Güncel

Meyve atıkları çöpe değil gelire dönüşecek

TÜBİTAK MAM Gıda İnovasyon Teknolojileri Araştırma Grubu Lideri ve gıda mühendisi Dr. İncinur Hasbay:
- "Meyve yetiştiriciliğinde çıkan atıklar ya hayvan yemi olarak değerlendiriliyor ya kompost haline getiriliyor ya da hiçbir şekilde değerlendirilemeyip boş bir araziye seriliyor ki bu da çevre kirliliğine yol açıyor. Bizim amacımız ilk önce bu kayıpların önlenmesi, önlenemeyen atıkların ise katma değere dönüştürülmesi" - "Turunçgil atıklarından ilk projemizde uçucu yağlar, özellikle de limonel dediğimiz uçucu yağı elde edeceğiz. Onun atığını pektin eldesi, pektin atığını da biyogaz ve toprak iyileştirici ajan için kullanarak sıfır atığa doğru gideceğiz"

KOCAELİ - BİRİZ ÖZBAKIR - TÜBİTAK MAM Gıda İnovasyon Teknolojileri Araştırma Grubu Lideri ve gıda mühendisi Dr. İncinur Hasbay, avokado, elma ve turunçgil atıklarını katma değerli ürünlere dönüştürerek hem israfın önüne geçmeye hem de ekonomik getiri sağlayacak yeni ürünler geliştirmeye çalıştıklarını, araştırma sürecini de sıfır atık prensibiyle oluşturduklarını bildirdi.

Türkiye Tarımsal Üretiminde Küresel İklim Değişikliğine Uyumlu Sürdürülebilir Tarım Teknolojileri Platformu (S-ATP), tarım sektöründe küresel iklim değişikliğine uyum sağlayacak yenilikçi ve sürdürülebilir teknolojilerin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve uygulanması amacıyla birçok üniversite, enstitü ve özel sektörden paydaşlarla birlikte hayata geçirildi.

Platformun yürütücü kuruluşlarından TÜBİTAK MAM tarafından başlatılan "Tarımsal Atıkların ve Düşük Kaliteli Tarımsal Ürünlerin Katma Değerli Ürünlere Dönüştürülmesi" projesi, tarlada kalan düşük kaliteli atıkların gıda tedarik zincirine tekrar kazandırılmasını hedefliyor.

Projenin ayrıntıları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Hasbay, meyve yetiştiriciliği ile ortaya çıkan ürünlerin atıklarının yeterli ölçüde değerlendirilemediği için israf olduğunu söyledi.

Dünyada yıllık üretilen gıdanın yaklaşık yüzde 30'unun atık olduğunu belirten Hasbay, "Meyve yetiştiriciliğinde çıkan atıklar ya hayvan yemi olarak değerlendiriliyor ya kompost haline getiriliyor ya da hiçbir şekilde değerlendirilemeyip boş bir araziye seriliyor ki bu da çevre kirliliğine yol açıyor. Bizim amacımız ilk önce bu kayıpların önlenmesi, önlenemeyen atıkların ise katma değere dönüştürülmesi." dedi.

Hasbay, proje kapsamında tarlada kalan düşük kaliteli, tüketiciye sunulamayacak, meyve suyu üretilemeyecek don yemiş ürünler veya gıda tedarik zincirinin çeşitli aşamalarından, örneğin meyve suyu üretiminden kalan atıkların ileri dönüştürülmesi üzerinde çalıştıklarını kaydetti.

