Kovid-19 enfeksiyonu subakut tiroiditi tetikleyebilir
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Prof.Dr. Mehmet Fatih Kılıçlı:
- "Subakut tiroidit hastalığında kanda bir anda tiroid hormonları olması gereken seviyenin çok üzerine çıkar. Aslında bu artış geçicidir. İyileşme süreci aylarca sürebilir"
İSTANBUL - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Prof.Dr. Mehmet Fatih Kılıçlı, "Kovid-19 ve grip gibi viral enfeksiyonlar sonrasında subakut tiroidit hastalığı gelişebilir." ifadelerini kullandı.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kılıçlı, boyunda kelebeğe benzeyen tiroid bezindeki hormonların kana karışması ile kendini gösteren subakut tiroidit çarpıntı, sinirlilik, ellerde titremeye yol açabildiğini belirtti.
Boyunda ağrı ve şişlik hissedildiğinde zamanla geçer diyerek geçiştirilmemesi gerektiğini uyarısında bulunan Kılıçlı, hastaların çok az bir kısmında kalıcı tiroid hormon eksikliğine de neden olabileceğini kaydetti.
Kılıçlı, "Subakut tiroidit hastalığında kanda bir anda tiroid hormonları olması gereken seviyenin çok üzerine çıkar. Aslında bu artış geçicidir. İyileşme süreci aylarca sürebilir." ifadelerini kullandı.
Tiroid bezinde daha önceden üretilmiş ve depolanmış olan hormonların kan dolaşımına geçmesi sonucu oluşan hormon fazlalığı aşamasının 1 ile 3 ay arasında sürebildiğini kaydeden Kılıçlı, şöyle devam etti:
"Sonrasında hormonlar normale gelebilir. Bazı hastalarda ise ilerleyen dönemlerde hormon eksikliği belirtileri görülebilir. Bu belirtiler arasında halsizlik, saçlarda dökülme, kilo alma, kabızlık ve üşüme bulunuyor. Hormon eksikliğinin olduğu dönemde serum tiroid hormon düzeylerinin normale gelmesi için tiroid hormonu içeren ilaçların kullanımına ihtiyaç duyulabilmektedir. Bu dönem hastaların yüzde 5'inde kalıcı olabilmektedir. Hastalığın iyileşme süreci 2-5 ay arasında değişebilir. Subakut tiroidit hastalığı tanısı konulamazsa gereksiz diş çekimleri ve kulak operasyonlarına neden olabilir. Hastalar genellikle boyunda tiroid bölgesinde ağrı ve şişlik ile başvururlar. Ağrı bazı hastalarda çok şiddetli olabilir ve yutma güçlüğüne neden olabilir. Başlangıçta boyunda tek taraflı olabilirken zamanla tiroidin diğer lobuna da yayılabilir veya tüm tiroid tutulabilir. Yansıyan ağrıya neden olabilir. Bu nedenle diş veya kulak ağrısı gibi de algılanır. Bu nedenle gereksiz yere diş çekimleri ve kulak operasyonları yapılabilir. Sıcaktan rahatsız olma gibi bir belirti de gösterebilen bu rahatsızlık hastada ağrı şikayeti dışında da genellikle akşamları ortaya çıkan ateşe de neden olabilir. "
Tanı koymak için hastanın öyküsünün yanında ultrasonografi, kan tetkikleri ve bazı nükleer tıp görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulabileceğini belirten Kılıçlı, hastalığın tedavisinde ağrıyı ve ateşi gidermek için ağrı kesici ve ateş düşürücü kullanıldığını ifade etti. Kılıçlı, bazı hastalarda ise bu tedavinin yeterli olmayacağına ve steroid tedavisi gerekebileceğine dikkati çekerek, "Steroid tedavisi ağrıyı hızlı bir şekilde kesmekle birlikte ilaç bırakıldıktan sonra nüks oranı ağrı kesici ilaçlara göre çok daha fazladır. Bu nedenle mecbur kalmadıkça tercih edilmez. Hormon yüksekliğinin olduğu dönemde çarpıntıyı azaltmak için ritim düzenleyici ilaçlara ihtiyaç duyulabilmektedir. Literatürde çok nadir de olsa geçmeyen ağrı nedeniyle cerrahi uygulanan hastalar da vardır." değerlendirmesinde bulundu.