DOSYA HABER/AKADEMİK VE KÜLTÜREL BOYKOT - İsrail üniversitelerine karşı akademik boykot her geçen gün artıyor
İsrail'e Akademik ve Kültürel Boykot için Filistin Kampanyası'nın Filistin ve Arap Dünyası Koordinatörü Nada Hussien:
- "Akademik ve kültürel boykot kampanyası, İsrail'in, sanat, kültür, akademi ve sporu istismar ederek Filistinlilere karşı devam eden ihlallerini ve suçlarını örtbas etmesini engellemeyi amaçlıyor" - "İsrail'deki üniversiteler yerleşimci, sömürgeci ve apartheid sistemin ayrılmaz parçası oldukları için akademik olarak boykot edilmeli"
İSTANBUL - ŞULE ÖZKAN - İsrail'e Akademik ve Kültürel Boykot için Filistin Kampanyası (PACBI) adlı sivil toplum kuruluşunun Filistin ve Arap Dünyası Koordinatörü Nada Hussien, İsrail üniversitelerinin, Gazze'de işlenen savaş suçlarına ortak olduğuna dikkati çekerek, "İsrail'deki üniversiteler yerleşimci, sömürgeci ve apartheid sistemin ayrılmaz parçası oldukları için akademik olarak boykot edilmeli." dedi.
AA'nın İsrail'e yönelik boykot çalışmalarını ele aldığı 2 haberden oluşan "Akademik ve Kültürel Boykot" başlıklı haber dosyasının ilk haberinde Nada Hussien, dünyada İsrail üniversitelerine karşı uygulanan akademik boykotun nedenleri ve etkilerini değerlendirdi.
Hussien, Filistinliler için Boykot, Tecrit ve Yaptırım (BDS) hareketinin parçası olan PACBI'nın faaliyetlerine 2004'te başladığını belirterek, "Akademik ve kültürel boykot kampanyası, İsrail'in, sanat, kültür, akademi ve sporu istismar ederek Filistinlilere karşı devam eden ihlallerini ve suçlarını örtbas etmesini engellemeyi amaçlıyor. Kampanya özellikle suç ortağı İsrail kurumlarını hedef alıyor." diye konuştu.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarıyla Filistin halkının özgürlük ve adalet mücadelesine yönelik etkili dayanışmanın dünya çapında arttığına işaret eden Hussien, 7 Ekim 2023'ten bu yana, binlerce bilim insanı ve kurumun benzeri görülmemiş akademik dayanışma gösterdiğini söyledi.
İsrail'e karşı akademi, kültür ve sporda uluslararası izolasyon uygulanmalı
Hussien, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanında (UAD) Gazze Şeridi'nde 2,3 milyon Filistinliye karşı soykırım suçu işlediği gerekçesiyle yargılandığını anımsatarak, "Boykot sadece ahlaki bir yükümlülük değil, aynı zamanda Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne imza atan tüm ülkelerde İsrail'e karşı askeri ambargonun yanı sıra akademide, kültür, sanat ve spor alanlarında uluslararası izolasyon uygulanması bir zorunluluk haline geldi." ifadesini kullandı.
Akademik grupların açık mektuplar, dilekçeler ve çağrılar yoluyla akademik boykota destek verdiğini, aynı zamanda ateşkes sağlanması, sınır kapılarının açılması, Gazze halkına yardımların ulaştırılması ve ablukanın kaldırılması için harekete geçilmesi yönünde baskı yaptığını aktaran Hussien, şöyle devam etti:
"Avustralya'daki Royal Melbourne Teknoloji Enstitüsü Üniversitesi (RMIT), İsrail silah üreticisi Elbit Systems ile sözleşmesinin sona erdiğini duyurdu. Bu karar, bir yılı aşkın süredir, Filistin Üniversite Profesörleri ve Çalışanları Sendikalar Federasyonu (PFUUPE) tarafından yapılan çağrıya dayanarak enstitüye yönelik baskı kampanyası başlatmasının ardından verildi. PFUUPE, 12'yi aşkın yükseköğretim kurumunda çalışan 6 bin Filistinli üniversite öğretim üyesi ve çalışanını temsil ediyor."
Son zamanlarda 4 Norveç üniversitesinin İsrail üniversiteleriyle olan ilişkilerini sonlandırdıklarını ifade eden Hussien, Oslo'da bulunan OsloMet Üniversitesinin İsrail'in Hayfa Üniversitesi ile değişim anlaşmalarını dondurduğunu, ayrıca gelecekte herhangi bir İsrail üniversitesiyle işbirliği anlaşması imzalamama kararı aldığını dile getirdi.
