Nebe Suresi
Nebe', haber demektir. 40 âyettir. Nebe Suresi, adını ikinci âyette geçen "mühim haber" mânasına gelen "enNebe'"kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada yetmiş sekizinci, iniş sırasına göre sekseninci sûredir. Meâric sûresinden sonra, Nâziât sûresinden önce Mekke'de inmiştir. Kur'an'da Nebe Suresi ismiyle geçmesine rağmen halk arasında yaygın olarak Amme Suresi olarak bilinmektedir. (Amme), (Tesâül) (Mu'sırât) isimleriyle de anılır. Bu sûreyle başlayan Kur'ân-ı Kerîm'in son cüzü, "Amme cüzü" olarak bilinir. Bu sayfamızda Nebe Suresi konusu, 40 ayetin Türkçe ve Arapça okunuşu, Diyanet Türkçe meali ile Nebe suresi ile ilgili hadisler bulunuyor Şimdi Nebe suresi Türkçe ve Arapça oku, dinle.
Nebe Suresinin Konusu
Nebe Suresinde, ölüm ötesi hayatın varlığını ispat çerçevesinde, kıyamet, öldükten sonra dirilme ve hesap için toplanma konularına yer verilmektedir. Sûrede ağırlıklı olarak kıyamet, hesap, ceza ve mükâfat konuları ele alınmış, Allah'ın varlık ve kudretini gösteren deliller ile melekler konusuna da yer verilmiştir.
Nebe (Amme) Suresi Türkçe Oku
1. | Amme yetesaelune. |
2. | Aninnebeil'azıymi. |
3. | Elleziy hum fiyhi muhtelifune. |
4. | Kella seya'lemune. |
5. | Sümme kella seya'lemune. |
6. | Elem nec'alil'arda mihaden. |
7. | Velcibale evtaden. |
8. | Ve halaknakum ezvacen. |
9. | Ve ce'alna nevmekum subaten. |
10. | Ve ce'alnelleyle libasen. |
11. | Ve ce'alnennehare me'aşen. |
12. | Ve beneyna fevkakum seb'an şidaden. |
13. | Ve ce'alna siracen vehhacen. |
14. | Ve enzelna minelmu'sırati maen seccacen. |
15. | Linuhrice bihi habben ve nebaten. |
16. | Ve cennatin elfafen. |
17. | İnne yevmelfasli kane miykaten. |
18. | Yevme yunfehu fiyssuri fete'tune efvacen. |
19. | Ve futihatissemau fekanet ebvaben. |
20. | Ve suyyiretilcibalu fekanet seraben. (Nebe Suresi 20'ci ayeti Arapça yazılışı) |
21. | İnne cehenneme kanet mirsaden |
22. | Littağıyne meaben. |
23. | Labisiyne fiyha ahkaben. |
24. | La yezukune fiyha berden ve la şeraben. |
25. | İlla hamiymen ve ğassakan. |
26. | Cezaen vifakan. |
27. | İnnehum kanu la yercune hısaben. |
28. | Ve kezzebu biayatina kizzaben. |
29. | Ve kulle şey'in ahsaynahü kitaben. |
30. | Fezuku felen neziydekum illa 'azaben. |
31. | İnne lilmuttekıyne mefazen. |
32. | Hadaika ve a'naben. |
Nebe 33. | Ve keva'ıbe etraben. |
34. | Ve ke'sen dihakan. |
35. | La yesme'une fiyha lağven ve la kizzaben. |
36. | Cezaen min rabbike 'ataen hısaben. |
37. | Rabbissemavati vel'ardı ve ma beynehumerrahmani la yemlikune minhu hıtaben. |
38. | Yevme yekumurruhu velmelaiketu saffen la yetekellemune illa men ezine lehurrahmanu ve kale savaben. |
39. | Zalikelyevmulhakku femen şaettehaze ila rabbihi meaben. |
