"Metaverse ile ilgili okuryazarlık eğitimi verilmeli" önerisi
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Feride Zeynep Güder:
- "Metaverse okuryazarlığı, tıpkı finansal okuryazarlık gibi her türlü tehlikeye karşı kimliğimizi ve kendimizi korumamız için gerekli olan en önemli beceridir"
İSTANBUL - Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Feride Zeynep Güder, metaverse ile ilgili bir okuryazarlık eğitimi verilmesi gerektiğini belirterek, "Metaverse okuryazarlığı, tıpkı finansal okuryazarlık gibi her türlü tehlikeye karşı kimliğimizi ve kendimizi korumamız için gerekli olan en önemli beceridir." ifadesini kullandı.
Üsküdar Üniversitesi açıklamasına göre, her şeyin dijitalleştiği dünyada en değerli varlığın, bireyin kimliği ve kendine ait veriler olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu alandaki korumanın önemine işaret ediyor. Metaverse ile ilgili olarak bir okuryazarlık eğitimi verilmesi ve bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirilmesi gerektiğini aktaran uzmanlar, özellikle kimlik ve bireye ait verilerin güçlü şekilde korunması gerektiğini vurguluyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güder, sanal gerçeklik ve XR teknolojilerinin uygulandığı metaverse ortamlarda yeni iletişim biçimlerinin tecrübe edildiğini bildirdi.
Güder, "Metaverse okuryazarlığın oluşması için kendi kendini yöneten kimlik hareketi, dijital kimlik koruma ve ilkeleri, blokzincir teknolojisi, merkezsizlik ve merkezi olmayan tanımlayıcılar gibi yeni kavramların yeni perspektiflerle birlikte ele alınması gerekiyor. Metaverse konusunda öncelikle güvenliğin sağlanması gerekiyor. Güvenliği en önce kendimizle başlatmalıyız. Verilerimiz kıymetli olduğu ve en kıymetli verimiz kimliğimiz olduğundan bunlara yönelik bilinçlendirme yayınları yapılması önerilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Metaverse ile ilgili bir okuryazarlık eğitimi verilmesi ve bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirilmesi gerektiğini aktaran Güder, şunları kaydetti:
"Bunların yanında dark web ile ilgili uyarılar yapılmalı. Bilişim hukuku bu bağlamda güncellenmelidir. Dijital suçların işlendiği dark web'e karşı bilinçli olmalıyız. Kimlik koruma hareketi olan SSI ile ilgili bilgiler fazlalaştırılmalı. Burada kullandığım şart kipinin sebebi tekinsiz ortamlarda ayağımızı sağlam yere basma gereği. Çoklu evrenlerde oluşturulan dijital kimliklerin dijital temsiliyette merkezsizliği, yeni dijital beden ve kimliklerin, veri ikizlerinin, avatarların bu çoklu mekanlarda kötü kullanıma veya gözetime karşı korumak için kendi kendini yöneten kimlik hareketi (SSID) geliştirilmiştir. Bu hareket muhtemel yeni gözetleme pratiklerine karşı gelmek için düşünülebilecek merkezi olmayan tanımlayıcılar (DID'ler) aracılığıyla kullanıcı gizliliğini korumayı amaçlar."
Kimliğimizi ve kendimize ait verilerimizi korumak en temel bilişim hakkımızdır
Doç. Dr. Feride Zeynep Güder, açık hizmet veren arama motorları ile ulaşılamayacak sitelerin yer aldığı sanal alanlara "derin ve karanlık web" denildiğini belirterek, "Deep web ile ilgili bilinenler çok fazla değil. Çünkü asıl amacı gizliliktir. Bu açıdan bakıldığında gerçekte ne kadar site ve veri olduğu kesin olarak analiz edilemiyor. Deep web'de gezinebilmek için özel modifiye edilmiş tarayıcılara, işletim sistemlerine ve bağlantı teknolojilerine ihtiyaç var. Burada yapılan aktivitelerde ticarette kullanılan para birimi Bitcoin. 8 katmandan oluşan deep web bir yerden sonra dark web'e geçer." ifadelerini kullandı.
