Ekonomi

İstanbul Atlas Üniversitesinden "Bel Ağrısı Sempozyumu"

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aytolan Yıldırım:
- "Tüm insanların yüzde 85'inin en az bir kez bel ağrısı ile ilgili sıkıntılar yaşadığı biliniyor. Önleyici bilgiler konusunda da bilgilenmemiz gerekiyor ama doğru tedavi için fizyoterapist de çok önemli"

İSTANBUL (AA) - İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü tarafından Bel Ağrısı Sempozyumu düzenlendi.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Atlas Üniversitesi Vadi Kampüs Dr. Ralph A. DeFronzo Oditoryumu'nda gerçekleştirilen sempozyumda, toplumda yaygın şekilde görülen bel ağrısının nedenleri ve tedavi yöntemleri, uzman isimler tarafından ele alındı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak, rektörlük olarak bu tür sempozyum ve kongrelerin sayısının ve kalitesinin artmasına önem verdiklerini ve desteklediklerini belirtti.

Bel ağrısının kendisinin de meslek pratiğinin bir kısmını oluşturduğunu aktaran Kocabıçak, "Biz cerrahlar en iyi ameliyat hiç yapılmamış olan ameliyat deriz. Keşke böyle olabilse. İnsanoğlu neredeyse ayağa kalktığı günden itibaren bel ağrısı var. Tarih boyunca bilim dünyasında pek çok çalışma olduğunu biliyoruz. Geçen yüzyıldan itibaren sebepleri ve tedavileri daha net biliniyor. Bu alanda en önemli şey 'Q1' dergiler ve kanıta dayalı bilgiler. Bu tür sempozyumların da bu alandaki katkısı çok önemli." ifadelerini kullandı.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aytolan Yıldırım da bel ağrısının güncel ve her yaş grubunu etkileyen bir sağlık sorunu olduğunu vurguladı.

Yıldırım, bel ağrısının genel olarak 15-24 yaş arasında başlayan ve ileri yaşlara kadar çeşitli fizyolojik değişikliklerle ortaya çıkan bir semptom olduğuna işaret ederek, "Tüm insanların yüzde 85'inin en az bir kez bel ağrısı ile ilgili sıkıntılar yaşadığı biliniyor. Önleyici bilgiler konusunda da bilgilenmemiz gerekiyor ama doğru tedavi için fizyoterapist de çok önemli. Bugün bu konularda en güncel bilgileri öğreneceğiz." açıklamalarında bulundu.

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Baltacı ise Dünya Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Konfederasyonu (WCPT) tarafından 8 Eylül 2024'te "bel ağrısı" sloganıyla tüm dünyadaki fizyoterapi ve rehabilitasyon derneklerine deklarasyon gönderildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Birçok ülkede multisipliner yaklaşımla beraber kanıta dayalı şekilde aktif halde kutlamaya veya bu konuyla ilgili bilgilendirmeleri meslektaşlarımıza paylaşmaya başladık. Bu sene WCPT Toplantısı ve Kongresi 29-31 Mayıs'ta Japonya'da gerçekleştirilecek. Orada da en önemli gündemdeki konulardan biri bel ağrısı ve kanıta dayalı yaklaşımlar. Kanıta dayalı uygulamalar demek, 'Q1' dediğimiz üst düzey dergilerde yayınlanmış çalışmalar, klinik çalışmalarla kanıtlanmış bilgiler çok önemli. 'Ben yaptım oldu' değil 'Biz bu işi doğru yerden öğrendik' diyebilmemiz gerekiyor."

- "Bel ağrısının dünya çapında sıklığının yüzde 7,3"

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Halil Can da "Bel Ağrısı ve Nöroşirurjikal Yaklaşımlar" başlıklı oturumda, bel ağrısının dünya çapında sıklığının yüzde 7,3 olduğunu bildirerek, yetişkin nüfusun yüzde 80'inin yaşamları boyunca en az bir kez bel ağrısı yaşayacağının tahmin edildiğini aktararak, bel ağrısına neden olan sebepler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Kaynak: ANADOLU AJANSI