DOSYA HABER/İKLİME DİRENÇLİ TURİZM - İklim değişikliği Karadeniz'in plaj turizmi potansiyelini artırıyor
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Nazan An:
- "Karadeniz kıyıları, iklimsel açıdan tercih edilebilir destinasyon alternatifleri arasında yer alabilir. Karadeniz'in mevcut iklimsel koşullarına baktığımızda, Orta ve Batı Karadeniz'in Akdeniz iklimi özellikleri gösteren bazı bölgelerinde en sıcak ay, sıcaklık ortalamaları 22 dereceleri aşıyor" - Merkezin Danışma Kurulu Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Tufan Turp:
- "Artık belki izin günlerimizde, 'Ağustos ayında Antalya'ya gidelim.' yerine 'Giresun'a, Sinop'a gidelim.' diyeceğiz, Antalya'ya ise bahar aylarında gitmek isteyeceğiz. Önümüzdeki yıllarda yazlıkları belki de güney bölgeler yerine Karadeniz gibi kuzey bölgelerden alacağız"
İSTANBUL - GÜLSELİ KENARLI - Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Nazan An ve Danışma Kurulu Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Tufan Turp tarafından yapılan araştırma, Karadeniz'in yaz turizmi için ideal bir konfor sunabileceğini ve turizm sektörünün iklim değişikliğine uyum sürecinde önemli bir alternatif olabileceğini ortaya koydu.
AA'nın iklim krizinin turizm sektörü üzerindeki etkilerine odaklandığı dosya haberin üçüncü bölümünde, alternatif turizm destinasyonları arasındaki Karadeniz sahillerinin potansiyeli ele alındı.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde görevli akademisyenlerin gerçekleştirdiği "Karadeniz Bölgesinin Öngörülen Yaz Turizmi Potansiyeli" başlıklı araştırma, Karadeniz kıyılarının gelecekte turizm açısından önemli bir alternatif olabileceğini, özellikle Sakarya, Ordu, Samsun, Trabzon ve Rize gibi kentlerin yaz sezonunda plaj turizmi için uygun konfor düzeyine sahip olabileceğini gösterdi.
AA muhabirine araştırmanın detaylarını aktaran Dr. Öğretim Üyesi Nazan An, popüler yaz rotalarında, iklim değişikliğine bağlı termal konforun insan sağlığını rahatsız edici seviyelere ulaşmaya başlaması nedeniyle Karadeniz Bölgesi'nin alternatif rota olarak değerlendirilebileceğini öngörerek araştırmaya başladıklarını söyledi.
İklim değişikliğinin etkilerinin bölgelere ve sektörlere göre farklılıklar gösterdiğini, turizmin de iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek sektörlerden biri olabileceğini belirten An, yaptıkları çalışmada 2026-2050 arasını kapsayan yakın-orta vadeyi dikkate alarak kötümser senaryo altında araştırmalar gerçekleştirdiklerini aktardı.
An, şunları kaydetti:
"Turizmin mevsimselliğini de dikkate aldığımız zaman turizm destinasyonlarına ve turizm türlerine olan talep değişiyor, rutin hale gelmiş birtakım seyahat modelleri değişiyor. İklim, turistin karar vermesinde doğrudan etkili bir faktör olarak ortaya çıkıyor. Çalışmada kullanılan Tatil İklim Endeksi, sıcaklığın yanı sıra bağıl nemi de dikkate alan termal konfor endeksiyle birlikte yağış, rüzgar hızı ve bulut örtüsü dediğimiz 'estetik' isimli alt endeksi de içeriyor. Böylece çalışma, çoklu iklim değişkenlerini dikkate alarak turist konforu açısından daha güvenilir bir bilgi veriyor. Çalışmada ayrıca 'plaj skoru' ve kentsel kesimler için 'kent skoru' dediğimiz iki ayrı hesaplama yaptık, kıyı şeridini ve kentsel kesimleri ayrı ayrı değerlendirdik."
Sektör bileşenleri dikkate alınarak bütüncül uyum planları yapılmalı
İklim değişikliğinin etkisiyle Karadeniz'de mevcut koşulların turizm konforu açısından iyileşebileceğini ve bölgenin daha fazla ziyaretçi alabileceğini dile getiren An, etkili önlem alınmadığı takdirde Ege ve Akdeniz'deki turistik bölgelerin kısa ve orta vadede finansal kayıplarla karşılaşabilecekleri uyarısında bulundu.
Alternatif turizm rotaları belirlenmesinin, iklim değişikliğine uyum sürecinde bir çözüm olarak düşünülmesi gerektiğini vurgulayan An, "Karadeniz kıyıları, iklimsel açıdan tercih edilebilir destinasyon alternatifleri arasında yer alabilir. Karadeniz'in mevcut iklimsel koşullarına baktığımızda, Orta ve Batı Karadeniz'in Akdeniz iklimi özellikleri gösteren bazı bölgelerinde en sıcak ay, sıcaklık ortalamaları 22 dereceleri aşıyor." bilgisini verdi.
An, iklim değişikliğinin turizme etkileri konusunda alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
"Hükümetler, ülkeler, bilim insanlarıyla birlikte çalışarak uyum politikaları belirleyecekler. Her sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de iklim değişikliğine uyum planlamalarının, tüm sektör bileşenleri dikkate alınarak bütüncül bir şekilde yapılması gerekiyor. Sürdürülebilir turizm açısından hem mevcut destinasyonların korunması hem de alternatif destinasyonların çevreye ve doğaya uyumlu biçimde çözüm oluşturması için iklim değişikliğine uyum süreci yönetilmelidir. Artık kalkınma planlarına iklim değişikliğinin, her boyutuyla bütüncül olarak dahil edilmesi gerekiyor çünkü her açıdan etkileniyoruz."
Turizm sezonları değişecek, zamansal farklılıklar olacak
Dr. Öğretim Üyesi Tufan Turp, normalde çok zor değişen turist davranışlarının, sıcak hava dalgaları kitlesel sağlık sorunları oluşturabilecek bir afete dönüştüğü zaman değişebileceğini kaydetti.
Karadeniz'deki turizm yatırımlarının, doğal güzellikleri yok etmeden koruyarak ve bozulmuşu da onararak tam anlamıyla sürdürülebilir bir şekilde yapılması gerektiğini ifade eden Turp, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İklimi değiştirdik, bununla birlikte artık alışkanlıklarımız da değişmeli. Turizm sezonları değişecek, zamansal farklılıklar olacak. Turizm sektöründe farklı turizm türleri için farklı destinasyonlar ön plana çıkacak, bazı bölgeler için mevcutta çok önem verilmeyen turizm taleplerine talep olabilir. Artık belki izin günlerimizde, 'Ağustos ayında Antalya'ya gidelim.' yerine 'Giresun'a, Sinop'a gidelim.' diyeceğiz, Antalya'ya ise bahar aylarında gitmek isteyeceğiz. Önümüzdeki yıllarda yazlıkları belki de güney bölgeler yerine Karadeniz gibi kuzey bölgelerden alacağız."