"Future of Technology" webinarında bulut teknolojileri ele alındı
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan:
- "Gelecekteki çalışma hayatının konuma bağlı olmayacağını söyleyebiliriz. Salgında evden çalışma modelini benimseyen şirketlerin bunu devam ettirme planları olduğunu da duyuyoruz. Bulutun bu imkanları tanıması nedeniyle Türkiye’de de bu sistemin önemli bir ölçeğe kavuşmasını bekliyoruz"
İSTANBUL - Vodafone Business'ın INBUSINESS Dergisi iş birliğiyle düzenlediği "Future of Technology" webinar serisinin ilki "Dijital Dönüşümün Anahtarı: Bulut'ta İş Yapmak" temasıyla gerçekleştirildi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, işletmelerin dijital iş ortağı Vodafone Business, aylık ekonomi dergisi INBUSINESS iş birliğiyle "Future of Technology" webinar serisi düzenlemeye başladı.
Birincisi "Dijital Dönüşümün Anahtarı: Bulut'ta İş Yapmak" temasıyla gerçekleştirilen webinarda, dijital dönüşümün en önemli anahtarlarından olan bulut teknolojileri konusunda sektör paydaşlarının düşünce ve deneyimlerine yer verildi.
Webinarda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı konuşma yaptı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, internet teknolojisinin yeni gelişmeye başladığı dönemden bu yana var olan bulut bilişimin iş yapış süreçlerini zaman ve mekân bağımsız hale getirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bulut bilişim pazarının 2021'de 445,3 milyar dolardan 2026'da 947,3 milyar dolara yükselmesi, küreselde yatırım hacminin de iki kat büyüyerek 2025 sonuna kadar 800 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bulut bilişim teknolojilerinin kullanımı salgın sürecinde daha da artmış olmakla birlikte bunu geçici bir etki olarak görmemek gerekiyor.
Kuruluşların maliyetinin düşmesi ve çalışanların iş verimliliği açısından konumdan bağımsız çalışma giderek kalıcı şekilde hayatımıza giriyor. Gelecekteki çalışma hayatının konuma bağlı olmayacağını söyleyebiliriz. Salgında evden çalışma modelini benimseyen şirketlerin bunu devam ettirme planları olduğunu da duyuyoruz. Bulutun bu imkanları tanıması nedeniyle Türkiye'de de bu sistemin önemli bir ölçeğe kavuşmasını bekliyoruz."
2030'a kadar dijital bir Türkiye hayal ediyoruz
Vodafone Türkiye CEO'su Engin Aksoy ise araştırmaların salgınla birlikte şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerini altı yıl öne çektiğini gösterdiğine işaret ederek, "Vodafone olarak 2030'a kadar dijital bir Türkiye hayal ediyoruz. Bu dönüşümde dijital servislerin önemli bir rolü olacağını düşünüyoruz. Bu inançla rotamızı Türkiye'nin en hızlı büyüyen dijital servisler şirketi olmaya çevirdik." ifadelerini kullandı.
Şirketin hayata geçirdiği büyüme planının önemli bir ayağını Vodafone Business'ın oluşturduğunu aktaran Aksoy, "Kurumsal alanda ana odaklarımızın yanı sıra veri merkezi, bulut çözümler, siber güvenlik, özelleştirilmiş mobil ağ ve nesnelerin interneti alanında yapacağımız yatırımlarla önümüzdeki beş yıl boyunca katlanarak artan bir hızda büyümeyi hedefliyoruz.
Bu hedefle 2021'de de ölçek bağımsız olarak her işletmeye özel uygun özelleştirilmiş projeler geliştirmeye devam ettik. Nesnelerin interneti, 5G, bulut, siber güvenlik ve dijital tarım alanlarında sunduğumuz çözüm ve servislerden son bir yılda 1,2 milyon kurumsal müşterimiz yararlandı." değerlendirmesinde bulundu.
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise bugünü ve geleceği şekillendiren internetin başlangıcından bu yana 30 yılın geçtiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Dünya nüfusunun yaş ortalaması da 30. Bu açıdan baktığınızda dünyanın yarısı internet çağında dünyaya geldi. Sadece son 20 yıldaki gelişmelere dikkat edin. Bugünün idarecileri, yöneticilerinin çoğu internet çağında doğmadı ama bugünün hızla büyüyen yeni şirketlerine bir bakın. Aşağı yukarı tümü endüstri sonrası dönemde ortaya çıkan şirketler. Bunların başındaki isimler de internet çağına doğan genç kuşaklar. Girişimlerin aslında bugünün gençlerinin başının altından çıktığını, bu çağa doğan insanlardan kaynaklandığını görüyoruz. Dünya 20-30 yıl evvel hiç düşünülmeyen birtakım sorunlar ile karşı karşıya. İklim değişikliği, monopollerin kurulması ya da gelir adaletsizliğinin artması ve aşırılaşması.
