Safra kesesi taşı kilolu kadınlarda daha fazla
Uzmanlar, açık tenlilerin, 40 yaşını geçen kişilerin, çok doğum yapmış ve kilolu olanların da bu hastalığa yakalanma riskinin daha fazla olduğunu söylüyor.
Her yıl ABD’de 1 milyon kişinin safra kesesi taşı ile başı derde giriyor. 100 hastadan 80’inde belirti vermiyor. Zamanla yüzde 13’ünde belirti vermeye başlıyor. İşte o zaman bu sessiz taşlar tehlikeli olmaya başlıyor.
Asemptomatik dedikleri bu taşların yüzde 5-6’sının hastayı ameliyata kadar götürdüğünü söyleyen Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kabaoğlu, ‘Safra kesesindeki taş, ana safra yoluna düştüğünde safranın bağırsağa akımı engelleniyor ve geriye doğru safra birikimi oluyor. Bu sarılığa, safra kesesi akut iltihabına, pankreas kanalının tıkanmasına neden olabiliyor. İşte o zaman bu hastaları kolestoktemi ameliyatına hazırlıyoruz' diyor.
Klasik 5F bulgusu
Safra kesesi taşında klasik 5F bulgusuna dikkat çeken Dr. Kabaoğlu, bu bulguları; kilolu olmak (fat), kadın olmak (female), çok doğum yapmış olmak (fertil), açık tenli olmak (fair), 40 yaşında olmak (fourty) şeklinde açıklıyor ve şöyle devam ediyor:
"Bu sessiz taşların her yıl ciddi komplikasyon geliştirme şansı yüzde 2. Belirtileri dikkate almak gerekiyor. Ağrı ile hastalığın ciddiyeti arasında direkt ilişki kurmak çok anlamlı değil ama bulantı, kusma, gelip giden kramp şeklinde ağrı, yemekten sonra sırt ağrısı, mide yanması, ağızdan gaz çıkması, yağlı yiyecekleri tolere edememe önemli bulgular. Bu belirtiler ülserle karışabiliyor. Nasıl ayırt edilebilir? 12 parmak bağırsağındaki bir ülser de aynı belirtileri veriyor. Ameliyat kararı, mutlaka ultrasonografi ile taşın teşhisinden sonra verilmelidir.'
Safra kesesi ameliyatları laparoskopi yani; kansız, bıçaksız olarak tanımlanan kapalı ameliyat şeklinde yapılıyor.
Hangi durumlarda ne yapılması gerekiyor?
Safra kesesinde akut iltihap durumu söz konusu ise; ateş yükselmesi, ağrı şiddetlenmesi, karnın üst kısmında çok ciddi kas spazmı görülür ki o zaman acil ameliyat gerekir. Orak hücre anemisi olan hastalar var. Orak hücre anemisi belirti veya rahatsızlık vermiyor (özellikle çocuklarda) ama bu hastalarda mutlaka taşın, safra kesesi ile birlikte alınması gerekiyor.
Safra kesesinin kireçlenmesi durumunda ise, bu hastaların yarısında safra kesesi kanseri gelişme riski olduğundan takip edilmesi şart, ameliyat söz konusu olabiliyor.
Safra kesesinin çalışmadığı hastalarda da safra kesesinin alınması gerekir. 2,5 cm üzerindeki safra kesesi taşları, belirti vermese de problem çıkarmasını beklemeden alınmalıdır. Şeker hastalarının durumu da özeldir ve safra kesesinin takibi gerekir.
Her ameliyatta olduğu gibi safra kesesi ameliyatlarında da risk vardır ama cerrahi anlamda deneyimli bir ekip ve teknikle komplikasyon çıkma riski sıfıra yakındır. Ameliyatsız ilaçla tedaviler geçici çözümlerdir ama ameliyatı tolere edemeyecek hastalar için taş çözücü ajanlar kullanabilir.