Güncel

İklim kriziyle düşen üretim ve artan gıda fiyatları Akdeniz diyetinin tadını kaçırıyor

Gıda Antropoloğu Alessandra Guigoni:
- "İklim değişikliği nedeniyle bir gerileme olsa da tarım İtalya'da hala önemli ancak ürünler çok pahalıya mal oluyor. Bazen sebze ve meyveler etten daha pahalı olabiliyor" - İtalya Padova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Paolo Tarolli:
- "Özelikle İspanya, İtalya, Yunanistan ve muhtemelen Türkiye’de zeytin yetiştirmek giderek zorlaşıyor. Öte yandan bu beslenmemiz için çok önemli bir ürün ve bunu kaybedemeyiz"

İSTANBUL (AA) - YETER ADA ŞEKO - İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarının Akdeniz ülkelerindeki tarımsal üretimi düşürmesi, gıda fiyatlarını artırarak dünyanın en sağlıklı beslenme biçimine sahip bölgenin yaşam tarzını ve beslenme şeklini tehdit ediyor.

U.S. News & World Report dergisi tarafından üst üste 7 yıl boyunca en sağlıklı diyet seçilen Akdeniz diyeti, 2010 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne girdi.

Ancak Akdeniz bölgesinin iklim krizi karşısında en hassas bölgelerden biri olması Akdeniz diyetinin bileşenleri üzerinde baskı unsuru oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Örgütüne (UNEP) göre Akdeniz bölgesi dünya ortalamasından yüzde 20 daha hızlı ısınıyor. Bölgenin su ihtiyacının 2050'de en az iki katına çıkacağı, 2100 yılına kadar 1,8 ila 3,5 derece arasında sıcaklık artışı yaşanacağı, 2 derecelik bir artışta yağışların yüzde 10-15 oranında düşeceği öngörülüyor.

Bu durum Akdeniz diyeti piramidinin her basamağını farklı yönlerden etkiliyor.

- Fiziksel aktivite için dışarıda geçirilen gün sayısı düşüyor

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) akademisyenlerinin yaptığı araştırmaya göre Akdeniz ülkelerinde dışarıda geçirilecek gün sayısı düşüyor.

Çalışmaya göre 2100 yılına gelindiğinde Portekiz'de iklim değişikliğinin şiddetlendiği kötü senaryoda dışarıda geçirilecek gün sayısında 33, iyi senaryoda 7 gün kayıp yaşanırken Yunanistan'da kötü senaryoda 30, iyi senaryoda ise 24 gün düşüş öngörülüyor.

İspanya'da kötü senaryoda 13, iyi senaryoda 3 gün, Fas'ta kötü senaryoda 37, iyi senaryoda 17 gün, Hırvatistan'da kötü senaryoda 22, iyi senaryoda ise 3 gün düşüş olacağı tahmin ediliyor. İtalya'da kötü senaryoda 7 gün düşüş beklenirken iyi senaryoda şimdiye göre bir değişim yaşanmayacağı düşünülüyor.

- İklim krizinin gıdaya etkisi

İtalya Padova Üniversitesi akademisyenleri tarafından yapılan "İklim değişikliğinin İtalya'daki Akdeniz diyetine etkileri" adlı çalışmaya göre iklim değişikliğinin bölgede kuraklık ve erozyona yol açacağı ve bunun sonucunda, Akdeniz havzasında tarımsal sulama ihtiyacının yüzde 4 ila yüzde 18 artacağı tahmin ediliyor.

Bölgedeki su kıtlığının yüzde 28 ila yüzde 48 artacağı, küresel ısınmanın şiddetlenmesiyle birlikte nehir akışlarını etkileyen hidrolik kuraklıkların daha sık yaşanacağı, özellikle küresel ısınmanın 3 dereceye ulaşması halinde Akdeniz'deki bazı bölgelerdeki kuraklığın 2 katına çıkabileceği öngörülüyor.

