı denir. Ancak bazen östaki borusunun tıkanmasına bağlı olarak, alerji veya geniz etine bağlı orta kulak iltihabı gelişebilir ve buna seröz orta kulak iltihabı denir.
Orta kulakta bakterilerin yerleşip hastalık yapacak kadar çoğalmasıyla orta kulak iltihabı oluşur. Orta kulağa mikroplar genellikle östaki borusu aracılığı ile geniz ve boğazdan gelir. Östaki borusunun çocuklarda daha düz ve kısa olmasından dolayı orta kulak iltihabı çocuklarda daha sık görülür. Kulak zarı sağlam olduğu sürece dış kulaktan orta kulağa iltihap yapacak bakteri giremez.
Bazen orta kulakta bakterilere bağlı olmayan iltihap gelişebilir. Bu durum genellikle östaki borusunun allerji veya geniz eti gibi nedenlerle tıkanıp orta kulakta basınç problemleri oluşmasına ve yapışkan sıvı toplanmasına bağlıdır. Seröz orta kulak iltihabı denilen bu durum bakterilere bağlı orta ulak iltihabından farklı belirtiler verir ve tedaviside farklıdır.
Bakterilere bağlı iltihap genellikle ilaç tedavisiyle düzelirken, seröz orta kulak iltihabı bazen kulak zarını çizmek ya da tüp takmak şeklinde bir ameliyat gerektirir" şeklinde bilgi verdi.
ORTA KULAK İLTİHABININ BELİRTİLERİ
Orta kulak iltihabının en sık görülen belirtisinin ağrı olduğunu hatırlatan Op. Dr. Tugay Çevik, özellikle çocukların ağrıyı daha fazla hissettiğini, bunun dışında işitme azlığı, ateş, bebeklerde huzursuzluk, dolgunluk gibi şikayetler görüldüğünü söyledi.
Op. Dr. Çevik "Eğer iltihap kulak zarını delerse kanlı ya da iltihaplı akıntı oluşur. Seröz orta kulak iltihabında ise ağrı olmaksızın işitme azlığı görülür. Kronik orta kulak iltihabında ise işitme azlığı, aralıklı veya sürekli akıntı ya da kötü koku şeklinde belirtiler olur" şeklinde konuştu.
Muayene bulguları hakkında da bilgi veren Op. Dr. Tugay Çevik, orta kulak iltihabının türüne göre değiştiğini, bakterilere bağlı iltihapta kulak zarının oldukça kızarık, bombeleşmiş görüldüğünü, seröz otitis media'da ise kulak zarındaki en önemli bulgunun zarın içe doğru çökmesi olduğunu, kızarıklığın yine görülebileceğini, kronik iltihaplarda ise kulak zarında delik ve varsa akıntı olabileceğini vurguladı. Yapılacak tetkikler hakkında da bilgi veren Op. Dr. Çevik,
"Yeni oluşan bir orta kulak iltihabında teşhis muayene ile konduğu için genellikle tetkik gerekmez. Fakat seröz ve kronik orta kulak iltihaplarında işitme testleri gereklidir. Bu hem işitme kaybının derecesini belirlemeye hem de tedavi sonuçlarını değerlendirmeye yarar. Seröz iltihaplarda, orta kulak basıncını belirlemek için timpanometri denilen bir tetkikte yapılır. Kronik orta kulak iltihaplarında, özellikle tedavi için ameliyat düşünülüyorsa normal filmler ya da bilgisayarlı tomografi çektirmek gerekebilir" ifadelerini kullandı.
ORTA KULAK İHTİHABI TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Op. Dr. Tugay Çevik, orta kulak iltihabının tedavi yöntemleri hakkında da bilgi vererek, "Akut orta kulak iltihabı genellikle antibiyotikler ve ağrı kesici ilaçlarla uygun şekilde tedavi edilir. Nadiren antibiyotiklere cevap alınamadığı durumlarda kulak zarını çizmek gerekebilir.
Seröz otitis media'da da yine önce ilaç tedavisi uygulanır. Özellikle alerjiye bağlı seröz orta kulak iltihapları ilaç tedavisine iyi yanıt verir. Ancak birçok kez kulak zarını çizmek veya tüp takmak şeklinde cerrahi müdahale gerekir. Kronik orta kulak iltihaplarında nadiren ilaç tedavisi yeterli tedavisi sağlar. Kronik orta kulak iltihaplarının tedavisi genellikle ameliyattır" dedi.
Tekrarlayan orta kulak iltihabı
Orta kulak iltihabının çok sık tekrarladığına da dikkat çeken Op. Dr. Çevik, "Tekrarlayan orta kulak iltihabı demek için, hastanın 6 aylık bir süre içerisinde 3 veya daha fazla orta kulak iltihabı geçirmesi gerekir. Tekrarlayan orta kulak iltihabı olan çocuklarda yarık damak, burun ve sinüs alerjisi, geniz eti, sinüzit gibi hastalıklar araştırılır. Bunlardan biri bulunursa tedavi edilir. Eğer bu tür hastalıklar bulunamazsa önleyici tedavi yapılır" diyerek, tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı:
Orta kulak iltihabı tedavi yolları
- Orta kulak iltihabı olmadan düşük dozda antibiyotik verilmesi
- Kulak zarının çizilmesi veya kulak zarına tüp takılması
- Geniz etinin alınması
- Bazı aşılar.