Hussien, Norveç'teki Bergen Üniversitesi ve Bergen Mimarlık Okulu'nun, İsrail'in işgal ordusuyla olan ilişkileri, askeri üniformaların ve teçhizatın tasarımı projelerindeki rolü nedeniyle İsrail'in Bezalel Sanat Akademisi ile olan 2 işbirliği anlaşmasını sonlandırdığını belirtti.
Nada Hussien, Norveç'teki Güneydoğu Norveç Üniversitesinin (USN) de İsrail'deki Hayfa Üniversitesi ve Hadassah Akademik Koleji ile işbirliği anlaşmalarını sonlandırdığını aktararak, şunları kaydetti:
"Üniversite, bu kararını İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığına, bölge sakinlerinin yaşadığı trajik insani duruma ve İsrail'in UAD'deki soykırımı önleme kararlarını görmezden gelmesine dayandırdı. Bir üniversite sözcüsü, bu hamlenin 'İsrail'in gerçekleştirdiği saldırganlığın kabul edilemez olduğu' mesajını verdiğini belirtti."
İsrail üniversiteleri, yerleşimci sömürgecilik ve apartheid sistemin parçası
Akademik camiayı, İsrail üniversitelerini, yerleşimci sömürgeciliği ve apartheid sisteminin ayrılmaz parçası olduğu için boykot etmeye çağırdıklarını kaydeden Hussien, şu ifadeleri kullandı:
"Tel Aviv Üniversitesi, İsrail ordusunun sivil halka ve altyapıya karşı aşırı güç kullanımıyla ilişkili olan ve Lübnan'ın güney bölgesine atıfla isimlendirilen Dahiya Doktrinini geliştirdi. Technion Üniversitesi İsrail'in en büyük silah şirketlerinden biri olan Elbit ile işbirliği içinde apartheid duvarının ve gözetim teknolojisini hayata geçirdi. Ben-Gurion Üniversitesi, İsrail askeri teknolojisini geliştirmeye yönelik İç Güvenlik Enstitüsünü bünyesinde barındırıyor ve orduyla işbirliği yapıyor."
Hussien, İsrail üniversitelerinin, İsrail'in askeri ve güvenlik bilgilerini geliştirmede temel rol oynadıkları için Filistin halkına karşı işlenen suçlarda suç ortağı olduklarını vurgulayarak, şunları aktardı:
"Ariel Üniversitesi, işgal altındaki Batı Şeria'da nesiller boyu Filistinli ailelere ait araziler üzerine inşa edilmiş Ariel olarak adlandırılan yasa dışı İsrail yerleşkesinde kuruldu. Yine Filistin toprakları üzerine kurulan Kudüs İbrani Üniversitesinin, İsrail işgal ordusunun askerleri ve İsrail istihbarat servisi üyelerinin hayatlarını kolaylaştırmak üzere tasarlanmış eğitim programlarını başlattı."
Filistinli öğrenciler ve akademisyenler kasıtlı olarak hedef alınıyor
Boykotun tüm çeşitlerinin birbirini tamamladığının altını çizen Hussien, İsrail'e tüm sektörlerde ve düzeylerde baskı yapılarak kapsamlı uluslararası izolasyon uygulanabileceğini kaydetti.
Hussien, İsrail'in Filistin'de eğitime yönelik şiddetli ve kasıtlı saldırılarının 1948'den bu yana sürdüğüne dikkati çekerek, Filistin'de okulların ve üniversitelerin uzun süre kapatıldığını, İsrail güçlerinin öğrencileri ve akademisyenleri kasıtlı olarak hedef alıp tutuklanmaları, yaralanmaları veya öldürülmeleri yoluyla eğitim hakkından ve aynı zamanda yaşam hakkından sistematik olarak mahrum bıraktığını söyledi.
Gazze Şeridi'nde yaşanan kültürel soykırıma ve eğitim sektörünün sistematik olarak yok edilmesine vurgu yapan Hussien, sözlerini "Gazze'de üniversiteler ve okulların yüzde 70'i bombalarla yıkıldı. İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs dahil olmak üzere 1948 topraklarındaki öğrencilere ve akademisyenlere yönelik de hedefli terör saldırıları yapıldı." şeklinde tamamladı.