Medical Point Hastanesi Başhekimi Şahin, deprem sonrası çalışmalarını anlattı:
"Deprem nedeniyle gelen hastalarımızda sıklıkla karşılaştığımız şey uzuvlarındaki, kol ve bacaklarındaki ezilmelerdi. Bu özellikle dikkatimizi çekti. Hepimizin bildiği üzere depremde temel kural, 'çök kapan tutun' ilkesinin o panik anında gerçekleştirilemediğini gördük"
GAZİANTEP - Gaziantep'teki Medical Point Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ekber Şahin, "Deprem nedeniyle gelen hastalarımızda sıklıkla karşılaştığımız şey uzuvlarındaki, kol ve bacaklarındaki ezilmelerdi. Bu özellikle dikkatimizi çekti. Hepimizin bildiği üzere depremde temel kural, 'çök kapan tutun' ilkesinin o panik anında gerçekleştirilemediğini gördük." dedi.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden etkilenen 11 il arasında Gaziantep de yer aldı.
Medical Point Gaziantep Hastanesi Başhekimi Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin ilk saatlerinden itibaren tüm ekiple hastanede hizmete hazır olduklarını söyledi.
İlk depremin ardından 20 dakika sonra hastaneye ulaştığını belirten Şahin, "Hastanemizde katlarda yatan durumu uygun olan hastalarımızın tahliyelerini gerçekleştirdik. Hemen ardından gelecek yaralılar için hazırlıklarımızı yaptık." diye konuştu.
Hastalar gelmeye başladıktan sonra özellikle travma ekibinin çeşitli ameliyatlarla hastaları sağlığına kavuşturmaya çalıştıklarını, ilk gelen hastaların özellikle uzuv kaybı ve uzuvlarında ezilme olan hastalar olduğunu anlatan Şahin, şöyle devam etti:
"Deprem nedeniyle gelen hastalarımızda sıklıkla karşılaştığımız şey uzuvlarındaki, kol ve bacaklarındaki ezilmelerdi. Bu özellikle dikkatimizi çekti. Hepimizin bildiği üzere depremde temel kural, 'çök kapan ve tutun' ilkesinin o panik anında gerçekleştirilemediğini gördük. Çok şiddetli bir depremdi, herkes çok korktu, panik oldu. O sırada 'çök kapan tutun'u düşünebilecek durumunda belki değillerdi fakat daha soğukkanlı olabilseydik kendimizi koruyacak, yaşam üçgeni oluşturacak alana çökerek, kapanarak, bir yere tutunarak durabilseydik, bu uzuv kayıpları daha az olabilirdi."
Birçok kişinin uzvunu, ampütasyona gidebilecekken hiperbarik oksijen tedavisi (Bir basınç odasında tümüyle basınç altına alınan hastaya aralıklı olarak yüzde 100 oksijen solutmak suretiyle uygulanan medikal bir tedavi yöntemi) uygulayarak kaybetmelerine engel olduklarını aktaran Şahin, pek çok kişinin engelli olmasının önüne geçtiklerini ifade etti.
Yaşam üçgeni
hatırlatması
Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunun altını çizen Şahin, şunları kaydetti:
"Ülkemizin yüzde 52'si deprem kuşağı üzerinde yaşıyor ve depremleri kaçınılmaz olarak yaşamaya devam edeceğiz. Bir aydır devam eden artçıların 1-2 yıl daha sürebileceği söyleniyor. Depremlerde binalarda mahsur kalabiliriz, binalar yıkılabilir ancak yaşam üçgeni oluşturarak, çök kapan ve tutun ilkesiyle hem canımızı hem de uzuvlarımızı kurtarabiliriz."