Deep web ve darknetin aynı şeyler olmadığını vurgulayan Güder, şu değerlendirmede bulundu:
"Darknet, deep web içerisinde yer alan 'karanlık' içeriklerin yer aldığı paydaya verilen addır. Darknet maalesef uyuşturucu satışı, silah ve cephane satışı, insanlık dışı vahşet ve cinsel içerikler, sahte diploma ve sahte pasaport düzenlenmesi, canlı yayın cinayet görüntüleri gibi içerikleri sunar. İnternetten bağımsız olmayan bu yerler adeta internetin arka bahçesi ve ayrılmaz bir parçası. İşte bu tekinsiz yerlerde, derin web'in arka bahçesinde ya da bir başka ifade ile buzdağının görünmeyen kısmındaki karanlık ve görülmeyen bölümlerde yer alan darknet'teki 'karanlık' içeriklerin yer aldığı paydada, kimliğimizi ve kendimize ait verilerimizi korumak en temel bilişim hakkımızdır. Bu noktada metaverse okuryazarlığı, tıpkı finansal okuryazarlık gibi her türlü tehlikeye karşı kimliğimizi ve kendimizi korumamız için gerekli olan en önemli beceridir."
Blokzincir bizi koruyacak bir mekanizma olarak devreye girmektedir
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güder, ortaklaşa oluşturulan dijital alanlarda kullanıcıların gerçek kimlikleri veya anonim avatarlarıyla etkileşime girdiklerini belirterek, "Burada bazen biçim veya şekil birçok disiplinde olduğu gibi, işlevi takip eder ve oyun oynanan alanlar farklı bir şekilde inşa edilir. Bu sanal platformlar metaverse'nin halka açık yüzleri olarak kolay girilen yerler olduğu için aldatıcı olabilir. Buradaki aldatıcılığın sakladığı şey aslında bu ortamların derinden katmanlara ayrılmış bir teknolojik kümenin birer katmanı olmasıdır. Üstelik kullanıcılar sadece bu dünyalarda yaşamakla kalmaz, onların görüntülerini ve biçimlerini de yaratırlar. Merkezsiz oldukları için de belli bir otorite, hükümet, ülke, devlet yönergesinden bağımsız hareket edebilmektedirler. Bu da bu platformların yapısını yasa dışı, kayıtsız, kontrolsüz ve özgürlüklerin farklı tecrübelendirildiği bir şekle dönüştürebilmektedir. Bu noktada blokzincir bizi koruyacak bir mekanizma olarak devreye girmektedir." ifadelerini kullandı.
"Geçiş fonksiyonları" diye adlandırılan mekansal geçişlerde bir mekandaki mevcut bir işlevin sık sık bir şekilden diğerine geçebileceğini ifade eden Güder, şunları kaydetti:
"Metaverse evrendeki verilerin blockchain teknolojisi ile korunması amaçlanmaktadır. Aynı anda birden çok işlev ve yetenek işbaşında olmakta. Yani metaverse ortamlarda bütün aktiviteler hareketli bir halde olduğu için işlev de sabit bir kavram değil. Bu açıdan bakıldığında Blockchain, yani blokzincir herkesin bilgisayarının birleşimi olarak açıklanabilir. Meta veri deposu bağlamında düşünüldüğünde blokzinciri 'sanal ortamdaki programları çalıştırmak, verileri depolamak ve işlemleri doğrulanabilir şekilde gerçekleştirmek için genel bir mekanizma, yani bütün masaüstü bilgisayarların birleşimi' şeklinde tanımlayabiliriz.
Metaverse oyunlaştırılmış sinema evreninde oluşturulan yeni dijital beden ve kimliklerimiz, veri ikizlerimiz ve avatarlarımızın korunması ile birlikte gerçek kimliğimizi de korumak gerekmektedir. Metaverse'nin genel tanımı 'dijital varlıkları ve dijital kimlikleri kapsayan halka açık blokzincir teknolojisine dayanan merkezi olmayan bir açık platform.' O halde bu merkezi olmayan, halka açık yerlerde kendi kimliğimizi nasıl koruyacağız? Her şeyin dijitalleştiği bu dünyada en değerli varlığımız kimliğimiz ve kendimize ait veriler."
Güder, metaverse'nin sadece nadir sanat eserleri, antikaları dijitalleştirmediğini aktararak, "Fikri mülkiyet gibi getiri hakları olan varlıkları da dijitalleştirir. Üstelik kendi kimliğimiz sadece dijital kimlik veya özelleştirilmiş avatarlardan daha fazlasıdır ve bunu nasıl koruyacağımız işin en zor kısmıdır. Sağlam bir meta veri deposu, çeşitli hizmetlere erişimin kilidini açmak için pasaport veya ehliyet gibi dijital kimlik bilgilerine ihtiyaç duymaktadır. Dijital oyunlarda oyuncular oyun içi temsillerine zaten büyük değer veriyor. Ancak kişiselleştirme seçeneklerinin genişletilmesiyle sanal ve gerçek benliklerin bulanıklaşmasının ötesinde bir kimlik koruma etkinliği yapılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.