40. | İnna enzernakum 'azaben kariyben yevme yenzurulmer'u ma kaddemet yedahu ve yekululkafiru ya leyteniy kuntu turaben. |
Nebe Suresi (Amme) Arapça Oku, Dinle
- عَمَّ يَتَسَٓاءَلُونَۚ﴿١﴾
- عَنِ النَّبَأِ الْعَظ۪يمِۙ﴿٢﴾
- اَلَّذ۪ي هُمْ ف۪يهِ مُخْتَلِفُونَۜ﴿٣﴾
- كَلَّا سَيَعْلَمُونَۙ﴿٤﴾
- ثُمَّ كَلَّا سَيَعْلَمُونَ﴿٥﴾
- اَلَمْ نَجْعَلِ الْاَرْضَ مِهَاداًۙ﴿٦﴾
- وَالْجِبَالَ اَوْتَاداًۖ﴿٧﴾
- وَخَلَقْنَاكُمْ اَزْوَاجاًۙ﴿٨﴾
- وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتاًۙ﴿٩﴾
- وَجَعَلْنَا الَّيْلَ لِبَاساًۙ﴿١٠﴾
- وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشاًۖ﴿١١﴾
- وَبَنَيْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعاً شِدَاداًۙ﴿١٢﴾
- وَجَعَلْنَا سِرَاجاً وَهَّاجاًۖ﴿١٣﴾
- وَاَنْزَلْنَا مِنَ الْمُعْصِرَاتِ مَٓاءً ثَجَّاجاًۙ﴿١٤﴾
- لِنُخْرِجَ بِه۪ حَباًّ وَنَبَاتاًۙ﴿١٥﴾
- وَجَنَّاتٍ اَلْفَافاًۜ﴿١٦﴾
- اِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ كَانَ م۪يقَاتاًۙ﴿١٧﴾
- يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ اَفْوَاجاًۙ﴿١٨﴾
- وَفُتِحَتِ السَّمَٓاءُ فَكَانَتْ اَبْوَاباًۙ﴿١٩﴾
- وَسُيِّرَتِ الْجِبَالُ فَكَانَتْ سَرَاباًۜ﴿٢٠﴾
- اِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَاداًۙ﴿٢١﴾
- لِلطَّاغ۪ينَ مَاٰباًۙ﴿٢٢﴾
- لَابِث۪ينَ ف۪يهَٓا اَحْقَاباًۚ﴿٢٣﴾
- لَا يَذُوقُونَ ف۪يهَا بَرْداً وَلَا شَرَاباًۙ﴿٢٤﴾
- اِلَّا حَم۪يماً وَغَسَّاقاًۙ﴿٢٥﴾
- جَزَٓاءً وِفَاقاً﴿٢٦﴾
- اِنَّهُمْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ حِسَاباًۙ﴿٢٧﴾
- وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا كِذَّاباًۜ﴿٢٨﴾
- وَكُلَّ شَيْءٍ اَحْصَيْنَاهُ كِتَاباً﴿٢٩﴾
- فَذُوقُوا فَلَنْ نَز۪يدَكُمْ اِلَّا عَذَاباً۟﴿٣٠﴾
- اِنَّ لِلْمُتَّق۪ينَ مَفَازاًۙ﴿٣١﴾
- حَدَٓائِقَ وَاَعْنَاباًۙ﴿٣٢﴾
- وَكَوَاعِبَ اَتْرَاباًۙ﴿٣٣﴾
- وَكَأْساً دِهَاقاًۜ﴿٣٤﴾
- لَا يَسْمَعُونَ ف۪يهَا لَغْواً وَلَا كِذَّاباًۚ﴿٣٥﴾
- جَزَٓاءً مِنْ رَبِّكَ عَطَٓاءً حِسَاباًۙ﴿٣٦﴾
- رَبِّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَاۙ الرَّحْمٰنِ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَاباًۙ﴿٣٧﴾
- يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلٰٓئِكَةُ صَفاًّۜ لَا يَتَكَلَّمُونَ اِلَّا مَنْ اَذِنَ لَهُ الرَّحْمٰنُ وَقَالَ صَوَاباً﴿٣٨﴾
- ذٰلِكَ الْيَوْمُ الْحَقُّۚ فَمَنْ شَٓاءَ اتَّخَذَ اِلٰى رَبِّه۪ مَاٰباً﴿٣٩﴾
- اِنَّٓا اَنْذَرْنَاكُمْ عَذَاباً قَر۪يباًۚ يَوْمَ يَنْظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَن۪ي كُنْتُ تُرَاباً﴿٤٠﴾
Nebe Suresi (Amme) Türkçe Meali Oku, Dinle
1. | Birbirlerine neyi soruyorlar? |
2-3. | Hakkında ayrılığa düştükleri büyük haberi mi? |
4. | Hayır! İleride bilecekler! |
5. | Hayır hayır! Yakında bilecekler! |
6-7. | Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da yeri tutan. kazıklar yapmadık mı? |
8. | Sizi çifter çifter yarattık. |
9. | Uykunuzu sakinleşip dinlenme vesilesi kıldık. |
10. | Geceyi uyku için. örtü yaptık. |
