Rockwell Automation ve Cisco dijital temelleri birlikte inşa ediyor
Müşterilerin dijital dönüşüm planları için birlikte çalışmayı talep ettiklerini söyleyen Moret, “Müşteriler bu zorlu dönemde, şirketlerinin direncini ve atikliğini artırmanın yollarını arıyor” dedi.
Rockwell Automation Başkan ve CEO’su Blake Moret, Automation Fair At Home kapsamında online gerçekleştirilen “Sanal Sohbetler” serisinde Cisco Başkanı ve CEO’su Chuck Robbins ile bir araya geldi.
Cisco Başkanı ve CEO'su Chuck Robbins, Rockwell Automation Başkan ve CEO'su Blake Moret ile gerçekleştirdiği sanal sohbette, iki şirketin uzun süredir devam eden iş birliği üzerine; "Endüstriyel ağlara daha fazla IT sistemi geliştirdiğinizde, kritik altyapıların, kritik yetkinliklerin siber saldırı ve kötü niyetli kişilere karşı kırılganlığı daha da artıyor" dedi.
On üç yıl önce başlayan iş birliklerini çok önemli yapan etmenlerin son dokuz ayda güçlendiğini ve hızlandığını belirten Robbins, "Rockwell Automation, Cisco ve müşteri şirketler mart ayından bu yana çalışanlarının evden de etkili şekilde çalışabilmeleri için elinden geleni yaptı ve gelecekteki önceliklerini yeniden gözden geçirdi. Pandemi umduğumuzdan çok daha uzun süre bizimle kaldıkça, şirketlerin direnci her zamankinden önemli hale geldi ve bu durum müşterilerimizin gelecekteki önceliklerini ve nereye odaklanmaları gerektiğini yeniden gözden geçirmelerine neden oldu. Çoğu durumda çözüm, daha akıllı ve daha bağlı endüstriyel sistemler oluşturmak, operasyon teknolojileriyle klasik IT'yi entegre etmek etrafında dönüyor. Bu entegrasyonda hem güvenlik tarafı, hem de bazı dönüşüm projelerinde ne yönde ilerleneceği düşünülüyor. İş birliğimizin müşterilerimiz için daha verimli olabilmesini sağlayan çok güçlü bir temeli var" dedi.
"Çözümlerimize çok yoğun bir talep görüyoruz"
Pandeminin en önemli alana odaklanılmasını sağladığını belirten Moret, "IT ve OT sistemlerinde, tasarımdan operasyon ve yönetime kadar yatırımının tüm yaşam döngüsü boyunca entegre edilebilen, sade çözümlerimize çok yoğun bir talep görüyoruz. Ancak şunu biliyoruz. Bu iş sadece teknolojiyle alakalı değil, insanlar ve kurumlar da çok önemli."
Cisco'nun son birkaç yılda gerçek bir IT-OT yakınsaklığı kaydettiğine dikkat çeken Robbins "IT dönüşüm projelerinde, depolama, ağ, ses ve IP ağ ekiplerinin bir araya geldiği zamanlar oldu. Bazen böyle ekiplerle çalışırken onlara bunun bir teknoloji dönüşüm sorunu olmadığını, kurum kültürüyle ilgili kültürel bir zorluk olduğunu söylüyoruz. Kim ne iş yapıyor, kim neden sorumlu, nasıl bir operasyon yönetim modeli kullanılıyor ve bu gibi dönüşüm yaşayan şirketlerde nasıl bir kültürel kayma meydana geliyor. Bu dinamikleri çözmek bile çok karmaşık olabiliyor Bu konular muhtemelen bizim uyguladığımız teknolojilerden çok daha karmaşık" şeklinde konuştu.
"Dijital dönüşüm kültürel bir konu"
Moret ise geçmişte IT ve OT'yi yakınsaklaştırmaktan bahsedildiğini söyleyerek "Aslında bu farklı teknolojilerin, hizmetlerin ve organizasyonel yapıların bir konsolidasyonu. Dijital dönüşüm kültürel bir konu. Güvenlik bizim için genelde ilk sorduğumuz soru, müşterilerin ise en son aklına geliyor. IT birimleri kurum genelinde derinlemesine savunma sistemleri yaratmaya çalışıyor. Güvenlik, veriyi rahatlıkla paylaşabilmenize olanak sağlayacağından, çok önemli bir konu" dedi.
İki şirketin birlikte çalıştığı ilk konunun güvenlik olduğunu hatırlatan Robbins şöyle devam ediyor: "Endüstriyel ağlara daha fazla IT sistemi getirdiğinizde, kritik altyapıların, kritik yetkinliklerin siber saldırılara ve kötü niyetli kişilere karşı daha kırılgan hale getiriyor. Aynı zamanda birçok kullanıcı uzaktan bağlantıyla çalışıyor, uygulamalarımız ise özel veri merkezleri üzerinden, SaaS uygulamalarıyla açık dosyalar kullanarak çalışıyor. Veri ve veri akışları, çok sayıda insan, uygulama ve aygıt güvenliğini sağlamamız gereken, çok karmaşık bir yapı oluşturuyor. Bu durum iki lider iş birliğinin bütüncül bir çözüm inşa edebilecek kaynakları bir araya getirmesi gerekiyor. Gelecek çok daha dinamik olmalı çünkü artık ne olup bittiğini gerçek zamanlı olarak öğrenebiliyoruz. Örneğin bir fabrikanın bir yerindeki yetki, başka bir bölgede geçerli olmayabilir. Bunu sağlamak için de çok ilginç bağıntı çalışmaları yapılması gerekecek."
Güvenliğin bütüncül iş stratejilerinin bir parçası olması gerektiğini vurgulayan Moret sözlerini şöyle tamamladı: "Hangi partnerlerin bir araya getirileceği üzerine kafa yormak, sistemlerin nasıl uygulandığını ve yönetiminin nasıl olacağını düşünmek, teknoloji ve uzmanların uyum içinde çalışmasını sağlayan stratejinin önemli bir parçası."