İp Tekniğiyle Yüzler Gülüyor
Estetik Tıp Derneği Başkanı Operatör Dr. Hasan Subaşı, iple yüz germe tekniklerinin kişinin yüz bölgesinin gençleştirilmesi uygulamalarına önemli bir kapı açtığını söyledi.
Estetik Tıp Derneği Başkanı Operatör Dr. Hasan Subaşı, dünyada medikal estetik alanında yüz gençleştirme teknikleri arasında son derece popüler ve başarılı olan ip tekniklerine ilişkin bir açıklama yaptı. Tedavi yöntemlerinin ayrıntılarını anlatan Dr. Subaşı, "Aynanın karşısına geçip iki yanağınızı ellerinizle yukarı ve geriye doğru çekerek yüzüm böyle olur mu acaba diye düşünen binlerce insan vardır. Cerrahi operasyona gerek kalmadan, kansız, dikişsiz yüzünüzü istediğiniz gibi daha genç görmek, ip tedavileriyle artık mümkün. Öncelikle iki tür ip vardır. Kalıcı ve eriyen. Eriyen ipler cerrahi dikişlerde kullanılan iplerdir ve daha sağlıklıdır. Biz eriyen ipleri tercih ediyoruz, çünkü işlemi daha sonra tekrarlama imkanına kavuşuyoruz. Eriyen iplerin de iki çeşidi var. Kılçıklı, kılçıksız ve düz. Kılçıklı iplerle sarkan yanak bölgesini kaldırarak tam dikey lifting, yüz germe etkisi elde ediyoruz" dedi.
Lokal anestezinın ardından, özel bir iğneyle ipleri cilt altına yerleştirip gerdiğini kaydeden Opr. Dr. Hasan Subaşı, bu sayede yüz bölgesindeki germe işlemi etkisinin hemen görüldüğünü belirtti.
GENÇ GÖRÜNMEYİ KİM İSTEMEZ
Estetik Tıp Derneği Başkanı Dr. Subaşı, işlemle yanak bölgesinin kişinin gençken olduğu gibi yukarıya kalktığını, kirpik ile yanak arasındaki mesafenin de kısalarak alt göz torbalarının azaldığını belirtti. Dr. Hasan Subaşı, "Kullandığımız ipin etrafında kendi hücrelerimiz fibrotik doku oluşturuyor. Bu sayede ip eridikten sonra bile yüz sarkmıyor. Gülme çizgisi açılırken, yanak yukarı çıkınca gözaltı bölgesinde bile gençleşme sağlayabiliyoruz. Bu işlem sayesinde aynı zamanda çenedeki sarkmalar da toparlanıyor. Yaptığımız işlemin etki süresine gelince yaklaşık olarak 2-2.5 sene kadar dayanıklı. Ardından bu işlemi tekrar ederek aynı genç görüntüyü sağlayabiliyoruz" diye konuştu.
YARIM SAATTE GENÇLEŞEREK SOSYAL YAŞANTINIZA DÖNÜN
Operatör Dr. Hasan Subaşı, son zamanlarda bu konuda yeni trend olan PDO (Polydioxanone) iplerin de, elastikiyeti zayıflayan, sarkan, tonusu gerileyen ciltler için uygun olduğunu belirterek, "PDO iplerin uygulaması çok kolay ve travmasızdır. Kılçıksız kısa, eriyen ipler kullanıldığında bazı estetik hekimleri uygulamayı örümcek ağı tekniği olarak tanımlamaktadır. Çünkü kullanılan ipler bir ağ şeklinde dizilir. Çok ince iğnelerle alerji yapmayan ipler, yüz bölgesine yerleştirilir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte lokal anestezi şartı bile yoktur. Ağrı eşiği düşük kişilere anestezik krem sürülerek bu tedavi yöntemini gerçekleştirebilmekteyiz. Yine önemli bir avantajı da, kişinin işlemin ardından sosyal yaşantısına hemen dönebilmesidir. Yarım saat gibi son derece kısa bir sürede gerçekleştirdiğimiz işlem sayesinde iz kalmadan, cerrahi müdahalenin risklerinden tamamen uzak ve güvenlidir" ifadelerini kullandı.
Estetik Tıp Derneği Başkanı Operatör Dr. Hasan Subaşı, sözkonusu tekniğin son zamanlarda çok sayıda kadın ve erkek tarafından tercih edilen bir yöntem olduğuna dikkat çekerek, PDO iplere reaksiyon olarak cildin kolajen üretirken, iplerin erimesi sürecinde artan kolajen sayesinde de cildin genç görünmesinin sağlanabildiğini belirtti.
CERRAHİ YÖNTEME İYİ BİR ALTERNATİF
Tedavide kullanılan iplerin erimesinin cildin kolajen üretmesini sağlamasının yanı sıra işlemin tekrarına da olanak verdiğini kaydeden Operatör Dr. Subaşı, "Uygulamadan 3 ay sonra toparlanma çok daha belirgindir. Cilt kalitesindeki düzelmede buna eklenince işlemin başarısı ikiye katlanmış olur. 12 ila 18 ay boyunca iyileşme kalıcıdır. Bu süre sonunda işlemin tekrarlanmasında hiçbir sakınca yoktur. Biz bu yöntemden önce mutlaka çene bölgesine botoks uygularız. Bunun da sebebi lifting (germe) etkisinin daha belirgin ve iplerin etkisinin daha uzun sürmesi içindir. Dünyada cerrahi yöntemler azalma eğilimi gösterirken bu tarz muayenehane şartlarında son derece rahat yapılan işlemler hastalar tarafından tercih edilmektedir" açıklamalarında bulundu.(İHA)
Bir cevap yazın