Türkiye'yi derinden etkileyen göç sorununu bir de küresel ısınma ile birlikte ele aldığımızda şunu belirtmek gerekiyor. Eğer insanlık olarak bu yeni dünyaya uyum sağlayamaz ve ısınmanın önüne geçmeyi beceremezsek gibi yok olmaya mahkumuz. Farklı düşünmeyi, geleceğe yönelik yeni alışkanlıkları edinmek zorundayız. Gençlerin bizim çağımızdaki insanların gerçeklerini doğru olarak kabul etmeden kendi gerçeklerini bulması ve bu gerçekleri de verimli kılmaları için ellerinden geleni yapması gerekiyor."
Buluta Taşınan Ekonomiye Uyum Sağlarken, Fırsatlar, Riskler ve Rekabet
paneli
Bulutta çalışma hayatı, dijital dönüşümün sunduğu fırsatlar ve riskler, metaverse evreni ile farklı yaklaşımlar gibi fütüristik ve dijital dünyayı içine alan başlıkların irdelendiği webinarda, "Buluta Taşınan Ekonomiye Uyum Sağlarken, Fırsatlar, Riskler ve Rekabet" konulu panel yapıldı.
Deloitte Türkiye Ortağı Teknoloji Medya ve Telekomünikasyon Endüstrisi Lideri Metin Aslantaş moderatörlüğünde gerçekleşen panele, KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt, Teknolojide Kadın Derneği Başkanı Zehra Öney, Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Salim Çam ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu katıldı.
KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt, KOBİ'lerin gelişmesi ve kapasitelerinin artırılması için dijitalleşmenin ve teknolojinin yaygın kullanımının çok önemli olduğunu belirterek, "KOBİ'lerimiz teknolojiyi kullanma konusunda hızla adapte olabiliyorlar. Ama yaygın kullanım konusunda sorunlarımız var. Bu anlamda farkındalığı oluşturacak çalışmalar yapmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
KOBİ'lerin danışmanlığa ihtiyacı olduğunu aktaran Kurt, "Dijitalleşme konusunda danışman yetiştirmenin yöntemlerini arıyoruz. TÜBİTAK ile yürüttüğümüz bir proje ile KOBİ'lere destek programını da başlatmış olacağız." ifadelerini kullandı.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu ise dijital dünyada kurumlar için ön plana çıkan noktalara değinerek, "Şirketlerin ajandasında neler var diye baktığımız zaman en öncelikli konu kesintisiz olabilmek. Bağlantıda kalabilmek. Hibrit çalışma modellerinin de artık hayatımıza girmesiyle birlikte tüm kurumlar hızlı bir internet erişimine ulaşmak için yatırım yapmaya başladı. Özellikle sistemlerin buluta taşınması ve veriye istenildiği zaman ulaşabilmek birinci konu oldu. O yüzden kesintisiz bağlantıya erişmek bir numaralı yatırım." değerlendirmesinde bulundu.
Kestioğlu, otomasyon sistemlerinin de bir diğer öncelik olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Diğer ikinci konu ise operasyonel verimlilik sağlayacak teknolojik dönüşümleri yapmak. Burada da karşımıza otomasyon sistemleri çıkıyor. Nesnelerin interneti gibi birçok cihazı uzaktan yönettiğimiz yapılar artık hayatımızda. Önümüzdeki dönemde bu alanda yaklaşık 1 trilyon doları aşacak bir yatırım yapılacağı öngörülüyor. Biz de hem büyük hem de küçük işletmelerin IoT ile elektrik tasarrufu sağlayacak sistemler, personel ve araç takibi gibi birçok konuda yatırım yaptığını ve yapmaya devam ettiğini gözlemliyoruz."
Teknolojilerin siber güvenlik ile desteklenmesine de dikkati çeken Kestioğlu, "Vodafone olarak sadece bağlantı hizmetlerinde değil, uçtan uca kurumların dijital dönüşüm için ihtiyacı olan bileşenleri verip dönüşümü hızlandırmaya, kurumlarla birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Özellikle 5G'ye hazır altyapımızla kurumların yanındayız. Daha hızlı kesintisiz bağlantıya ulaşmamız önemli. Biz de 5G ile birlikte bahsettiğimiz tüm bu teknolojilerde şirketlerin önünü açacak yatırımlar için çalışmalarımıza devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Teknolojide Kadın Derneği Kurucusu Zehra Öney de geçen yıl İpsos iş birliğinde Bahçeşehir Üniversitesi'nin akademik katkılarıyla salgına rağmen geniş bir katılımla Türkiye'de Bilim ve Teknoloji İnsan Endeksi isimli bir çalışma yaptıklarını anımsatarak, "Endeks çalışmamızda, gençlerin, iş insanlarının teknoloji bilgi ve bu alana yönelik tutumları üzerine anlamlı veriler çıkardık. Araştırmada belirlediğimiz Türkiye'nin ortalama teknoloji endeks notu 100 üzerinden 47 puan, teknoloji davranış puanı ise 100 üzerinden 38 çıktı. Bu anlamda görüyoruz ki teknoloji bilgisinin davranışa dönüşmesi için bu alanda rehberliğe ve eğitimlere daha fazla ihtiyaç var." dedi.
Progroup Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam da "Bir iş modeli olarak Turquality sürdürülebilir şekilde varlığını sürdürüyor. Bu programdan yararlanan şirketlerin dijitalleşme alanında yaptığı harcamaların yüzde 50'si bu program tarafından karşılanıyor." ifadelerini kullandı.