Araştırmaya göre son yıllardaki aşırı hava olayları, özellikle de 2022'deki koşullar, zeytinyağı üretimine ciddi zararlar verdi. Normalden daha sıcak geçen uzun bahar dönemi, çiçeklenme, tozlaşma ve meyve oluşumunu olumsuz etkiledi. Pek çok bölgede, aşırı güneş ışığı ve Sahra Çölü'nden gelen Siroko rüzgarı nedeniyle bazı çiçekler yandı ya da zarar gördü.

Bunun sonucunda zeytinyağı üretiminde ciddi azalış kaydedildi. Avrupa genelinde üretim yüzde 39 düşerken en büyük üretici ülkeler olan İtalya'da yüzde 54, İspanya'da yüzde 27 kayıp yaşandı. Fransa'da kayıp yüzde 38, Portekiz'de ise yüzde 39 olarak kayıtlara geçti.

- Tahıl üretimi iklim krizinden etkilendi

Akdeniz'deki tahıl üretimi de iklim krizinden etkilenirken 2022'de mısır üretimi Fransa'da yüzde 30, İspanya'da yüzde 20 ve İtalya'da yüzde 23 azaldı.

İtalya'da sert buğday üretimi yüzde 9, İspanya'da yumuşak buğday üretimi yüzde 28 düştü.

2023'te İspanya'da elma üretimi yüzde 15, şeftali yüzde 26, domates yüzde 9, Portekiz'de elma üretimi yüzde 20, şeftali yüzde 26, İtalya'da portakal üretimi yüzde 19, Yunanistan'da elma üretimi yüzde 32, domates yüzde 20 kayba uğradı.

- Deniz yaşamı, kirlilik ve istila tehlikesi altında

Avrupa Parlamentosu'nun 2024 yılı verilerine göre, Akdeniz'deki deniz habitatının yüzde 30'dan fazlası kara ve deniz kaynaklı kirlilik, iklim değişikliği, istilacı türler ve aşırı avlanma gibi çok sayıda tehditle mücadele ediyor.

Türlerin yüzde 21'i "hassas", yüzde 11'i ise "tehlike altında" kategorilerinde listelenmiş durumda.

Birçok balık türüne ev sahipliği yapan deniz çayırı habitatları hızla azalırken bu habitatların kaybının, ekosistemler ve bölgesel balıkçılıklar üzerinde olumsuz etkilere neden olması bekleniyor.

1950-2011 arasında, Akdeniz, deniz memelileri de dahil olmak üzere en üst düzey avcı türlerinin yaklaşık yüzde 40'ını, balık türlerinin yüzde 34'ünü kaybetti. Yüzyılın sonuna kadar 30'dan fazla endemik türün neslinin tükenebileceği öngörülüyor.

- "Temelinde fiziksel aktivite ve sosyalleşme var"

Akdeniz diyetinin özellikleri ve insan sağlığı açısından önemi hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Yüksel Altuntaş, fiziksel aktivite ve sosyalleşmenin, bu diyet türünün temeli olduğunu söyledi.

Altuntaş, "Akdeniz ülkeleri güneşli ülkeler. Buralarda güneşin de insanlar üzerinde çok olumlu etkileri var. Hareketi de egzersizi de motive eder. Toplu olarak, sohbet ederek yemek yemek ise çiğneme fonksiyonlarında yavaşlama sağlayarak hem sindirim üzerinde hem de kilo alma üzerinde olumlu etkiler oluşturur." dedi.

Diyet programında tam tahıl ürünlerinin, sebze ve meyvenin, zeytinyağının, balığın, ve baklagillerin önemli yer tuttuğunu belirten Altuntaş, Akdeniz diyetinin kanser, diyabet, kalp damar hastalıkları, inme, Parkinson ve demans hastalıklarına karşı önleyici etkileri bulunduğunu vurguladı.

Zeytinyağı ve balığın Akdeniz diyetindeki öneminden bahseden Altuntaş, "Zeytinyağının yerini hiçbir şey tutamaz. Zeytinyağını zeytinyağı yapan içindeki polifenoller. Diğer yağlar da önemli fakat bu özelliklerin hiçbir yağda olması mümkün değil. Balığın tok tutma etkisi nedeniyle bu diyette önemli bir yeri var. Ancak Akdeniz'deki mikroplastik ve ağır metaller sonucu balık yarardan çok zarar getirebilir." diye konuştu.

