Ekonomi

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden orta yaş grubu için "gül hastalığı" uyarısı

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermotoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Balevi:
- "Acılı baharat, salçalı gıdalardan uzak durun. Kafein, çay, kahve, kola, alkol tüketimini azaltın. Sıcak su ile uzun süre banyo yapmayın"

İSTANBUL - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermotoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Balevi, "Gül hastalığı (Rozasea) daha çok kadınlar olmak üzere orta ve ileri yaşta insanlarda görülür. Bazı hastalarda oldukça dirençlidir, ömür boyu devam edebilir." ifadelerini kullandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Balevi, halk arasında gül hastalığı olarak bilinen hastalığının yüzün ortasında kızarma, hassasiyet, gerginlik, kaşıntı, yanma ve batma belirtileriyle ortaya çıktığını belirtti.

Kronik ve zaman zaman ataklarla seyreden bir cilt hastalığı olduğunu aktaran Balevi, bazı hastalarda dirençli olduğunu ve başladığı zamanlarda ömür boyu devam edebildiğini açıkladı.

Tedavi süresince tüketilen gıdalara ve çevresel faktörlere dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Balevi, şunları kaydetti;

"Acılı baharat, salçalı gıdalardan uzak durun. Kafein, çay, kahve, kola, alkol tüketimini azaltın. Sıcak su ile uzun süre banyo yapmayın. Yaz aylarında güneş ışığına maruz kalmayın. Soğuk ve rüzgarlı havalarda zorunlu kalmadıkça dışarı çıkmayın, çıkmak zorundaysanız yüzünüzü kaşkol ile kapatın. Dış faktörlere dikkat ettikten sonra hayat kalitenizi arttırmak için bir takım ilaç ve bakım kremleri öneriyoruz. Gül hastalığı sınıflara ayrılıyor. Kızarıklık atakları olan, sivilcelenme görülen veya herhangi bir hassasiyet bulunmayan ancak kızarıklığı olan hastalar var. Bu hasta gruplarının ihtiyaçları belirlenip ona göre tedavi edilmeli.

Tedavide medikal ilaç ve lazer olmak üzere iki yol izliyoruz. Lazer tedavisini ince iplik şeklinde kılcal kan damarı ve yaygın kızarıklığı olan hastalarda uyguluyoruz. Ortalama 4 ila 6 seans veya dört haftada bir periyotlarda yapıyoruz. Tedavi sonrasında hastanın durumuna bağlı medikal tedaviyi azaltıyoruz. Böylelikle hastanın yaşam konforunu daha da artırıyoruz."

Kaynak: ANADOLU AJANSI