Global HR Summit 2024 "Değişime Öncü Ol" temasıyla gerçekleştirildi
Pluxee Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Eda Uluca Özcan:
- "Artık sadece işini yapan değil teknolojiyi kullanarak ve işbirlikleriyle işe anlam katan, şirket içinde orkestrasyon yapan bir insan kaynakları dönemindeyiz"
İSTANBUL - Pluxee Türkiye'nin ana sponsorluğunda Uluslararası İnsan, Kültür ve Yönetim Zirvesi Global HR Summit 2024 "Değişime Öncü Ol" teması ile hayata geçirildi.
Pluxee Türkiye'den yapılan açıklamaya göre, 5-6 Haziran'da gerçekleştirilen, İnsan ve Kültür Yönetimi'nin en kritik konularının yerli yabancı İnsan kaynakları profesyonelleri tarafından ele alındığı zirvenin açılışını Pluxee Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Eda Ulucan Özcan gerçekleştirdi.
Özcan, son dönemde değişen çalışma dünyasını, gelişen teknolojilerin çalışan mutluluğu ve bağlılığı üzerindeki etkilerini CEO perspektifinden katılımcılarla paylaşırken, Pluxee Türkiye CHRO'su Feride Düzduran Gündüz ise çalışan yan haklarının dönüşümünü insan kaynağı perspektifinden ele aldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Pluxee Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Eda Uluca Özcan, insan kaynakları liderlerinin şirket stratejilerinin hayata geçirilmesinde büyük rolü olduğunu ve gelecekte bu rolün daha da önem kazanacağını belirtti.
Özcan, günümüzde insan kaynakları departmanlarında yetkinliklerin en üst seviyede olduğunu aktararak, "Artık sadece işini yapan değil teknolojiyi kullanarak ve işbirlikleriyle işe anlam katan, şirket içinde orkestrasyon yapan bir insan kaynakları dönemindeyiz. Dolayısıyla insan kaynaklarının ajandası da insan kaynaklarından beklentiler de yoğun. Konuya çalışanların perspektifinden baktığımızda da dünya genelinde yapılan tüm araştırmalar son dönemde stres seviyesinin arttığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Özcan, "Gallup'un araştırmasına göre dünya genelindeki ortalama stres seviyesi yüzde 44, çalışan bağlılığı ise yüzde 23. Stres seviyesi arttıkça bağlılığın düştüğünü görüyoruz. Türkiye'de ise 2023 yılında çalışanların stres seviyesi yüzde 68, çalışan bağlılığı da yüzde 14 seviyelerinde. Bu senaryoda bizlere düşen görev ise Türkiye'de çalışanların stres seviyelerini azaltacak uygulamalarla bağlılık endeksini yukarıya çekmek olmalı." değerlendirmesinde bulundu.
"Mutlu çalışanlar her zaman bağlı çalışanlar mıdır?" sorusu üzerinde düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Özcan şunları kaydetti:
"Mutlu çalışan ve bağlı çalışan kavramlarının birbiriyle nasıl ilintili olduğunu bilmemiz çok önemli. Çalışan bağlılığını etkileyen dört unsur var. Çalışanın işinde bir amacının olması, işin getirdiği sorumluluklarının net olması, işinde kendini geliştirebiliyor olması ve işinde tüm potansiyelini ortaya koyabiliyor olması. Bunlar bağlılık unsurları iken mutluluk unsurları da işinde güven, seçme özgürlüğü, pozitif enerji ve takdir edilme olarak ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bizler çalışanlarımızdan maksimum verim almak istiyorsak sadece bağlı çalışanlar değil hem bağlı hem mutlu çalışanlara odaklanmamız gerekiyor."
Özcan, Pluxee markasıyla çalışan dünyasına yepyeni bir bakış açısı getirmeye odaklandıklarını belirterek, "Çalışan dünyasının büyük değişimler yaşadığı günümüzde, ihtiyaçlara daha iyi karşılık verebilmek için kimliğimizi ve ürün ve fırsatlarımızı dönüştürme kararı aldık. Bir çalışan deneyimi platformuna dönüşme vizyonu ile artık tüm dünyadaki faaliyetlerimize Pluxee olarak devam ediyoruz. Pluxee ile ürün ve hizmetlerimizin kapsamını yemek ve gıdanın yanı sıra kültür, hediye, sağlık ve mobilite gibi çalışanların hayatlarına değer katacak şekilde genişletiyoruz. Aynı zamanda sunduğumuz tüm bu hizmetleri tek bir dijital platform aracılığıyla çalışanlara daha fazla değer katmak için tasarlıyoruz." açıklamasında bulundu.
Pluxee Türkiye CHRO'su Feride Düzduran Gündüz, dijitalleşme, küreselleşme ve sosyo-ekonomik değişimlerle sürekli bir dönüşüm içinde olan iş hayatında çalışanların beklenti ve ihtiyaçlarının da değiştiğini vurguladı.
Gündüz, günümüz koşullarında çalışanların ihtiyaçlarına yönelik tasarlanmış, kişiselleştirilmiş çalışan deneyiminin her zamankinden daha çok ön plana çıktığını aktararak, "Artık şirketlerin çalışanlardan nasıl daha fazla fayda elde edeceğinden ziyade çalışanların şirketlerinden nasıl fayda sağladığının öneminin arttığı bir dönemdeyiz. Bu gelişmeler, insan kaynakları profesyonelleri olarak bizim de çalışan yan haklarının optimizasyonu konusuna daha fazla kafa yormamızı gerektiriyor. Global araştırmalar çalışanların yüzde 82'sinin artık sadece bir çalışan olarak görülmek değil bir insan olarak ele alınmak istediğini ortaya koyuyor. Yüzde 85'i işlerinden memnun değil. 2023'te iş değiştirme oranı yüzde 25 oranında artmış. Çalışanların yüzde 52'si esnek çalışma modellerinin, yüzde 60'ı da yan hakların şirkette kalma konusunda etkili olduğunu söylüyor." yorumunu yaptı.
Yan haklar paketine yatırım yapan şirketlerin çalışanlarının yüzde 30 daha fazla işlerinden memnun olduğunu belirten Gündüz sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm bunlar bize insan kaynakları politikalarımızı şeffaflıkla yönetmemiz ve çalışanların ihtiyaçlarını bütünsel olarak ele almamız gerektiğini ifade ediyor. Doğru ve ihtiyaca göre belirlenmiş yan haklar, çalışanların fiziksel ve zihinsel sağlığını desteklerken çalışan mutluluğuna önemli ölçüde katkı sağlıyor. Kapsamlı ve kişiselleştirilmiş yan haklar olumlu bir çalışma ortamına katkıda bulunarak çalışanların moral, motivasyonunu yükseltiyor ve sadakati artırıyor. Değer verildiğini ve desteklendiğini hisseden çalışanların 'işe katılma ve üretken olma' olasılıkları bir o kadar yükseliyor."