MÜSİAD'da "ramazan ve infak" konusu ele alındı
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı:
- "Özellikle ramazan ayında iş dünyamızı kadim ve güzel geleneğimizi tatbik etmeye ve karz-ı hasen ile deprem bölgesinde mağdur müteşebbislerimize yardım etmeye davet ediyorum"
İSTANBUL - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, "Özellikle ramazan ayında iş dünyamızı bu kadim ve güzel geleneğimizi tatbik etmeye ve karz-ı hasen ile deprem bölgesinde mağdur müteşebbislerimize yardım etmeye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
MÜSİAD'dan yapılan açıklamaya göre, MÜSİAD ve Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından düzenlenen "Ramazan ve İnfak" programına, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş ve MÜSİAD üyeleri katıldı.
MÜSİAD Genel Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte ramazan ve infak konuları ele alınırken, 6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından afetten etkilenen bölgeye yönelik çalışmalar değerlendirildi.
Deprem bölgesine karz-ı hasen anlayışıyla destek oluyoruz
Açıklamada programdaki konuşmasına yer verilen MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD olarak 13 bin üyeleri, yurt içi ve yurt dışı şubeleriyle depremin ilk anından itibaren, adeta bir seferberlik ruhuyla hareket ederek deprem bölgesine yardıma koştuklarını belirtti.
Kampanyalarına ve afet yönetimi çalışmalarına ara vermeden devam ettiklerini aktaran Asmalı, şunları kaydetti:
"Depremden etkilenen illerimizdeki ticari hayatın yeniden tesisi için bölgedeki faaliyetlerimizi genişletiyor, bu kapsamda zarar gören üyelerimizin ellerindeki ürünlerin diğer illerdeki üyelerimizin tesislerine transferlerini temin ederek üretimi devam ettirecek bir eşleştirme yapıyoruz. Bir ve beraber anlayışıyla her üyemiz elini taşın altına koyarak darda olan kardeşine omuz veriyor. Deprem sebebiyle iç ve dış ticari hayatı askıda kalan tedarik veya ürünlerini sevk edemeyen üyelerimizin karşılaşabileceği riskleri azaltmak öncelikli hedefimizdir. Bir yandan acil insani ihtiyaçları karşılarken diğer yandan da bölgedeki iş ve ticaret hayatının normale dönmesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz."
Ramazan ayında da gerek deprem bölgesinde gerekse diğer illerde afetzedelerle iftar ve sahur programlarında bir araya geleceklerini bildiren Asmalı, "Deprem bölgesindeki üyelerimize; medeniyetimizin, mukaddes kitabımız Kur'an'dan ilham alarak geliştirdiği bir uygulaması olan karz-ı hasen anlayışıyla destek oluyoruz. Depremden etkilenen iş insanı kardeşlerimize faizsiz ve hibe sermaye desteği vererek bölge ekonomisinin yeniden canlanmasına katkıda bulunuyoruz. Bu vesileyle özellikle ramazan ayında iş dünyamızı bu kadim ve güzel geleneğimizi tatbik etmeye ve karz-ı hasen ile bölgedeki mağdur müteşebbislerimize yardım etmeye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Zimem Defterleri" çalışmaları hakkında bilgi veren Asmalı, "Hayırsever üyelerimiz Zimem Defterleri çalışmasıyla muhtaç ve mağdur kardeşlerimizin veresiye defterlerini, sadece satıcılarla muhatap olarak satın almakta, böylelikle güzel ve makbul bir infak örneği sergilemektedir. Hayırsever iş insanlarımızı ramazan ayında bu güzel uygulamayla infak yapmaya ve muhtaç kardeşlerimizi sevindirmeye çağırıyorum. Unutmayalım ki en makbul amellerden birisi mahzun gönüllere neşe serpmektir." ifadelerini kullandı.
Ramazan ayı infak etmek için çok önemli bir fırsattır
UTESAV Başkanı Dr. İsrafil Kuralay da Kahramanmaraş merkezli depremlerin "asrın felaketi" olarak nitelendirilecek kadar büyük ve derin olduğunu ifade ederek, "Elbette bütün ihtiyaçların bir anda karşılanması mümkün olamaz. Elbette büyük bir yardım operasyonu var. Ancak her noktaya aynı etkide ulaşılması mümkün olamayabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Sabırlı ve anlayışlı davranmanın her işin çok daha kolay olmasını sağlayacağını ifade eden Kuralay, şunları kaydetti:
"Bu konuda yapılacak eleştirilerin belli sınırlar içinde ifade edilmesine dikkat edilmelidir. Orada büyük fedakârlıklarla çalışan hamiyetperver insanların şevkine zarar vermemelidir. O bölgede duran ekonominin çarklarını da biran önce çevirmeye başlayacak destekleri verme gayretinde olunmalıdır. Bunun için geçmiş dönemlerde zaman zaman bu çatı altında gündeme getirdiğimiz ve MÜSİAD'ın da şu an uygulamaya geçirdiği bir kavramı hatırlamamız gerektiğine inanıyorum. O da karz-ı hasen.
Makinaları ve teçhizatları zarar gören insanlarımızın kayıplarının giderilebilmesi için özellikle karz-ı hasen uygulamalarını gündeme getirmek ve uygulamaya geçirmek şart. Şimdi de deprem bölgesinde üye eşleştirme sistemi ile bölgede zarar gören iş dünyamıza yardımcı oluyorlar. Eldeki ürünleri farklı illerdeki üyelerin tesislerine transfer ederek hem üretimin devamlılığını hem de askıda kalan ticari faaliyetlerin sürdürülebilir hale gelmesini sağlamaya çalışıyorlar. Bu anlamda karz-ı hasen, infâkın bir yolu olarak milletimizin hizmetindedir. Biliyoruz ki infâk; helâl yollarla elde edilen malın, ihtiyaca binaen gerekli ve de hoş görülen yerlere harcanması ve sarf edilmesidir."
İslam'da infakın önemine değinen Kuralay, ramazan ayının infak etmek için çok önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
Verilen bilgiye göre, program kapsamında Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Çetin, Türkiye Diyanet Vakfı'nın faaliyetlerine ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. "Ramazan ve İnfak" programı soru-yanıt bölümü ve aile fotoğrafı ile son buldu.