AMELİYAT DURUMU VE TEHLİKELERİ
Seröz orta kulak iltihabında eğer hastada işitme kaybı var ve bu durum ilaç tedavisiyle düzelmiyorsa tedavi ameliyat olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Çevik, kronik orta kulak iltihabında da eğer iltihap orta kulaktaki kemikçikleri eritmeye ve çevre dokulara yayılmaya başlamışsa yine ameliyatın gerekli olduğunu vurguladı.
Op. Dr. Çevik, "Akut orta kulak iltihapları uygun dozda ve uygun süre ile tedavi edildiklerinde genellikle bir tehlike oluşturmazlar. Seröz orta kulak iltihaplarında da kulak zarında ileri derecede çökme ve orta kulak kemikçiklerinde erimeye bağlı işitme kaybı gelişebilir. Bazen ileri derecede zar çökmelerinde orta kulakta kolesteatom adı verilen ve kemiklerde erimeye neden olan bir doku gelişebilir ve iltihabın çevre dokulara yayılmasına yol açabilir.
Kronik orta kulak iltihapları en çok tehlikeye yol açabilen iltihap türüdür. Kolesteatom daha çok kronik iltihaplarda oluşur. Eğer kolesteatom yoksa ve kabul edilebilir bir işitme kaybı varsa ameliyat gerekmeyebilir. Ancak özellikle kolesteatom iltihabın yayılmasına yol açabilir. İç kulağa yayılım sonucu tam işitme kaybı ve baş dönmesi, beyine doğru yayılım sonucu beyin abseleri, yüz felci ve menenjit gibi komplikasyonların oluşmasına sebep olabilir" diye konuştu.
Ameliyat Olunmaması Durumunda oluşacak riskler
Op. Dr. Tugay Çevik, hastanın ameliyat olmaması durumunda oluşacak risklerle ilgili şunları söyledi:
"Seröz orta kulak iltihaplarında ameliyat olunmazsa zardaki çökme ve sıvı birikiminin artar. İşitme kaybı günlük yaşamı zorlaştıracak seviyeye gelir ve daha sonra uygulanacak ameliyatın başarı şansı düşer. Kronik orta kulak iltihaplarında ise eğer işitme kaybı az ise ve iltihap pasif durumda olup, sık sık akıntı yapmıyorsa ameliyat olmadan yaşam devam edebilir.
Bu durumda hasta kulağına su kaçırmamaya ve mümkün olduğunca üst solunum yolu infeksiyonu geçirmemeye çalışmalıdır. Ancak iltihap sık sık aktif hale gelip akıntı oluyorsa, işitme kaybı ilerliyorsa, kulak kemikçiklerinde erime artıyorsa ve orta kulak iltihabına bağlı komplikasyonlar oluşmuşsa tedavi kesinlikle ameliyattır."
AMELİYATIN RİSKLERİ VE AMELİYAT SONRASI DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
"Her ameliyatın olduğu gibi orta kulak ameliyatlarının da riskleri ve komplikasyonları vardır" diyen Op. Dr. Tugay Çevik,
"Bu ameliyatlar için sıklıkla genel anestezi kullanıldığı için anestezi riskleri mevcuttur. Bunun dışında kulak zarının çizilmesi genellikle problem oluşmasına rağmen bazen iç kulağa zarar verilebilir. Tüp takılması da bazı problemler meydana getirebilir.
Tüp takılırken kulak zarına fazla zarar verilebilir veya tüp orta kulağa kaçabilir. Tüp takıldıktan sonra ise, zarda kalıcı delik, kireçlenme, infeksiyon ve buna bağlı akıntı oluşabilir. Kronik orta kulak iltihapları için yapılan ameliyatlar daha büyük ameliyatlardır ve bunlarında bazı komplikasyonları vardır. İç kulağa zarar verilerek tam işitme kaybı, yüz felci, çevredeki damar ve sinirlerin yaralanması önemli komplikasyonlar arasındadır. Kulağına tüp takılan hastaların dikkat etmesi gereken en önemli konu kulağa su kaçmasının önlenmesidir. Bunun dışında genellikle ayda bir kez kontrol yeterlidir.
Kronik orta kulak iltihaplarında ise en önemli konu pansumanlara doktorun uygun gördüğü şekilde riayet edilmesi ve verilen ilaçların uygun şekilde kullanılmasıdır. Orta kulak iltihabı için ameliyat olan hastaların yiyecek ve içecekle ilgili dikkat etmesi gereken önemli konular yoktur. Kronik orta kulak iltihabı nedeniyle kulak çevresindeki kemiğin fazla oyulmak zorunda kalınan hastalarda, oluşan boşlukta kulak kiri sık sık birikebilir. Bunlar periyodik olarak temizlenmelidir" dedi.
Orta kulak ameliyatından sonra
Orta kulak iltihapları için yapılan ameliyatlardan önce hiç bir zaman sorunun kesinlikle yok olacağına dair iddiada bulunulamayacağını vurgulayan Op. Dr. Çevik,
"Tüp takılan hastalarda tüp çıktıktan sonra orta kulaktaki basınç ve sıvı problemleri tekrar edebilir. Bazen birkaç kez tüp takılmasına rağmen problemin devam ettiği hastalar vardır. Kronik orta kulak iltihabı ameliyatları sonucunda ise takılan zarın tutmaması, takılan protezlerin yerinden çıkması, iltihabın devam etmesi gibi problemler oluşabilir" diye konuştu.(İHA)