Avokado üretimi yaygınlaşıyor, atık oluşumu artıyor

Hayvan yemi olarak ya da farklı bir alanda kullanılamaması nedeniyle projede özellikle turunçgil atıklarına yer verdiklerini, Türkiye'de avokado üretiminin giderek yaygınlaşması ve atık oluşumunun artması nedeniyle bu meyvenin atıklarını da katma değerli bir ürüne dönüştürmek için tercih ettiklerini vurgulayan Hasbay, 4 alt projeden oluşan çalışmalarını şöyle özetledi:

"İlk projemiz turunçgil atıklarından uçucu yağ elde edilmesi. Bunu çevre dostu teknolojilerle yapacağız. İkinci projemiz yine turunçgil ve elma atıklarından pektin elde edilmesi. Kıvam verici bir madde elde edeceğiz. Üçüncü projemiz avokado atıklarının değerlendirilmesi. Dördüncü projemizde de sıfır atığa giderken bütün bu atıkları değerlendirip biyogaz ve toprak iyileştirici ajan oluşturacağız. Bunları değerlendirerek hem çevre kirliliğini önleyeceğiz hem de katma değere dönüştüreceğiz. Bu çalışmaların sanayi ölçeğine dönüşebilecek prosesler geliştirilerek yürütülmesi, geliştirilen ürünlerin üretime geçmesi, ekonomiye ve gıda döngüsüne yeniden kazandırılması önemli."

Araştırma sürecinde çevre dostu teknolojiler kullandıklarına değinen Hasbay, bu sayede minimum su, enerji ve etanol (alkol) kullanarak sera gazı emisyonlarının ve iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasına katkı sunacaklarını ifade etti.

Maliyet ve çevre kirliliği açısından problem oluşturması nedeniyle pektin üretiminde etanol kullanımını sıfırlamayı ya da minimize etmeyi hedeflediklerini dile getiren Hasbay, bunun çok uygulanmış ya da denenmiş bir yöntem olmadığını, çevre dostu olması açısından bu hedefi belirlediklerini anlattı.

Tam bir sıfır atık projesi olacak

Projenin üçüncü çeyreğini tamamladıkları bilgisini paylaşan Hasbay, "Bundan sonraki süreçte atıklardan elde edeceğimiz ürünleri en uygun koşullarda minimum enerji, maksimum verim ve kaliteyle elde etmek için çalışacağız ve bunu elde ettikten sonra proseslerin sanayi ölçeğinde uygulanabilir olmasına odaklanacağız." diye konuştu.

Projeyi sıfır atık prensibiyle tasarladıklarını anlatan Hasbay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Turunçgil atıklarından ilk projemizde uçucu yağlar, özellikle de limonel dediğimiz uçucu yağı elde edeceğiz. Onun atığını pektin eldesi, pektin atığını da biyogaz ve toprak iyileştirici ajan için kullanarak sıfır atığa doğru gideceğiz. İlk aşamada projemizi böyle tasarladık. Sonrasında S-ATP platformunda yer alan örneğin protein çalışacak olan ODTÜ'deki hocalarımızın atıklarını, tıbbi aromatik bitkiler çalışacak olan Marmara Üniversitesinden hocalarımızın atıklarını ve diğer meyve sebze atıklarının hepsini toprak iyileştirici ajan ve biyogaz olarak dördüncü projemizde değerlendireceğiz. Bu anlamda tam bir sıfır atık projesi olacak."

Projenin 2027'de sonuçlanacağını belirten Hasbay, proje tamamlandığında firma ortaklarıyla birlikte farklı destek programlarına yatırım için başvuracaklarını ve ürünlerin endüstriyel boyutta üretimi için çalışacaklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: ANADOLU AJANSI

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA) Hakkında

Anadolu Ajansı (AA)
Diyadinnet.com olarak, abone olduğumuz Anadolu Ajansı'ndan aldığımız güvenilir ve hızlı haber akışı sayesinde, okurlarımıza Doğu Anadolu bölgesi başta olmak üzere Türkiye ve dünyadan en güncel gelişmeleri, doğru ve tarafsız bir şekilde ulaştırmayı amaçlıyoruz. AA'nın geniş haber ağı ve güçlü kaynakları, bizlere yerel ve ulusal düzeyde derinlemesine haber yapma imkanı sağlıyor.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir