İlk 6 ay mutlaka anne sütü

Anne sütü, bebeğinize verebileceğiniz en iyi ve en doğal besindir. İlk 6 ay boyunca düzenli emzirilen bir bebeğin, su dahi tüketmesine gerek yoktur.

Anne sütünün içeriğindeki bileşenler, bebeğinizin besin ihtiyacını karşılar ve bağışıklık sistemini güçlendirir. İlk defa bebeğinizi emzirdiğinizde zorlansanız da artık anne sütünün yararı hakkında bütün dünya aynı fikirde. Üstelik ilk bir aydan sonra, siz ve bebeğiniz emzirme işlemini öğreneceğinden; sıkıntı ve zorluklar yerini keyfe ve bebeğinizi sadece anne sütüyle doyurabilmenin gururuna dönüşecektir. Anne sütü ile emzirme ne kadar uzun ise anne sütünün bebek ve anne için faydaları da o kadar fazla olur ve o kadar uzun sürer. Doğumu takip eden ilk 72 saat içinde salgılanan sarı renkli Kolostrum Sütü, bileşiminde yüksek oranda protein ve bağışıklık kazandıran immünoglobulin içerir. Kolostrum sütü bebeğinizin yaşama başlarken, ilk aşısı gibidir. Emzirmeyi, bebeğinizin diğer gerekli besinleri de alması koşuluyla 2 yıl devam ettirebilirsiniz.

Elazığ Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. İbrahim Halil AKKUŞ anne sütünün bebek için önemi ile ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Yeni doğmuş bir bebek için en iyi besin kaynağı anne sütüdür. Anne sütünün içerdiği vitaminler başka hiçbir besinde yoktur. Bu yüzden bu yeni bireye anne sütü dışında başka hiçbir besin verilmemelidir. Bebek minimum 6 ay boyunca sadece anne sütüyle beslenmelidir. Vücudun temel yapı birimlerini oluşturan yağlar, proteinler ve karbonhidratlar anne sütünde yeterince mevcuttur. Yeni birey anne sütü ile beslendiğinde vücudu bu temel yapı birimlerinde yeterince faydalanır. Anne sütünün besin değeri diğer bütün süt ürünlerinden yüksektir. İçinde bulunan provitamin ve enzimler inek sütüne göre bağırsaklar tarafından daha çabuk emilir. Bu yüzden anne sütü ile beslenen bireyde kansızlık neredeyse görülmez. Bebekte diğer sütlerin alerji yapma oranı yüksekken anne sütünde böyle bir risk çok azdır. Yeni doğan bebek mikroplara karşı düşük direnç gösterir.

Anne sütü bebeğin direncini arttırır. Anne sütünden yeteri kadar faydalanan bebekler gece rahat uyur, sık sık dışkı ve idrar yaparken kilo almaya da düzenli bir şekilde devam eder. Bebek günlük besin ihtiyacını aldıktan sonra rahat bir şekilde uyuyabiliyorsa sağlıklı ve normal bir şekilde gelişimine devam ediyor demektir. Bu da anne sütünün yeterli alındığını gösterir. Fakat bebek her ay ortalama kilosunu alamıyor idrarı azalıyor ve uyku problemleri yaşıyorsa annenin süt miktarı yeterli değil demektir. Bu tür durumlarda eğer bebek 6 ayını geçmiş ise ek besin, gıda takviyesi yapılabilir. Ek besin takviyesi devam ederken yanında anne sütü devam etmelidir. Çünkü anne sütünün mikroplara karşı koruyucu bir rolü vardır. Ek besin verilirken de ebeveynlerin doktorlara danışmaları gereklidir. Hangi besinin ne sıklıkla verilmesi üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Bebeğin sağlıklı bir gelişim sürecini izlemesi, gelişim aşamasında aldığı besinlere bağlıdır. Bu yüzden anne emzirme süreci bitene kadar sinirlenmemeli, yorulmamalı ve stresten uzak durmalıdır. Çünkü bu tür durumlarda sütü azalabilir. Buna bağlı olarak bebeğinin günlük süt ihtiyacını sağlayamaz.”