11. | Gündüzü de çalışıp kazanmak için fırsat kıldık. |
12. | Üstünüzde yedi kat sağlam gök yaptık. |
13. | Orada ısı ve aydınlık saçan bir lamba yarattık. |
14-16. | Size tohumlar, bitkiler, sarmaş dolaş olmuş bağlar bahçeler yetiştirmemiz için yoğun bulutlardan oluk gibi boşalan sular indirdik. (Nebe suresi 14 ve 16 ayetlerin meali) |
17. | Şüphesiz ayırım günü vakit olarak belirlenmiştir. |
18. | Sûra üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz; |
19. | Gökyüzü açılır da orada pek çok kapı oluşur. |
20. | Dağlar yürütülür, serap haline gelir. |
21-22. | Şüphesiz, azgınlar için barınak olan cehennem pusuda beklemektedir; |
23-26. | Orada kaynar su ve yanan vücut akıntısı dışında bir serinletici, bir içecek tatmaksızın yaptıklarına. uygun bir karşılık olarak yıllar ve yıllar boyu kalırlar. (Nebe Suresi 23 ile 26 ayetlerinin meail) |
27. | Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı. |
28. | Âyetlerimizi yalanladıkça yalanlıyorlardı. |
29. | Oysa biz her şeyi kayıt altına almıştık. |
30. | Tadın artık! Bundan sonra size arttırarak vereceğimiz şey ancak azaptır. |
31. | İtaatsizlikten sakınmış olanlar için artık murada erme zamanıdır. |
32. | Bahçeler, üzüm bağları; |
Nebe 33. | Gencecik yaşıt kızlar; |
34. | İçki dolu kadehler. |
35. | Orada ne boş bir söz ne de yalan işitirler. |
36. | Bunlar rabbinin bol bol lutfettiği karşılıktır, bağıştır. |
37. | O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların rabbidir. O, rahmândır. İnsanlar O'nun huzurunda izinsiz ve asılsız. konuşmaya yetkili olamayacaklar; |
38. | Ruh ve meleklerin saf saf olup durduğu o gün, rahmânın izin verdiklerinden başkası konuşamayacak; konuşan da doğruyu söyleyecektir. |
39. | İşte bu, kesin olarak gelecek gündür. O halde kim dilerse rabbine varan bir yol tutsun. |
40. | Biz insanın önceden yapıp ettiklerine bakacağı, inkârcının da, "Keşke toprak olsaydım!" diyerek dövüneceği gün gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı sizi uyardık. |
Nebe Suresiyle ilgili Hadisler
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Nebe Suresini öğreniniz ve öğretiniz. Bu sureyi okuyan kimseye Allah'u Teala kıyamet gününde Kevser şarabından içirir."
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "İkindi namazından sonra Nebe suresini (vird olarak) okursa, Allah'u Teala o kimsenin rızkını artırır (kazancına bereket ihsan eder), Ona dünya dağları ağırlığınca iyilikler yazılır. Kıyamet günü yüce Allah her bir kılını nurlu kılar. Dünyadan cenneteki makamını görmeden de çıkmaz."
Kutbuddin İzniki (Rahimehullah) buyurdu ki: "Nebe suresini güneş doğarken okuyan kimse, bütün afetlerden emin olur. Onu sabahın herhangi bir saatinde okuyan kimse için 70.000 melek istiğfarda bulunur."
Etiketler: Kuran Sureleri