- "Bazen meyve, sebzeler etten daha pahalı oluyor"

İtalyan'ın güneyindeki Sardinya bölgesinde yaşayan Gıda Antropoloğu Alessandra Guigoni, yaşadığı bölgede insanların uzun yürüyüşler yapmayı ve birlikte vakit geçirmeyi sevdiğini, bu aktivitelerin yapılabilmesi için ise hava koşullarının önemli bir faktör olduğunu anlattı.

Guigoni, "Ancak bildiğiniz gibi iklim değişiyor, yaz ayları çok sıcak oluyor. Onun yerine Mayıs ve Eylül ayları, dışarıdaki aktiviteler için daha uygun hale geldi." ifadelerini kullandı.

Baklagillerin beslenme kültürlerinde önemli bir yeri olduğunu aktaran Guigoni, en çok tükettikleri ürünleri enginar, domates, narenciye ve nar şeklinde sıraladı.

Değişen iklimin bölgedeki alışkanlıkları da zorunlu olarak değiştirdiğini belirten Guigoni, şunları söyledi:

"İklim değişikliği nedeniyle bir gerileme olsa da tarım İtalya'da hala önemli ancak ürünler çok pahalıya mal oluyor. Bazen sebze ve meyveler etten daha pahalı olabiliyor. Örneğin taze incir. Geçen yaz pazarlarda, bir tane incir 1 Euro'ydu. Marketten değil yerel üreticiden almak istesek bu sefer araçla 40 dakikalık yol gitmemiz gerekecek. Bu sebeplerden dolayı bazen insanlar daha az meyve veya sebze tüketiyor. Dahası zeytin her geçen gün giderek daha da pahalılaşıyor. İklim değişikliğinin bunda etkisi olabilir çünkü son iki yılda üretim çok düşüktü. Bu sebeple insanlar başka yağlara yöneliyor."

- Sulanması gereken ürünler hassas bir süreçten geçiyor

İtalya Padova Üniversitesi Arazi, Çevre, Tarım ve Ormancılık Fakültesi Tarımsal Sulama Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Paolo Tarolli, Akdeniz bölgesinde son dönemlerde küresel ısınma sonucu su stresinde artış yaşandığını, tarım faaliyetlerinin artan sıcaklıklardan mevsimsel kaymalardan etkilendiğini bildirdi.

Sulama gerektiren ürünler ve zeytinin durumdan en çok etkilenen tarım ürünleri olduğuna değinen Tarolli, "Özelikle İspanya, İtalya, Yunanistan ve muhtemelen Türkiye'de zeytin yetiştirmek giderek zorlaşıyor. Öte yandan bu beslenmemiz için çok önemli bir ürün ve bunu kaybedemeyiz." dedi.

Sıcak hava dalgalarının bölgede ciddi bir problem olduğunun ve özellikle yaz aylarında sulanması gereken tarım ürünlerinin hassas bir süreçten geçtiğinin altını çizen Tarolli, düşen üretimin fiyatları artırdığına dikkati çekti.

Artan fiyatların gelecekte insanları iyi yemek yiyebilmek için daha büyük bütçeler ayırmaya zorlayabileceği değerlendirmesinde bulunan Tarolli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Fiyatlar artmaya devam ederse sağlıklı yemek yiyebilmek için başka şeylerden feragat etmemiz gerekebilir. Çünkü İtalya'da bizim için iyi yemek çok önemli, kültürümüzün, köklerimizin bir parçası. Çözüm için sadece tek bir ülke değil tüm ülkelerin birlikte çalışması gerek. Bilimi, karar vericileri ve diğer paydaşları bir araya getirmeliyiz. Bu kolay değil ama geleneksel bilgileri, yapay zeka, uydular ve çeşitli teknolojilerle birleştirerek henüz bu değişimler olurken denemeliyiz."

Kaynak: ANADOLU AJANSI