Anne sütünün bebeğe ve anneye faydaları:

Anne sütü ile beslenen bebeklerde enfeksiyon hastalıkları daha az görülmekte, beyin gelişimi daha iyi olmakta, allerjik hastalıklar, ishal ve solunum yolu hastalıkları ve hatta ileri yaşlarda ateroskleroz (damar sertliği), kanser ve multipl skleroz (MS) gibi hastalıklar daha az bildirilmektedir. Emziren annelerde ise meme kanseri, yumurtalık kanseri, osteoporoz ve kansızlık daha az görülmektedir.

Anne sütü ile bebeğin beslenmesi:

İlk saatlerden itibaren bebeğin istekle, uygun koşullarda ve doğru teknikle emzirilmesi anne sütü ile bebeğin beslenebilmesi için en önemli koşuldur. Emzirme sırasında salgılanan oksitosin ve prolaktin hormonları memedeki sütün boşalmasını sağlar ve yeni süt yapımını uyarır.

Başarılı bir emzirme için her şeyden önce doğru kucaklama ve pozisyon alma gereklidir. Anne normal koşullarda rahat bir koltukta, sırtı dik olarak oturmalıdır. Bebek yüzü ve gövdesi aynı doğrultuda ve anneye dönük, başı gövdeye göre yüksekte, yani eğri bir çizgi oluşturacak şekilde anne tarafından kucaklanmalıdır. Bebeğin başı, annenin emzirilen göğsünün tarafındaki kolu dirsekten bükülerek, dirsek kıvrımının hemen önüne yerleştirilmelidir. Bebeğin altta kalan kolu anne ile bebek arasına girmemelidir. Bebeğin başına arkadan bastırılmamalıdır. Annenin kolu gerekirse altından bir yastık ile desteklenebilir.

Bebek uygun şekilde pozisyon verilerek kucağa alındıktan sonra alt dudağı meme ucunun altına gelecek şekilde bebek aşağıdan yukarıya doğru memeye yaklaştırılmalı, diğer elin dört parmağı memeyi alttan desteklerken başparmak üstte memeyi yönlendirmelidir. Anne meme ucunu bebeğin dudaklarına değdirerek emme için ağzını açmasını sağlamalı, bebek ağzını genişçe açtığında meme ucu çevresindeki kahverengi bölümle (areola) birlikte bebeğin ağzına verilmelidir. Bebeğin çenesi memeye dayanmalı, üstteki başparmak burnun tıkanmasını önlemelidir.

Emzirme Sıklığı Hangi Aralıklarla Olmalıdır?

Yeni doğan doğumdan sonra en kısa zamanda emzirilmeli ve devamında emzirme sıklığı ve süresi bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır. İlk emzirmelerde süt hemen gelmeyebileceğinden, bebeğe başka bir besin vermeden emzirmeye devam edilmelidir. Özellikle ilk 2 ay her istediğinde emzirilmelidir.

Emzirmede sık yapılan hatalar:

Emzirmeden önce meme başının karbonatlı su, sabunlu su veya çeşitli kremler ile temizlenmesi meme başı çatlağına ve bebeğin memeyi tutmasında çeşitli güçlüklere neden olabilir. En iyi meme bakımı anne sütü ile olur. Özel silikon başlıklar bebeğin memeyi doğru kavramasını engeller. Ortamda aşırı kalabalık ve gürültü, aile içi gerginlikler, aşırı sıcak, sıkı giysiler ve örtüler bebeğin emmesini olumsuz etkileyebilir. Eldiven giydirilmesi bebeğin parmaklarını emmesini engelleyerek huzursuzluğuna neden olabilir. Bebeğin doymadığı kaygısı ile biberon kullanılarak ek besin verilmesi, emziğin şekerli sıvılara ve bala batırılması, bebeğe şekerli bitki çayları verilmesi memeye isteksizlik yaratabilir.

Bu nedenlerden dolayı annelerin ve diğer aile bireylerinin hem annenin hem de bebeğin sağlığı için sabırla doğru uygulamaları yapmaları önem arz etmektedir.

Unutmayalım gelecek nesillerin sağlığı bizim elimizde!