Renault Global CEO'su Cambolive, İstanbul'da basın mensuplarının sorularını yanıtladı:
"Bursa, Renault için global bir ihracat merkezi haline geliyor. Hedef pazarlar anlamında Türkiye için Orta Doğu, Afrika ülkeleri veya Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) ülkeleri olabilir. Avrupa dışında 50'den fazla ülke Türkiye için ihracat pazarı olarak potansiyele sahip" -"Avrupa'da tam hibrit motorlu otomobil pazarında büyüme potansiyeli çok fazla. Bu, Türkiye'nin gelecek yıllarda hibrit üretimi konusunda büyük bir avantaja sahip olacağı anlamına geliyor"
İSTANBUL - Renault Global Üst Yöneticisi (CEO) Fabrice Cambolive, Bursa'nın Renault için global bir ihracat merkezi haline geleceğini belirterek, "Hedef pazarlar anlamında Türkiye için Orta Doğu, Afrika ülkeleri veya Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) ülkeleri olabilir. Avrupa dışında 50'den fazla ülke Türkiye için ihracat pazarı olarak potansiyele sahip." dedi.
Fabrice Cambolive, Renault Group Türkiye CEO'su Jan Ptacek, MAiS AŞ CEO'su Dr. Berk Çağdaş ve Renault Group Endüstri ve Kalite Direktörü Thierry Charvet ve Oyak Grubu yetkililerinin katılımıyla düzenlenen "Renault Uluslararası 2027 Oyun Planı" başlıklı toplantı kapsamında, basın mensuplarının sorularının yanıtlandığı bir yuvarlak masa toplantısı da gerçekleştirildi.
Renault Global CEO'su Cambolive, toplantıda yaptığı konuşmada, şimdiye kadar 87 ülkede 1,7 milyon Renault Duster sattıklarını dile getirdi.
Yeni Duster'ın Türkiye'de "Renault Duster" olarak üretileceğini bildiren Cambolive, Duster'ın Avrupa dışındaki bazı pazarlarda da "Dacia Duster" olarak değil, "Renault Duster" olarak satıldığını kaydetti.
-"2027'ye kadar her aracı adım adım açıklayacağız"
Renault'nun, 2027 yılına kadar Türkiye'deki satışlarının üçte birinin elektrikli veya hibrit olmasını hedeflediğini belirten Cambolive, üretimde ise rekabetçi olacaklarını ve 400 bin kapasiteye ulaşacaklarını bildirdi.
Duster'ın ardından Türkiye'de üretilmesi muhtemel diğer modellere ilişkin soruyu yanıtlayan Cambolive, "Biliyorsunuz 3 modelimiz SUV segmentinde olacak ve tüm modellerimiz hibrit teknolojisinden faydalanacak. 2027'ye kadar her aracı adım adım açıklayacağız." diye konuştu.
Fabrice Cambolive, "Türkiye ve Avrupa'da elektrikli otomobil pazarında büyüme var ama Avrupa'da tam hibrit motorlu otomobil pazarında büyüme potansiyeli çok fazla. Bu, Türkiye'nin gelecek yıllarda hibrit üretimi konusunda büyük bir avantaja sahip olacağı anlamına geliyor. Ayrıca Türkiye'deki ürün gamımızın en az yüzde 30'unun elektrikli araçlardan oluşmasını hedefliyoruz" dedi.
-"Yıllık üretim kapasitesi Türkiye'de 400 bin adet"
Bursa'nın Renault için global bir ihracat merkezi haline geleceğine dikkati çeken Cambolive, "Hedef pazarlar anlamında Türkiye için Orta Doğu, Afrika ülkeleri veya Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) ülkeleri olabilir. Yani Avrupa dışında 50'den fazla ülke Türkiye için ihracat pazarı olarak potansiyele sahip. Fabrika ihracat hedeflerine gelecek olursak, biz çok yüksek performans bir fabrikanın avantajlarını kullanıyoruz. Bizim üretim kapasitemiz yılda 400 bin araç gibi bir kapasite. Bundan sonrası artık buranın önceliklerine kalmış. Yani bunun ne kadarı ihracata gidecek, ne kadarı Avrupa'ya ihraç edilecek veya ne kadarı iç piyasaya satılacak ki iç piyasa bizim için büyük bir önceliktir..."
Cambolive, yeni modeller için öncelikli olarak ve mümkün olduğu ölçüde üretim yapılan ülkelerden tedarikçilerle çalışacaklarını sözlerine ekledi.
-"Bursa Fabrikası, Renault Grubu açısında çok çok önemli bir fabrika"
Renault Group Türkiye CEO'su Jan Ptacek ise üretim için Bursa'nın seçilme sebeplerine yönelik soruya, "Bursa Fabrikası, Renault Grubu açısında çok çok önemli bir fabrika. Burada hedeflerimiz var. Pazarda lider olmak istiyoruz ve Türkiye'yi bir ihracat merkezi haline getirmeyi istiyoruz. Pazarda lider olabilmek için de yerelde üretim yapmamız gerektiği için ve performansı yüksek bir fabrika olduğu için de Bursa tercihi doğal olarak gelişti." şeklinde cevap verdi.