Fiziksel engellerin ana nedeni kireçlenmeler
Halkın kireçlenme olarak tanımladığı artritler, eklemlerde ağrı, harekette kısıtlanma ve eklemde şekil bozukluğu ile ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Hastalık, eklem kıkırdağının farklı sebeplere bağlı olarak, doğal yapısının bozulması sonucu olarak ortaya çıkar.
Kireçlenme çok yaygın olarak hem erkelerde hem de kadınlarda görülür. Tüm dünyada, özellikle de gelişmiş ülkelerde insan yaşının uzaması nedeniyle yaşlı nüfusta hızlı bir artış görülüyor. Buna bağlı olarak, eklemi meydana getiren kemiğin üzerini kaplayarak onu koruyan kıkırdak tabakası, geçen yıllara paralel olarak yıpranır. Gerçekten de tüm dünyada en fazla fiziksel engellilik meydana getiren hastalıkların başında kireçlenmeler gelir.
Yapılan çalışmalar sonucunda 30 yaş altında yüzde 1 oranında görülen kireçlenme, 40'lı yaşlarda yüzde 10'a, 60 yaş üstündeki insanlarda ise yüzde 50'nin üzerine çıkar.
Yaşlıların birçoğunda görülen ellerdeki kireçlenmeler, 70 yaşın üstündekilerde yaklaşık olarak yüzde 70 oranında görülür. Kireçlenmelerin en önemli özelliği sağlığı olumsuz etkilemelerinin yanında, iş kapasitesinde ortaya çıkardıkları olumsuzluktur. Gerçekten de 50 yaş üzerindeki insanlarda, kalp hastalıklarından sonra kireçlenmeler işi bıraktırma açısından ikinci sırada yer alırlar.
Kireçlenmeler, en sık olarak eller, kalça, dizler ve omurgada görülür. El ve diz kireçlenmesi kadınlarda erkeklere göre daha sık olarak bulunur. Buna karşılık kalça kireçlenmeleri erkeklerde, kadınlara oranla biraz daha fazladır. Kireçlenmelerin neden ortaya çıktığı konusunda birçok görüş ileri sürülmüştür. Bunları kısaca aşağıda görüleceği şekilde özetleyebiliriz.
- Şişmanlık,
- Genetik (irsiyet ),
- Kadınlarda menopoz dönemi,
- Fazla elastik eklem yapısına sahip olmak,
- Beslenme şekli,
- Şeker hastalığı,
- Eklemde hasara yol açan darbeler,
- Bazı iş dalları, örneğin kompresörle çalışan işçiler gibi.
Hastalar en çok ağrıdan ve harekette zorluktan yakınırlar. Başlangıçta istirahat sırasında ağrı olmazken, hastalığın ilerlemesiyle birlikte dinlenme esnasında da ağrılar ortaya çıkabilir. Hastalarda harekete başlama esnasında tutukluk görülmesi en sık rastlanılan bulgular içindedir. Bir müddet sonra eklemde rahatlama meydana gelir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte hareketlerde ileri derece kısıtlanma ortaya çıkar. Eklemlerde şişlik ve şekil bozukluklarının görülmesi hastalığın ilerlediğini gösterir.
Hastalığın teşhis edilmesindeki en önemli etken uzman hekimin muayenesidir. Gerekli olduğu hallerde röntgen tetkikleri teşhisin konulmasında hekime yardımcı olur.
Tedavide en çok ağrı kesiciler ve eklemde oluşan doku şişliği ve diğer bulguları gidermek açısından antiromatizmal ilaçlar kullanılır. İlaçların dışında en çok fizik tedavi ve rehabilitasyon çalışmaları yapılır. Hiçbir yan tesirlerinin olmayışı ve uzun süreli iyilik ortaya çıkarmaları sıklıkla fizik tedavi ve rehabilitasyonun tercih edilmelerine sebep olur. Bunların dışında akupunktur da başarıyla kullanılır.
Tedavilerden sonra hastaların verilen egzersiz programlarını aksatmadan yapmaları gerekir. Bu konuda hastaların çok duyarlı olmaları gerekir. Yapılan egzersizlerle eklem çevresindeki dokular güçleneceği için hem günlük yaşam kolaylaşır hem de hastalığın tekrarlaması riski ileri derecede azalır.