Menopozda Deprasyon Riski

Acıbadem Hastanesi Kadıköy Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Ece Orhon, daha önceden düşük benlik saygısı ve yaşantısından yeterince hoşnut olmama gibi psikolojik zorluklar yaşayan kadınların, menopozdan daha çok etkilendiğini belirterek, gereken durumlarda uzman yardımı alınmazsa, ruhi sorunların klinik depresyona dönüşebileceği uyarısında bulundu. Doç. Orhon, menopozdaki depresyona girmiş kadınlarda düşük doz östrojen ve antidepresan ilaçların birlikte kullanımının başarılı sonuç verdiğini de söyledi.

Doç. Dr. Ece Orhon, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, menopozun, psikolojik olarak çocuk doğurma ve büyütme yeteneğinin kaybı şeklinde yaşandığını ifade ederek, kadınların ömrünün üçte birini kapsayan menopozdaki ruhi ve fiziki sorunların başarıyla çözümlenmesinin, kişi ve toplum açısından büyük önem taşıdığını bildirdi.

Menopoza giriş yaşı dünya genelinde 51 iken, Türkiye'de bu yaşın 46-48 arası kabul edildiğini vurgulayan Doç. Orhon, "Dişiliğin mimarı olan östrojen hormonu, aynı zamanda kadınları ciddi sağlık sorunlarından da koruyucu özelliğe sahip. Ancak, menopoz sonrasında östrojen üretimi olmadığından, kadınlar bu koruyucu etkiden yoksun kalıyor" dedi.

ÖSTROJEN EKSİKLİĞİNİN ETKİLERİ
Doç. Dr. Ece Orhon, östrojen eksikliğinin, direkt olarak psikolojik bozulmaya yol açmadığını kaydederek, "Bu hormonun azalması, ateş basmaları, uyuşmalar, gece ve gündüz terlemeleri, şişkinlikler, baş dönmesi, denge bozuklukları, çarpıntı gibi birçok otonom sinir sistemi yolu ile ifade edilen şikayetlere yol açar. Bunları yaşayan kadında da, duygusal zayıflama, iç sıkıntıları, karamsarlık, isteksizlik ve birçok konuda memnuniyetsizlik hali baş gösterebilir" diye konuştu.

Her kadında ruhi sorunların görülmediğini söyleyen Doç. Orhon, "Kadının kişiliği, özgüveni, meşguliyetleri, çalışıp çalışmaması ile direkt ilişkilidir. Özgüven sahibi, geçirdiği dönem özelliklerini tanıyan, işi gücü, mesleği ve gerçek meşguliyetleri olan kadınlarda ciddi ruhsal sorunlar, başka tıbbi ortaya çıkarıcı nedenler de yoksa, görülmez" dedi.

KLİNİK DEPRESYONDA İLAÇLI TEDAVİ
Acıbadem Hastanesi Kadıköy Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Ece Orhon, gereken durumlarda uzman yardımı alınmazsa, ruh sorunlarının klinik depresyona dönüşebileceği uyarısında bulunarak, "Kadınların öncelikle jinekologlar ve psikiyatristler tarafından bilgilendirilmeleri ve bu dönemin özelliklerinin anlatılması doğru bir yaklaşımdır. Ruhsal sorunlar önce değerlendirilip, depresyon aşamasına gelinip gelinmediğinin teşhisi konulur. Destekleyici, özgüveni yükseltici, bu yeni dönemi planlayıcı yaklaşım ve programlar yapılır. Eğer teşhis, klinik depresyon ise mutlaka ilaç tedavisi gereklidir. En az 6 ay süren bu tedavi, yalnız ilaç uygulaması ile olmamalıdır. Kadının benlik saygısını ve özgüvenini yükseltici, destekleyici psikoterapotik yaklaşım gereklidir" diye konuştu.

'HAYATA DÖRT ELLE SARILMALI'
Yapılan araştırmalarda, menopozdaki depresyona girmiş kadınlarda düşük doz östrojen ve antidepresan ilaçların birlikte kullanımının başarılı sonuç verdiğinin gözlendiğini anlatan Doç. Orhon, "Hormonların doğal olanları tercih edilmelidir. Antidepresanlarla, düşük doz östrojenin birbirlerinin etkilerini arttırdığını ve kadınların şikayetlerinde düzelme olduğu görülüyor. Yaşama sevinci, hayata bağlılığını arttırıcı yaklaşım gereklidir. Kadın, hayata dört elle sarılmalıdır. Bugüne kadar görevlerini en iyi şekilde yapmış olmanın huzuruna, yılların deneyimini birikimlerini katmalıdır. Artık kendisi için daha çok zaman ayırmalı ve önceden isteyip de yapamadıkları gündeme gelmelidir. Üretkenliğini, kendisine yaptığı yatırımları hayata geçirmelidir. Sosyal ve mesleki kimliği mutlaka korunmalıdır. Yaşam biçiminde kendisine olan saygısını, üretkenliğini koruyan ve çalışmayı sürdüren kadın artık huzurlu ve mutlu bir döneme geçmiş olmaktadır" diye konuştu.
İHA