Medical Point Gaziantep Hastanesi'nden "çocuklarda alerjik astım" uyarısı
Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. M. Erkan Altuncu:
- "Çeşitli tedavi yöntemleri arasından çocuğa uygun yöntem belirlenerek tedaviye başlanır. Alerjenden uzak durmak mümkünse semptomları ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir"
İSTANBUL - Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. M. Erkan Altuncu, çocuk hekimleri veya çocuk alerji uzmanlarının deri testleri ya da kan testleriyle alerjik astım teşhisini kolay bir şekilde yapabildiğini belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, sonbahar ve ilkbahar mevsimi doğadaki birçok değişimin yanında bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Alerjik bünyesi olan çocuklar için bahar, zor bir mevsim haline dönüşebiliyor. Bununla birlikte alerji ve astım rahatsızlığı olan çocuklarda da artış olabiliyor.
Alerji ve astım arasında yakın bir bağlantı bulunuyor. Alerjisi olan çocukların astımı olmayabilir veya astımı olan bu çocukların alerjisi olmayabilir. Fakat polen, toz, evcil hayvan tüyleri gibi alerjenler bazı çocuklarda astım semptomlarını ve astım ataklarını tetikleyebiliyor. Böyle bir durum alerjik astım olarak adlandırılıyor.
Alerjik astım belirtileri genellikle alerjik olmayan semptomlar ile aynı. En yaygın alerjik astım belirtileri arasında, özellikle geceleri, egzersiz sırasında ya da gülerken olan öksürük, hırıltı, nefes darlığı, hızlı nefes alma, göğüste daralma gibi durumlar yer alıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uzm. Dr. Altuncu, çocuklarda alerjik astımı tetikleyen belli başlı yaygın bulunan alerjenler olduğunu belirterek, "Polen, ağaçlardan, otlardan ve yabani otlardan gelen polenler yaygın bir alerjendir. Havadaki bu parçacıklar genellikle yılın belli mevsimlerinde an üst seviyeye ulaşır fakat tüm yıl boyunca evinizde ve hava kanallarında olabilirler. Hayvan tüyü, Evcil hayvan idrarı, dışkısı, tükürüğü ya da tüylerinde bulunan deri pulları diğer alerjendir. Hayvanla temas edilmediği durumlarda da hayvanla temas eden kişiler alerjeni bulunduğu çevreye taşıyabilir." ifadesini kullandı.
Nemin olduğu her yerde küf ve mantar oluşumu görülebileceğini anlatan Altuncu, şunları kaydetti:
"Dış mekanlarda olduğu gibi iç mekanlarda da küf-mantar kolay bir şekilde ürer ve yapısında bulunan sporlar ile havaya karışır. Toz akarları (mite), insan derisi döküntüsü ile beslenen mitelar gözle görülemeyecek kadar küçük yapıdadır. Yastıklarda, yataklarda, halılarda, örtülerde, kıyafetlerde, kumaşlarda ve benzeri bir çok yerde bulunur. Hamamböcekleri dünyanın en tropikal bölgesinde de en soğuk bölgesinde de yaşayabilirler. Bu böceklerin dışkıları, tükürükleri alerjendir ve her yerde bulunur.
Bazı tahriş edici maddeler alerjik astıma sebep olmasa da astım krizini tetikleyebilir. Bu maddeler, tütün dumanı, hava kirliliği, soğuk hava, güçlü kimyasal kokular, parfümler ya da diğer kokulu ürünler olarak öne çıkmaktadır. Alerjik astım, viral solunum yolu enfeksiyonları, egzersiz, havada bulunan tahriş edici maddeler, stres, kullanılan ilaçlar, bazı gıda katkı maddeleri ve alerjik olmayan astıma neden olan faktörlere göre yoğunlaşabilir. Semptomlara neyin sebep olduğuna bakılmaksızın çocuk hekimleri alerjik astımı teşhis etmek ve tetikleyici faktörlerin alerjilerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek ve tedavi için uygun planı sağlamak için gerekli donanıma sahiptir. Çocuk hekimi tanı konulması için gerekli testleri yaparak alerjik astımın olup olmadığını kolay bir şekilde belirleyebilir."
Altuncu, çocuk hekimleri veya çocuk alerji uzmanlarının deri testleri ya da kan testleriyle alerjik astım teşhisini kolay bir şekilde yapabildiğini aktararak, "Alerjik astımı tetikleyen alerjenleri tespit ederek ortaya çıkarabilir. Bununla birlikte, 5 yaş üstü çocuklara solunum fonksiyon testi (SFT) yapılabilmektedir. Çeşitli tedavi yöntemleri arasından çocuğa uygun yöntem belirlenerek tedaviye başlanır. Alerjenden uzak durmak, mümkün ise semptomları ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir. Ayrıca altta yatan alerji tespit edildikten sonra bağışıklığı güçlendirecek ve alerjen ile reaksiyonu azaltacak immünoterapi tedavisi de yapılabilir." değerlendirmesinde bulundu.