Ekonomi

Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Özgün: "İnşaatta betona alternatif ürünler geliştirmemiz şart"

"Geri dönüştürülemeyen betonlar yüzünden topraklarımızın uçsuz bucaksız bir moloz çöp döküm sahasına dönüşme ihtimali var. Tek çözüm, geri dönüştürülebilir doğal malzemelerle inşaata yönelmek. Çelik, ahşap, taş, kerpiç veya betona alternatif başka yöntemlere yönelmeliyiz"

İSTANBUL - Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, geri dönüştürülemeyen betonlar yüzünden toprakların uçsuz bucaksız bir moloz çöp döküm sahasına dönüşme ihtimalinin bulunduğunu belirterek, "Tek çözüm, geri dönüştürülebilir doğal malzemelerle inşaata yönelmek. Çelik, ahşap, taş, kerpiç veya betona alternatif başka yöntemlere yönelmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Helmann Yapı'nın açıklamasına göre, 9. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi, bu yıl "Gayrimenkul Sektöründe Teknolojinin Kullanımı ve Çevresel Sürdürülebilirlik" temasıyla çevrimiçi gerçekleştirildi.

Açıklamada, zirvenin, "Gayrimenkul Sektöründe Çevresel Sürdürülebilirlik ve Projelere Yansımasının Önemi" başlıklı oturumunda yaptığı değerlendirmelere yer verilen Selman Özgün, küresel ısınma ve sürdürülebilirlik kavramlarının gelecek dönemde ülkelerin, kurumların ve şirketlerin daha fazla gündeminde olacağını bildirdi.

Paris İklim Anlaşması, Yeşil Mutabakat, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları gibi hayata geçirilen eylem çağrılarının ortak amaçları arasında "iklim değişikliğinin etkilerinin ve karbon salımının azaltılmasının ve sürdürülebilirliğin sağlanmasının" bulunduğunu anlatan Özgün, inşaat sektörünü de ciddi değişikliklerin beklediğini kaydetti.

Özgün, gayrimenkul sektörünün dünya karbon salınımının yüzde 40'ını oluşturduğunu belirterek, "Konut yapma biçimimiz neredeyse 100 yıldır radikal bir değişikliğe uğramadı. Dünyada artık daha uygun maliyetli ve daha doğa dostu inşaat teknolojileriyle ilgili gelişmeler yaşanıyor. Ancak Türkiye'deki mimari ve konut üretimi tekdüze haline gelmiş durumda. Yer, zaman veya şirketler değişse de 'beton' değişmiyor." açıklamasında bulundu.

Mimari, gösterişli büyük binalar yapmak değildir

Selman Özgün, maharetin ev yapmak olmadığını herkesin konut üretebileceğini, toprağa, hayvanlara ve bitkilere zarar vermeden ruhu olan yapılar üretebilmenin önemli olduğunu bildirdi.

Yeşil binanın gökdelenin çatısına veya balkonuna çimen ekerek, oraları yapay ağaçlarla süsleyerek olmayacağını aktaran Özgün, geri dönüştürülebilir doğal malzemeler ve tekniklerle üretilen, en az enerjiyi tüketen ve mümkünse tükettiğinden fazlasını üreten binalar yeşil bina olduğunu vurguladı.

Özgün, dünyayı ve doğayı en çok kirleten betonarme üretim tekniğiyle yüzleşmeleri gerektiğini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:

"Her yıl 500 bin konutun yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Yık-yap, yık-yap nereye kadar bu şekilde devam edeceğiz. Betonarme binaların servis ömrü 60 yıldır. Ancak pek çok bina bu yaşa bile erişemiyor. . Sürekli yap-yık modeli ekonomik kayıp demektir. Türkiye çürüyüp çöpe giden ve geri dönüştürülemeyen betonarme binalar yüzünden her yıl 200 milyar liranın üzerinde kayba uğramaktadır."

Topraklarımız moloz çöp döküm sahasına dönüşebilir

Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Özgün, yıkılan binalardan çıkan molozların büyük bir sorun olduğunu, geri dönüştürülemeyen molozların hiç ayrıştırılmadan denizlere boşaltıldığını veya doğaya atıldığını anlattı.

Geri dönüştürülemeyen betonlar yüzünden toprakların uçsuz bucaksız bir moloz çöp döküm sahasına dönüşme ihtimalinin bulunduğunu kaydeden Özgün, "Tek çözüm, geri dönüştürülebilir doğal malzemelerle inşaata yönelmek. Çelik, ahşap, taş, kerpiç veya betona alternatif başka yöntemlere yönelmeliyiz. Sürdürülebilir ve karbon salımı düşük malzemelerin üretilmesi ve kullanılmasına ağırlık vermeliyiz." ifadelerini kullandı.

Selman Özgün, Helmann Yapı tarafından üretilen çevre dostu binalara da değinerek, "Marka konumlandırmamızı ve değer önermemizi inovasyon, çevre dostu ve yüksek kalite üzerine inşa ederek ülkemizi global arenada en iyi şekilde temsil etmeyi hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: ANADOLU AJANSI