Havadaki kirleticiler tozlaştırıcı hayvanların çiçeklere ulaşmasını engelliyor
Washington Üniversitesince yapılan bir araştırma, çiçek kokularını kilometrelerce öteden tanıyabilen güvelerin koku tanıma mesafesinin, hava kirliliği nedeniyle 400 metreye kadar düştüğünü ve çiçeklere olan güve ziyaretlerinin yüzde 70 azaldığını ortaya koydu - Araştırmanın yazarlarından Dr. Jeff Riffell:
- "Sahip olduğumuz yiyeceklerin üçte ikisinin bu hayvanların tozlaştırma yapmalarına bağlı olduğu düşünüldüğünde gıda tedarikinin ek baskılar altında olduğunu söylememiz mümkün"
İSTANBUL - YETER ADA ŞEKO - Washington Üniversitesi akademisyenlerince yapılan bir araştırma, havadaki kirleticilerin çiçek kokularındaki bileşenleri olumsuz etkilemesi sonucu tozlaştırıcı hayvanların çiçekleri bulmakta zorlandığını, güvelerin çiçeklere olan ziyaretlerinin yüzde 70 azaldığını gösterdi.
Ulaşım, enerji, sanayi ve tarım gibi sektörlerdeki faaliyetler sonucu hidroksil, nitrat ve ozon barındıran kirleticiler atmosfere salınırken bu kirleticilerin doğal yaşam üzerine etkisiyle ilgili çok sayıda araştırma yürütülüyor.
Bu araştırmalardan birini hayata geçiren Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) Washington Üniversitesi akademisyenleri, çalışmalarının sonuçlarını "Sanayi devrimi sonrası koku alma: NO3 (nitrat) çiçeklerin kokularını ve gece tozlaşmasını olumsuz etkiliyor" başlıklı makalede yayımladı.
Gürültü, yapay ışıklar ve insan kaynaklı faaliyetler sonucu ortaya çıkan kimyasalların, doğal uyaranların yanı sıra, hayvanlar için yeni uyaranlar oluşturduğu aktarılan makalede bu yeni uyaranların, hayvanların davranışlarında çeşitli değişimlere yol açabileceği vurgulandı.
Çalışmada doğal koşullarda, tozlaşma yapan hayvanların, çiçeklerdeki kokuları çok uzak mesafeden algılayarak çiçeklere yöneldikleri ancak başta ulaştırma kaynaklı emisyonlar olmak üzere insan kaynaklı faaliyetler sonucu ortaya çıkan hidroksil, nitrat ve ozon barındıran kirleticilerin havaya karışmasının çiçeklerde koku oluşturan bileşenleri olumsuz etkilediği ve bu çiçeklerden yayılan kokuların zayıflaması sonucu hayvanların çiçekleri bulmada zorlandıkları belirtildi.
- Çiçekler gece ve gündüz gözlemlendi
Çalışmalarını çuha çiçeği ve gece güveleri başta olmak üzere çeşitli çiçek ve hayvan grupları üzerinden gerçekleştiren araştırmacılar 300 çiçeği 110 saat gece 90 saat de gündüz olmak üzere toplam 200 saat gözlemledi. Sahada yapılan gözlemler sonrasında benzer koşulları laboratuvarda oluşturup çeşitli deneyler gerçekleştiren akademisyenler, nitrat konsantrasyonu sebebiyle bazı güve çeşitlerinin çiçek kokularını algılamalarının neredeyse yok olduğunu bazılarında ise yüzde 50 oranında düşüş yaşandığını tespit etti. Çalışmada güvelerin sensörlerinde herhangi bir bozulma olmadığı, bu düşüşün nedeninin çiçek kokularındaki bileşenlerin zarar görmesi olduğu anlaşıldı.
Araştırmacılar, tozlaştırıcı hayvanların çiçekleri ziyaret etme sıklığı üzerine gerçekleştirdikleri çalışmalarda ise kirlilik nedeniyle güvelerin gece ziyaretlerinde yüzde 70 oranında bir düşüş gerçekleştiğini gözlemledi. Bu düşüşün, çiçeklerin meyveleşme oranında da yüzde 28'lik bir azalmaya yol açtığı, ayrıca çiçek kokularını kilometrelerce öteden tanıyabilen güvelerin koku tanıma mesafesinin 400 metreye kadar gerilediği görüldü.
Nitratın, çiçeklerin koku bileşenleri üzerinde ozondan daha ciddi etkileri olduğunu saptayan bilim insanları, nitrat ve ozonun küresel dağılım modellerini de inceledi. Buna göre, yoğun nitrat konsantrasyonu barındıran Kuzey Amerika, Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Güney Afrika gibi bölgelerin bu tarz olumsuzluklardan daha çok etkilenebilecekleri işaret edildi.
Bu konsantrasyonları sanayi devrimi öncesiyle de kıyaslayan araştırmacılar, dünyanın en kalabalık bölgelerindeki tozlaştırıcı hayvanların koku tanıma yetilerinde en az yüzde 75 oranında bir azalma olabileceği saptamasında bulundu.
Gıda güvenliğini etkileyebilir
Araştırmanın yazarlarından Washington Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Jeff Riffell, söz konusu çalışmayla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Kirleticiler sonucu ortaya çıkan bu durumun hem uzun hem de kısa vadede sonuçları olabileceğinden bahseden Riffell şunları söyledi:
"Tozlaştırıcı hayvanlar kendilerine yiyecek sağlamak için çiçeklere, onların polen ve özlerine ihtiyaç duyarlar. Buna karşılık bitkilerin de üremeleri için tozlaştırıcı hayvanların ziyaretlerine ihtiyacı var. Bu çalışma kısa vadede bu hayvanların çiçekleri bulma yetilerinin azalacağını gösterdi. Tozlaştırma yapan hayvanlar zaten halihazırda habitat kaybı gibi çeşitli zorluklarla mücadele ederken bir de insan kaynaklı kirleticiler sonucu yiyecek bulma yetilerinin azalması, üzerlerindeki baskıyı daha da artırıyor. Sahip olduğumuz yiyeceklerin üçte ikisinin bu hayvanların tozlaştırma yapmalarına bağlı olduğu düşünüldüğünde gıda tedarikinin ek baskılar altında olduğunu söylememiz mümkün."
Çalışmalarında koku alma yetileri çok kuvvetli olduğu için güvelere odaklandıklarını kaydeden Riffell, "Güveler genelde gece uçar ve koku alma yetenekleri köpekler gibi çok kuvvetlidir. Bu hayvanlar kilometrelerce öteden çiçeklerin kokularını algılayabilirler. Nitrat'ı seçmemizin sebebi ise gece saatlerinde çiçekler üzerinde en etkili olan kirleticilerden biri olması." diye konuştu.
Gündüz saatlerinde ise ozon içeren kirleticilerin daha aktif olduğunu belirten Riffell, hava kirliliğinin arılar gibi gündüz saatlerinde tozlaştırma yapan hayvanlar için de bir tehdit olduğunu vurguladı.
Bu kirleticilerin aynı zamanda insan sağlığı üzerine de olumsuz etkileri olduğu uyarısında bulunan Riffell, Avrupa ve ABD'de bu kirleticilerin emisyonlarının azaltılmasına yönelik çalışmalar olduğunu bildirdi.